•24. SALLANTILI HAYAT

67 22 85
                                    

Şarkılar,

İsabel Larosa, Eyes dont lie

Woest, howewer

Mor ve ötesi, cambaz

Mor ve ötesi, cambaz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Sen gerçekten delirmişsin! Ona böyle mi gerçekleri göstereceksin?" Altay Korkmaz'ın yüzünde bilmiş bir tavır oluştu.

"Evet. Bir taşla iki kuş vurmuş olacağım." Ersin Korkmaz kardeşine sinirle döndü.

"Onu bırak. Bu kadar yıl sonra yeniden başlama. Siz artık bittiniz be oğlum. Zorlama artık." Altay Korkmaz'ın yüzünde ki bilmişlik ifadesi daha fazla büyüdü.

"O nereden çıktı ki? Benim vuracağım diğer taş o değil." Ersin'in yüzünde sorgular bir ifade oluştu. "Ne o zaman?"

"İzleyip göreceksiniz." Kapı aniden açıldı ve içeriye Çağan girdi. Heybetli duruşuyla ileriye doğru ilerledi.

Gözleri odayı taradı ve koltuğa geçti. Altay'a döndü. "Ee, naber?" Altay güldü. "Ne işin var lan senin burada?"

Çağan "Arkadaşımı görmeye geldim. Bunda bir sakınca mı var?" dedi alayla. Altay kafasını yana salladı ve tamamen Çağan'a döndü.

"Planı biliyorsun. İçlerine sızman gerekiyor." Çağan'ın kaşları çatıldı. Sorgular bir şekilde kurdu cümlesini.

"Sen zaten onların arasına sızacaksın. O halde ben niye giriyorum aralarına?" Altay gözleriyle cevap vermişti Çağan'a. Altay Çağan kadar etkili olamazdı çünkü o vardı. Hayatı vardı orada.

Çağan kafasını tamam şeklinde salladı. "Hiç iyi şeyler geçmiyor aklımdan Altay götü. Neden direk kızın yüzüne söylemiyorsun lan bunu?"

Bunu Altay'da bilmiyordu. İçinde saçma sapan bir duygu vardı ve bunu yapmasını söylüyordu. Aslında gerçeği kendiside biliyordu ama kendisini yalanlarla avutuyordu.

Ersin oturduğu yerden kalktı ve sinirle konuştu. "Neden olacak? Ona yakın olmak için. Bunun başka bir açıklaması olamaz." Altay abisine döndü.

"O? O'dan kastın ne?" Ersin ya he he havasına girmişti bile. Kenarda duran kadehlere içki doldurdu ve ikisine doğru uzattı. Kendi elinde ki kadehi havaya kaldırdı ve ileriye doğru uzattı. "Yalancıktan olan operasyonumuza bir kadeh kaldırmayacak mıyız?"

Üçü birden güldü ve kadehlerini birbirlerine tokuşturdular. "Ulan, ne salak insanlarsınız ha!" Ersin'in yalandan kınamasına da kahkahalarla güldüler.

Kaderin ipleri gitgide birbirine yaklaşıyordu.

🙃

İçi içine sığmıyordu genç adamın. Düşünüyordu düşünüyordu. Bunu nasıl yapardı? O küçücük canı nasıl öldürürdü?

KIRIK KALPLERWhere stories live. Discover now