AHTER

Şemsiye Meselesi

Adin'den

Kızlarla konuş konuş bitmeyen muhabbetin ardından sonunda odama girmiştim.

Aren'in henüz gelmemiş olduğunu fark ettim. Abdest alıp yatsıyı kılmaya başladım.

Tam son sünnetteyken Aren odaya geldi ve banyoya girdi.

Namazı bitirip duamı ettikten sonra kıyafetlerimi ve seccademi katlayıp kaldırdım, o sırada da Aren saçlarını kurulayarak banyodan çıktı.

"Uzun zamandır görüşmüyoruz, özlemişim." Gülümsedim. Geçen sefer sadece kızlar gelmişti, ona rağmen ben bile özlemiştim arkadaşlarımı.

"Arada bir kafa dağıtmak iyi oluyor." Dedim Aren'in yanına otururken.

Burnuma gelen koku ile duraksadım.

Derin nefesler alarak Aren'e yaklaştım. Kaşlarını çatmış beni izliyordu.

"Gözüm kapalıyken senin şampuanını kullanmış olmalıyım yanlışlıkla." Aldığım bunaltıcı papatya kokusundan midem çıkacakmış gibi öğürdüm.

"Adin, iyi misin? Ne kokusu alıyorsun?" bir kez dana öğürdüm ve ayağa kalktım.

"Aren bu ne?"

"Galiba senin şampuanı kullandım." Başımı hızla olumsuz anlamda salladım.

"Ben şampuan almadım ki, senin şampuanını kullanıyorum kokusu güzel diye." Aren hızla ayağa kalktı ve banyoya girdi.

Elinde pembe bir şampuan kutusu ile çıkageldi.

Şaşkınlıkla ona baktım. Midemde taş taşıyormuş gibi hissediyordum.

"O benim değil."

"Ama,"

"Ne ama? Al kokla ben senin şampuanını kullanıyorum." Dedim kafamı ona doğru eğerken.

"Biz yokken odamıza başka biri mi girdi? Bir de utanmayıp banyo mu yaptı?" sinir kat sayım artıyordu. Bu nasıl saraydı böyle? Saray sahipleri bile böyle gevşek davranmıyordu.

Şampuanı sertçe çekip kokladım. Brokoli uzatılan kediler gibi öğürünce hızla kapağını kapatıp Aren'e uzattım.

"Al şunu yok et! O kadını bul ve kov!"

"Adin bir sakin olur musun?" kaşlarımı çattım.

"Aren, farkında mısın bilmem ama birisi odana elini kolunu sallaya sallaya girmiş ve bu da yetmezmiş gibi odanda yıkanmış kim bilir başka ne yaptı? Başka hizmetçi de çağır çarşafları değiştirsin." Dedim yorganı kaldırırken.

"Belki de acil-" elime aldığım makyaj izi olmuş yastığı Aren'in suratına doğrulttum.

"Acil! ACİL bir işi varmış ve benim yastığıma yatmış!"

"Aren bunlar sana normal mi geliyor!?" başını olumsuz anlamda salladı. Yatağıma dökülen siyah saçları avcuma aldım.

"Al sana DNA bilgisi. Bul o kadını ve kov! Şampuanı da yok et." Dedim yeniden öğürürken. Aren bir tel saç alıp hışımla odadan çıktı.

Estağfurullah.

Koca sarayda şu yaşanana bak, şu rahatlığa bak. Odada sinirle volta atarken cama yanaştım.

Gece on civarlarıydı ve yağmur yağıyordu.

İlerideki ağacın yanında bir karaltı gördüm.

Buraya mı bakıyordu o?