122. BÖLÜM: "YENİDEN DOĞMAK"

En başından başla
                                    

Yanağına temas eden dudaklar Asil'i zaten kıyısında dolandığı uykudan çekip alırken adama uyandığını belli etmemek için gözlerini açmamaya çalıştı. Ağzından kaçan uykulu mırıltılara engel olamazken adamın kendisini birkaç kez daha öpmesiyle yattığı yerde kıpırdadı.

"Güzel bebeğim, uyanmayacak mısın?" diye fısıldadı Devran. Gitmesi gereken bir toplantı olmasa, gerçekten katılması gerekmese onu hiçbir güç, hem de kendi doğum gününde içinde Asil'in bulunduğu bir yataktan kaldıramazdı.

Aslında bu toplantıya da ne yapıp edip katılmayabilirdi ancak Asil'in kendi arkasından bir takım planlar çevirdiğini bildiği için çocuğu yalnız bırakmaya karar vermişti.

Asil adamın doğum günü için elbette bir şeyler planlıyordu ve yine elbette her ne kadar gizlemeye çalışsa da bu durumu Devran'dan gizleyemiyordu.

"Uykum var." diye homurdanan Asil Devran'ın dişlerini sıkmasına neden oldu. Çocuğun sesi öyle tatlı çıkıyordu ve kapalı tutmaya çalıştığı göz kapakları öyle bir titreşiyordu ki... Devran dudaklarını onun boynuna indirirken bir elini çarşafın üstünden Asil'in beline yerleştirdi ve orayı onu kışkırtmak ister gibi usulca okşadı.

"Erkenden uyumuştun oysa... Hala mı uykun var yavrum? Hasta mı oldun yoksa Allah korusun?" Devran her ne kadar ona planlarını gerçekleştirmesi için zaman ve mesafe yaratmak istiyor olsa da ondan bir adım öteye gidebilmesi için kendi iradesini epey zorlaması gerekiyordu.

"Olmadım hasta." Asil adamın telaşlanmasını istemediği için minik bir panikle gözlerini araladı ve kısık gözleriyle hafifçe geri çekilip kendisine bakan sevgilisine baktı. "İyiyim, gerçekten..." diye onun içini rahatlatmak ister gibi konuştu.

"Ne kadar iyisin mesela?" diye sordu Devran kendi kendine kaşınarak. "Seni saatlerce yataktan çıkarmasam, her zerreni daha önce hiç keşfetmemişim gibi yeniden keşfetsem defalarca... Üstesinden gelebilecek kadar iyi misin?"

Asil gergince yutkundu. Adamın saniyeler içinde kendisini böyle beklentilere sokması, hele de böyle bir anda hiç iyi değildi. Asil de bunu istiyordu çünkü... Epey zamandır, bu büyük evde yalnız başlarına kalabildikleri anlar öyle nadirdi ki, Asil elbette bu durumdan şikayetçi değildi ama Devran'ı çok fena özlemişti.

Onunla saatlerce bu yataktan çıkmamayı, en az Devran kadar, belki de ondan daha fazla istiyordu. "Toplantıya gitmen gerek sanıyordum." derken adamın doğum günü için yapmayı planladığı hazırlıkları unutuvermiş gibiydi. Sesi çelişkiye düştüğünü belli edecek şekilde değişmişti, bakışları iyice derinleşmiş Devran'ın bakışlarının altında eridiğini gizleyememişti.

"Sikerim toplantıyı. Senden önemli değil hiçbir şey." Asil şimdi tamam, kal, gitme dese Devran'ın tek mesajına bakardı toplantıyı ertelemesi veya kendisi yerine başka birini göndermesi. Ama Asil planlarını gerçekleştirmek isterse de Devran tıpış tıpış o toplantıya giderdi.

"Biliyorum aşkım." dedi Asil. Alt dudağını kemirdi kafa karışıklığı ile. "Ama benim biraz uykum var, gerçekten... Git sen, kaçırma toplantını. Geldiğinde..." Adamın gözlerine bakmak kendisine ağır geldiğinden mavi bakışlarını istemeyerek de olsa ondan kaçırdı.

"Öğleden sonra dönmüş olurum." Devran ona işlerini o zamana kadar bitirmiş olması için mesaj veriyordu. Elinden ancak bu kadarı gelirdi. Toplantı boyunca minik sevgilisini düşünecek olduğundan, ondan ancak üç-dört saat kadar uzak kalabilirdi. Sonra koşa koşa eve gelecekti...

ASİL bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin