50.Bölüm 💜 Kıskançlık

6.4K 689 61
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar! 🔮💜

NOT: YETERLİ BEĞENİ VE OKUNMA SAYISI GELMEDEN BÖLÜM GÜNCELLEMİYORUM.

50.Bölüm

"Ah, ne yanlış anlaması? O Siena sürtüğünün sana büyü yaptığını sanmıştım. Tıpkı benim April ve Bonney'nin ondan nefret etmeleri için hazırladığım iksir gibi... Ama sen beni kaçırdığında nihayet aklının başına geldiğini anladım. Beni seviyorsun ve benimle evlenmek istiyorsun."

"April ile Bonney'e büyü mü yaptın?" diye ciyakladığımda Nicoletta korkuyla yerinden ciyakladı. Kaiden'ın masasına tüneyen beni fark ettiğinde, "Bu ses?" diye mırıldandı.

"Evet, benim Nicoletta. Kaiden kraliçesi ve eşi, Siena Rowen!" dediğimde Nicoletta ağlayacak gibi duruyordu.

Nicoletta, Kaiden'a döndüğünde yüzünde şaşkınlık, hayal kırıklığı ve hüzün vardı. Her an patlayarak ağlamaya hazır dururken, "Onu neden bizimle getirdin?" diye sordu. "Hem beni kaçırıyorsun, hem ceza olarak onu da yanında mı getiriyorsun? Bu nasıl aşk?"

Kaiden ise hala olayları anlamayan Nicoletta'ya şokla bakıyordu. Biraz da rahatsız olduğunu söylememe gerek yoktu. Ama benim düşünebildiğim tek şeyse, arkadaşlarım dediğim kişilere büyü yapılmış olmasıydı. Hem de benimle arkadaşlıklarını bozmak için bizzat Nicole tarafından yapılmıştı.

"Nicole, sen olayları yanlış anlıyorsun. Seni kaçırma sebebim sana aşık olmam ya da buna benzer duygular içerisinde olmam değil. Aksine duygularımı belirtmek için hep dürüst oldum. Seni sevmiyorum. Sana karşı bir şey hissetmem mümkün değil. Buraya geldik çünkü tek amacım eşimi, yani Siena'yı korumak istemem."

Büyük bir sesle yutkunan Nicole bir adım geri çekildi. "Seni rüyalarımda gördüm diyorum. Benim kaderime yazılmış kişi sendin. Neden bunu görmezden geliyorsun?"

Kaiden ise yardım ister gibi gökyüzüne baktı. Şuan Tanrıçalara ve Tanrılara yakardığını bilmemek için aptal olmak gerekirdi. "Sürekli beni rüyalarında gördüğünü söylüyorsun. Bu nasıl mümkün olabilir, Nicole? Birlikteliğimiz sırasında Siena ile kutsandım. Onunla ayrılmamız söz konusu bile değilken, bir daha kimseyle olamayacağımı en iyi senin bilmen gerekir."

Nicole bir şey demeden öylece dikiliyordu. "Eğer rüyalarına açıklık getirmek istiyorsan, bunu senin için araştırabilirim." dedi Kaiden. "Seni kaçırmam karşılığında, bu sana verebileceğim tek özür olabilir."

Burnunu büyük bir kibirle havaya kaldıran Nicole, "Tamam!" dedi. "Araştır bakalım, Kaiden. bana ait olduğunu görünce, sen de en az benim kadar şaşıracaksın."

Kaiden ise bir şey demeden iç çekti. Ama benim diyecek lafım bitmemişti. "Bir dakika!" diye bağırdım "Şu büyü meselesini bir açıkla bakalım. Bonney ile April'e ne tür bir sihir yaptın?"

Nicoletta'nın böyle bir olayda bile ezilip büzüleceğini, en azından mahcup olacağını düşünüyordu isem de bu fikrim onun keyifle sırıtmasıyla buhar olarak havaya karışmıştı. Kızıl saçlarını omzundan geriye doğru attığında, "Açıkçası o aptallara büyü yapmak hiç de zor olmadı, Siena. Ben sadece içlerindeki kıskançlığı alevlendiren bir karışım hazırladım, hepsi bu. Onlar zaten sana içten içe kuruluyormuş."

"Yalan söyleme!" dediğimde sinirim öyle fazlaydı ki ileri doğru atıldığımda insan şekline girdiğimi bile fark edememiştim. Masanın üzerinde oturur vaziyette yere adım attığımda Nicole sadece bir adım uzağımda duruyordu. "Onlara ne tür bir karışım hazırladın?"

"Boynuz papatyasıyla, Kızıl Çam Ülkesinde çıkan mor bitkileri karıştırdım, o kadar!" Gülümsedi. "Kaiden gibi bir büyücü bunun ne kadar basit bir sihir olduğunu bile anlayabilir. Onlara yaptığım karışım, sadece içten içe bastırdıkları duyguları körükledi hepsi bu."

Büyüler Kraliçesi (Bitti)Where stories live. Discover now