AHTER

Düşeslerle Buluşma

Üzerime kiremit rengi bir elbise giyip aynı renk bir şal örtüp çıktım.

"Günayyydınn eltoş." Yüzümü buruşturdum.

"O nasıl bir tabir."

"Ayy boş ver sen benim tabirimi de bak sana ne diyeceğimmm."

"Ne diyeceksin?"

"Bölge dükalıklarının eşleri seni çok merak etmiş doğunun da düşesi gelecek yani bütün kızlar toplanıcaz toplanıcaz toplanıcaz." Deniz şen şakrak merdivenleri inmeye başladı. Bütün kızlar toplanacağız mı?

Deniz heyecanla kolumdan tutup beni alt kattaki mutfağa sürükledi.

"Deniz yavaş sen iki canlı değil misin bu ne acele?"

"Bir şey olmaz Rana da koşmak istiyor teyzesi." Gözlerimi devirdim.

Mutfağa girdik.

"Murat şef nerede?" mutfaktaki herkes farklı bir işle meşguldü yedi kişiye yemek çıkarmak için bu kadar çaba gözlerimi yaşarttı doğrusu. Altı kişi her biri başka bir işe gömülmüş, Deniz'i duymamışlardı.

"Hey! Size soruyorum." Orta yaşlarda, beyaz baş örtülü bir kadın elini önlüğüne serip yanımıza geldi.

"Murat şef şu an yeni gelen malları sayıyor. Bir isteğiniz varsa bana söyleyin majesteleri." Deniz karnını ovarken yanındaki boş sandalyeye oturdu.

"Bu gün çok önemli misafirlerimiz gelecek. Sizden mükemmel bir menü hazırlamanızı istiyorum. Güzel bir balık da kızartın ama kuyruğunu kesmeyin doğu düşesi seviyor. Atıştırmalık krakerlerden de yapın onu da kuzey düşesi seviyor." Bir süre düşündü.

"Çiğköfte de olsun batı düşesi de onu sever. Ben zaten şu aralar ne bulsam yiyorum ama şöyle güzel bir beyti olsa mm." Resmen beyti derken kendinden geçmişti.

"Bütün yemekleri büyük bir titizlikle yapmanızı istiyorum. Çorbayı, salatayı vesaire size bırakıyorum. Saydıklarıma uygun bir yemek çıkarın. Size güveniyorum."

"Emredersiniz majesteleri." Deniz ordusuna emir vermiş komutan edasıyla karnını tutarak kalktı ve mutfaktan çıktı. Ben de çalışanlara gülümseyip peşine düştüm.

"Dün yola çıktıklarına göre bu gün akşamüzeri varmış olurlar. Temizlikçilerle de bir güzel konuşayım. Sen iç işleri bana bırak ve git kılıç antrenmanı yap. Mine hoca seni dışarıda bekliyor. Çok iyi kadındır bir aralar benim korumamdı."

"Emredersiniz majesteleri." Dedim imayla. Deniz kendini fena kaptırmıştı. Eve misafir gelecek anne havasına bürünmüştü. Tam bir Türk annesi olmuştu.

"Ay Adin, aşk olsun yani, ben burada bizim için uğraşıyorum şu hamile halimle. Sen ise benimle dalga geçiyorsun."

"Ne yapayım Deniz şu halini görmen lazım. Az kaldı hepimizi saraydan atıp kendin temizleyeceksin. Biraz sakin, zaten evde bir ton işçi var onlar halleder."

"Haklısın ama insanın en yakın arkadaşları gelince bir heyecan yapıyor. Benim Ahterdeki tek arkadaşlarım bile diyebiliriz." Dudağını büzmüştü. Kural bir ne olursa olsun hamile bir kadına öte git bile demeyin, her an duygusallaşabilirler çünkü.

"Tamam Deniz bir şey demedim."

"Resmen bana koca karı iması yaptın." Yüzünü de buruşturmuştu.

"Ben antrenmana gideyim en iyisi." Geri geri ilerledim.

"Git tabi git sen de yalnız bırak beni." Derin bir nefes verdim. Ya sabır.