10.Bölüm 💜 Yıldızlar ve Gece

7.8K 670 61
                                    


Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🔮💜

10.Bölüm

Kaiden kafasını kaldırmadan, "Evimde ne işin olduğunu sorabilir miyim?" diye konuştuğunda ayna ile onun evine geldiğimi anladım. 

Gözlerimi kırpıştırarak cümle kurmak için denemelerde bulunurken, nasıl bir açıklama yapacağımdan emin olamıyordum. Ben bile Kaiden'ın evinde ne işim olduğunu sorgularken, ona ne diyecektim ki?

Aynanın içinden geçmeden önce, Erebus'u düşündüğümü iyi biliyordum. Sonra nasıl olduysa, ayna siyah renge boyanmış girdiğim tünel Kaiden'in evine çıkmıştı. Derin bir nefes alırken gözlerim sehpaların, kitaplığın üzerindeki çeşitli kedi biblolarında gezindi. Cevabı muhtemelen siyah karanlığın bana, o kediyi hatırlatmış olmasıydı.

Yüzümün renkten renge girmesini umursamadan, "Ben de bilmiyorum." diye diklendim. "Erebus'a gitmek istiyordum ancak nasıl olduysa kendimi burada buldum. Belki evin Erebus'ta olduğu için buraya gelmiş olabilirim."

Kaiden kitabının kapağını kapattığında yüzünde alaycı bir ifade vardı. Her zamanki gibi siyahlara bürünmesi gözümden kaçmış değildi. "Eğer merak ediyorsan Erebus'ta yaşamıyorum. Erebus'un sihirli aynalar için kullanılan tek bir çıkışı mevcuttur."

"Nasıl yani?"

Kollarını iki yana bağlamadan önce kitabını önündeki cam sehpanın üzerine bırakmıştı. "Güvenlik için şehirlerde sadece tek bir giriş çıkış kullanılır. Eğer belirli birinin evine gideceksen illa orasını düşünebilirsin ancak rotan şehirse bu tek bir yer ile bağlantılıdır."

"Ya..." diye mırıldandım. "Belli ki bir hata yapmış olmalıyım." 

Ayağa kalktığında, "Çaylaklar ilk zamanlarda hata yapmasıyla ünlüdür. Ancak ilk kez birinin evime geldiğini görüyorum." diye söylendi. 

Uzun adımlarıyla yanıma doğru yürüdü ve yüzüne bakabilmek için başımı kaldırmak zorunda kalmıştım. "Belli ki popüler bir büyücü değilsin." 

Gözlerini kıstığında, "Haklısın, benden haz eden birini bulmak zordur." diye yanıtladı. 

Derin bir iç çektiğimde kendisinden yayılan, erkeksi baharatlı kokuyla bir an başım döndü. Koca oda Kaiden'ın varlığından dolayı dar gelmeye başlamıştı.

 Rahatsızca kıpırdanarak, "Evinde ne kadar çok kedi biblosu var." demekten kendimi alamadım. Zaten ilk geldiğim anda dikkatimi çeken tek şey buydu. Kediler...

Gülümsediğinde bir kedi kadar muzip ve gizemli duruyordu. "Kedileri severim."

"Belki de narsist birisin. Bu yüzden kendine benzeyen her şeyi evine doldurmuşsun."

Kıkırdadığında cevabımdan dolayı eğlenmiş bir hali vardı. "Bakıyorum da okul sana yaramış. Bana yeniden diklenmeye başlamışsın."

Omuz silktiğimde verecek cevabım yoktu. Neticesinde ilk karşılaşmamızdan beri ondan haz etmiyordum ve bundaki en büyük sebep evime bir kedi olarak girmesiydi. Beni çıplak olarak gördüğünü söylemek dahi istemiyordum. Bu, kimseye anlatmayacağım rahatsız edici bir anı olarak hafızamda kalacaktı.

"Her neyse..." dediğimde arkadaşlarımı bekletmek istemiyordum. "Geri dönsem iyi olacak."

Tam cevap vereceği sırada kemerli odanın diğer ucundaki kapı pat diye açıldı ve bir anda içeri hoş, esmer bir kadın, "Kaiden neredesin?" diye girdi.

Dalgalı saçları bir toka yardımıyla kafasının üzerinde dağınık bir şekilde toplanmış, saçlarından arta kalan bukleler boynunun üzerinden omuzlarına yayılmıştı. Saçının birkaç teli badem biçimli ela gözlerini çevrelerken üzerine koyu siyah uzun bir elbise giymişti. 

Büyüler Kraliçesi (Bitti)Where stories live. Discover now