42.Bölüm 💜 Ruhlar

6.6K 708 72
                                    


Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar! 🔮💜

NOT: YENİ BÖLÜMLERİ YETERLİ BEĞENİ VE OKUNMA SAYISINA GÖRE GÜNCELLİYORUM.

42.Bölüm

Kaiden gözlerini gözlerime diktiğinde, hala o minderlerin üzerinde sarılır vaziyette uzanıyorduk. Diyeceği önemli şeylerin ağırlığını beklerken Kaiden, "Sana bunları açıklamak istiyorum ancak bir ormanın ortasında söyleyemem." dedi.

Sinirli bir nefes çektiğim sırada, "Ne oluyorsa bilmeye hakkım var, Kaiden." dedim. "Etrafımda bir şeyler dönüyor fakat ben anlamıyorum."

"Haklısın. Seni bir şeyler sorduğun için eleştirmiyorum. Ama etrafına bakarsan birkaç öğrenciyle çevrili, tekinsiz bir alandayız. Onlarca kötü orman ruhu olduğu gibi, kamp yaptığınız yer konseyin casuslarıyla dolu. Eğer herhangi bir şeyi gidip konseye yetiştirirlerse, bu bittiğimizin resmidir."

"Dur bir dakika!" dediğimde ağzım bir karış açılmıştı. "Ormanda konseyin casusları mı var?"

"Konsey üyeleri muhteşem cadı ve büyücülerden meydana gelir, Siena. Her biri alanının en iyisi olduğu için kristal asayı almaya hak kazanır. Bu yüzden hepsinin akıl almaz gücü vardır. Bulunduğumuz alanlar da bunlara dahil. Pek çok ağaç ruhu bu büyücüler için çalışır, görünmez hayaletler her ay cadılarla büyücülere talimatlar verir. O yüzden lütfen bu açıklamayı burada yapmamı bekleme."

"Peki ne zaman yapacaksın?" diye sorduğumda birinin bizi dinleyip dinlemediğini anlamaya çalışıyordum. Zararsız gibi duran yeşil orman, nasıl olur da kötü ruhlara ev sahipliği yapabilirdi?

"Sadece okuluna dön ve deniz lorduyla olan görüşmemi bekle. Söz, döndüğümde her şeyi tek tek anlatacağım."

Dudağımın iç kısmını dişledim. "Ben sadece çok korkuyorum, Kaiden. Neler olup bittiği hakkında bir fikrim yok ve senin karanlık büyücü kimliğin inan hiç ama hiç yardımcı olmuyor."

Kaiden'ın siyah göz bebekleri, daha bir koyulaşırken parmaklarının iç kısmı sırtımı hafifçe okşadı. "Bana güvenmiyor musun, Siena?" diye sorduğunda bu sorunun onun için büyük bir önem taşıdığını fark ediyordum.

Kaiden'a güveniyor muydum? Beni Rüya bekçisi dahil pek çok tehlikeden korumaya çalışan, bana bir şeyler öğretmek için didinip çırpınan, Gölge Diyarına geldiğim ilk andan beri benim olan Kaiden'a güveniyor muydum? 

"Sana her şeyden çok güveniyorum, Kaiden. Ama bu bilgisiz kalmak istediğim manasına gelmiyor."

"O zaman sadece birkaç gün sabret. Sonra her şeyi açıklayacağım." Kaiden minderlerinden üzerinden kalktığında, "Bacağındaki bir kez daha temizlemek istiyorum. Dışarıdaki aptala da bir fırça çeksem iyi olacak." dedi.

"Dışarıdaki aptal mı? O da kim?"

"Thomas!" Kaiden başını iki yana salladı. "Sizi getirdiği alan gerçekten tehlikeli bir konumda bulunuyor. Bölge hareket eden bir yerde olduğu için senin gibi birkaç adım ileriye giden öğrenciler kendilerini yanlışlıkla bir canavarın mağarasında bile bulabilirler. Gidip onu uyarmalıyım."

"Tamam. Ama lütfen Thomas'a sert davranma. Gerçekten nazik ve oldukça kırılgan birisi."

Kaiden gözlerini devirdi. "O halde gezi kulübünde ne işi var? Ormanda kamp yapılacak haritayı bile doğru dürüst okuyamamış. Güney bölümünde olmanız gerekirken, sizi doğuya sürüklemiş."

Kaiden kendi kendine söylenerek dışarı çıktığında, çok geçmeden birkaç ilacın olduğu tepsiyle içeri girdi. Büyük bir kaseye boşalttığı biri siyah, biri yeşil renkli şişeyi kasede karıştırırken aynı zamanda bilgi veriyordu. "Siyah olanı genelde yaraları temizlemek için kullanıyoruz. Gerçekten iyi bir mikrop öldürücüdür. Bunu büyüsü olmayan bir insan bile kullanabilir." 

Büyüler Kraliçesi (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin