Raund One Fight

29 5 11
                                    


"Neden olmasın?" dedim ve ayağa kalktım.

"Size afiyet olsun." Dedim ve masadan uzaklaştım. Arkamdan Aren de kalkıp ailesine benimle geleceğini söyleyip peşime düştü.

"Neden geliyorsun?"

"Ona karşı dikkatli ol, başını dik tut ve hiçbir şeyden taviz verme."

"Tamam da sen neden bu kadar gerginsin."

"Sevmediğim insanlara karşı olan tavrımı hiç görmediğin için beni gergin sanıyorsun. Neyse sen bunu merak etme zaten tahta geçince ilk kont Akil'i sürgüne yollayacağım. Bütün ailesiyle."

"Neden?"

"Dış ülkelere, örgütlere silah satmak neymiş görsün diye. O yüzden o kıza tolerans göstermek zorunda değilsin." Başımı olumlu anlamda salladım. Yolumuza devam ederken elinde kağıtlar tutan siyah saçlı koyu kahve gözlü, harelerinin kenarlarında gümüş parıltılar vardı, uzun boylu genç bir adam yolumuzu kesti. Hiç de hizmetçiye benzemiyordu. Aren'in bir kardeşi daha mı vardı yoksa?

"Ne var Gün? Neden kestin yolumuzu?" dosyaları hafif sağa çekti ve beni gördü.

"Krallığın küçük güneşini selamlarım."

"Prosedürleri bir kenara bırak!" Aren'in uyarısı ile bir nefes verdi. Bu daha çok acelem var uğraştığım işlere bak iç çekişiydi.

"Naber yenge?" az önceki resmi ses yerini sanki kırk yıllık dostmuşuz samimiyetine bırakmıştı.

"Çüş bu kadar da demedik."

"Boş ver şimdi çüşü müşü acilen benimle gelmen lazım."

"Ne oldu?"

"Kuzeyde karışıklık çıkmış sanırım. Bir tehdit mektubu aldık."

Aren bana döndü.

"Sen kendin git. Söylediklerimi unutma." Başımı olumlu anlamda salladım.

"Yardım edebileceğim bir şey-"

"Yok merak etme olur arada böyle şeyler. Sekreterim biraz evhamlıdır da."

"Laf yapma da gel artık." Gün'ün uyarı dolu sesi ile Aren bir nefes verip gitti.

Neler olduğunu merak etsem de sorun zaten krallığın sorunuydu benim asıl şimdiki diplomasiyi düşünmem lazımdı. Çok kasacak bir şey yoktu ben ki bir sürü krallık konulu kitap okuyup film izlemiş kızım. Entrika benden sorulur.

Çok güvenilir kaynaklara sahibim ama ya. Tam bir umutsuz vakaydım.

Hizmetçilerden aldığım talimatla serayı buldum. Besmele çekip sağ ayakla içeri girdim. Bir de kız yok olurmuş. Çok trajik bir olay olurdu. Ama tabiki öyle bir şey olmadı.

Kapıdan girer girmez gördüğüm kabarık sarı saçlar ve mavi stilettolar kızdan soğumama yeter de artardı bile. Çünkü kırmızı elbisenin altına mavi ayakkabı giyilmezdi.

Bizımla diyılsın.

Hiç istifimi bozmadan karşısına oturdum. Mavi gözleri ilk defa beni buldu. O gözlerden geçen küçümseyici bakışları fark etmemem mümkün değildi. Savaş mı istiyorsun let's go bebeğim.

Raund one fight.

"Sizi çıkaramadım kimdiniz?" Adin sert başladı.

Dudağının kenarı kibirle seğirdi. Ya bu kız hayırdır aga. Ay kendimi mahalle kavgasında gibi hissediyordum ama olayın kavga ile alakası bile yoktu. Belki de kız arkadaş olmak için gelmişti.

"Ben Yıldız, Kont Akil'in küçük kızıyım." İçten olmayan bir şekilde gülümsedim.

"Tanıştığıma memnun oldum."

"Buraya tanışmak için gelmedim." Rakip atağa geçti.

"Ben de öyle düşünmüştüm zaten, kim sadece tanışmak için saraya kadar gelir ki?" Adin yumuşak devam ediyor.

"Evliliğinizin sahte olduğunu biliyorum." rakip direkt konuya girdi. Ortalık kızışacak.

"Bunu size düşündüren nedir." Dedim gülümseyerek ama bu kızın bunu bilmesi beni rahatsız etmişti.

"Herkes biliyor, bir yeryüzü insanına ihtiyaç duyulduğu için sen geldin. Aren aceleden seni seçmiş olmalı." Rakip sert oynuyor.

"Veliaht prens. Ona ismiyle hitap etme hakkını sana verdiğimizi sanmıyorum." Adin sahalara geri dönüyor sayın seyirciler.

"Hah, nişanlıma adıyla hitap etmemden daha doğal ne olabilir ki." Rakip ceza sahasını aşıyor hakem kırmızı kart göstermek içi elini cebine atıyor,

"Eski. Nişanlı olsanız gerek. Sizden bana hiç bahsetmediğine göre çok da önemli biri değilsiniz." Ve Adiin hakemin kartını rakibin ağızına sokuyor.

Önümdeki çaydan bir yudum aldım. Kız bir süre ağızını açamadı. Eh o kadar entrika dizisini boşuna izlemedik değil mi?

"Neden bahsetsin ki sen ona acil lazımdın ve sadece adını öğrenebildin." Rakip yeniden atağa geçti. Tribün heyecanlı.

"Sizinle oturup ilişkimi konuşacak değilim. O konumda değiliz." Adin soğuk bir hamleyle geçiştiriyor sayın seyirciler.

"Tabi konuşamazsın ve tabi aynı konumda değiliz bu dünya seni kabullenmedi bile daha." Rakip topu kendi kalesine sürüyor.

"Yanılıyorsun. Dünya beni çoktan kabullendi." Yani Aren öyle söyledi.

"Nasıl kanıtlayacaksın?" derken onun bacağını serada gezinen sarı kedi ısırdı. Ben kahkaha atmamak için zor dururken o bir çığlık kopardı. Kedi hala bırakmamıştı kızın bacağını.

Eğilip kedinin başını okşadım ve kedi kızı bıraktı. Bacağı kanarken yaşlı ve öfkeli gözlerle bana baktı.

"Bunu sen yaptın değil mi?!" kediyi kucağıma alıp okşarken dudağımı büzdüm.

"Kim bilir?" aslında ben yapmış olamazdım. Bir hayvana nasıl komut vereyim.

Vee maç bitti sayın seyirciler, Adin wins.

Birden kapının açılmasıyla ikimiz de kapıya döndük. Aren endişeli bir şekilde kapıda dikiliyordu. Nefes nefeseydi. Koşmuş muydu? Ama neden? Yanımdaki kız birden sesli ağlamaya başladı. Hala kanayan bacağını tuttu.

"Areen, bak şu cadının-"

"Hitabınızı düzeltin. Karşınızdaki kadın veliaht prenses keza ben de veliaht prensim."

"Ama-" Aren hızlı adımlarla yanıma gelip omuzumu tutarak beni incelemeye başladı.

"Yaralandın mı iyi misin? Bir çığlık koptu."

"Onun çığlığıydı." Rahatlamış bir nefes verip alnımdan öptü. Ve kucağımdaki kediyi okşadı.

"Marcus mu ısırdı onu." başımı olumlu anlamda salladım. Ki zaten şu an konuşacak durumda değildim.

"Hey yaralı olan benim." Aren kediyi yere koyduktan sonra elimi tuttu."

"Bir doktor çağır baksın. Karımı da alıyorum daha fazla ondan uzak kalamam. Buraya nasıl geldiyseniz aynı şekilde dönün ve bir daha çağırılmadan gelmeyin."

Ve seradan çıktık.

"Yine kızardın. Ve çok tatlıydın." Yanaklarımı tuttum.

"Ya Aren. Kız burada değil rol yapmayı kes."

"Rol yaptığımı kim söylemiş?" birden durdum. Ne duymuştum ben az önce? Kesin beni şaşırtmak için yapmıştır.

 Eveet bölümü beğendiniz mi? Adin ve Yıldız'ın futbol maçı kıvamında tartışması sizi güldürebilidiyse bu bölüm isteğime ulaşmış olacağım:)

AHTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin