AHTER

Hazırlıklar

Kahvaltıdan sonra kızlarla bahçedeki seraya oturmuştuk. Bu gün diğer soylular da geleceği için saray çok yoğun bir temizliğe girmişti.

"Vay vay vay şu kadına bak sen."

"Lütfen konuyu kapatabilir miyiz hatırlamak istemiyorum."

"Ama enişte majestelerine de helal olsun kadını camdan fırlatmak mükemmel aktivite, ben olsam canavar okyanusuna ışınlardım herhalde." Diyen Reyyan'a yok artık bakışları atarken karşılık olarak omuz silkti.

Yazık garibim akşam başına geleceklerden habersiz nasıl da racon kesiyor.

Benim bu durumu bir an önce Deniz ile konuşmam gerekiyor.

Çınar elinde bir papatya tacı ile koşarak yanımıza geldi.

"Reyyan teyzoooooş!" Reyyan gülümseyerek kollarını açtı.

Çınar Reyyan'ın kucağına oturup elindeki tacı kafasına taktı.

"Bunu sen mi yaptın bebem?" Çınar başını olumlu anlamda salladı.

"En sevdiğin çiçek papatya ya ondan seversin diye yaptık."

"Yaptık?" Çınar ağızından bir şeyi kaçırmış gibi bize baktı. Hepimiz göz göze gelirken gülmemek için zor duruyorduk.

'Evlilik görüyorum hocam.' Ağızını oynatarak konuşan Deniz'i sırıtarak onayladım.

"Işıklı bireyle beraber yaptık." Deniz dayanamayıp kahkahayı bastığında biz de kendimizi tutma gereği görmedik.

"Kimmiş bu ışıklı birey?" Çınar minik elleri ile ağızını kapadı.

"Onu söyleyemem yoksa bu gece benimle uyumaz." Deniz elini dizine vura vura gülerken Selin hızla Çınar'ı yolladı.

"Hepimiz eşlerimizle yattığımıza göre..." diye başlayan Deniz'e Sıla eşlik etti:

"Ve aramızda sadece iki kişi tek yattığına göre..." ben devam ettim.

"Ve Çınar da seninle yatmadığına göre..."

"Bence evlenmelisin hem de bu sene." Aynı anda şarkıya girmemizle serada kahkahalar havada uçuştu. Reyyan ise sadece elindeki taca bakıyordu.

"Adinciğim haydi kalk ve hazırlan, vakit yaklaşıyor konukları selamlayalım." Başımı sallayarak onayladım ve kızlarla vedalaşıp Deniz'i takip ettim.

"Çoğu soylunun ismini ve yüzünü gösterdik sana zaten, tanımakta ve analiz etmekte zorlanacağını sanmıyorum." Deniz'i dikkatle dinlerken ilerliyordum.

"Soylular senin açığını arayacaklar, bu nedenle onlara fırsat vermemelisin. Otoriter ve dik başlı durmalısın. Salonda Aren'i göremeyeceksin bu nedenle onu taklit et diyemeyeceğim ama en az onun kadar sert görünmelisin. Yumuşak yüzlü olursan seni kullanmaya çalışacaklardır." Kendimi git gide daha çok entrika dizisinin içinde gibi hissediyordum.

"Ve unutmadan. Ziyafetin en güzel kadını sen olmalısın." Odanın kapısının önünde durduğumuzda başımı sallayarak Deniz'i onayladım. Çok da zor olmazdı herhalde, yıllardır içimde uyuyan canavarı uyandıracaktım o kadar.

"Aren'i neden göremeyeceğim?"

"Haremlik selamlık var çünkü, asıl ziyafet odası yan binada ortaya kocaman bir perde gerilir kral ve kraliçe odadaki balkondan konuşmalarını yapar ve ziyafet başlar."

"Balkon konuşması ha." Dedim sırıtarak ama Deniz'in bu ufak espriyi anlayacağını hiç sanmıyordum.

Sırıtarak omzumu dürttü.