Büyüler Kraliçesi (Bitti)

11.Bölüm 💜 Periler

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🔮💜

11.Bölüm

Perilerin etrafımızda uçuştuğu restoran, tam hayalimde bir yerdi. Gecenin ve yıldızların koynunda yemeklerimizi yiyor, büyü dünyasının çeşitliliğini keşfediyordum. Manzaramız sadece bulutlardı.

 Beyaz pamuklu dumanlar gereksiz görüntüleri kapatıyor, hatta diğer masalarla aramızda mahremiyet oluşmasına neden oluyordu. Kimsenin sevimsiz yüksek kahkahasını işitmiyor, konuşulanlara şahit olmuyorduk. 

Bonney, ikiz kardeşi Barry'nin tam yanında oturuyor bazen didişseler bile birbirini gözeterek seven iki kardeş olduklarını ispat ediyorlardı. April uçarı bir yanı olduğu için arada şakalar yapıyor, Finn ve Jay de bu muhabbete ortak oluyordu.

Periler herkese yiyeceği yemeği servis ederken, ilgiyle onu izliyordum. Neredeyse yarım metrelik boyları, minicik elleriyle ağır tabakları nasıl kaldırdıklarını merakla düşünüyor, boylarından büyük tepsileri nasıl taşıdıklarını ise aklım almıyordu.

İlgim masadakilerin de dikkatini çekmiş olacak ki, "Biraz daha bakarsan seni fena azarlayacaklar, Siena." diye fısıldadı Bonney. Masadakiler Bonney'nin yorumuna kıkırdarken, hafifçe kızarmıştım.

Kendi dünyamda böylesine yaratıklar görmediğim için her şey farklı geliyordu. Elbette periler de onlardan biriydi. 

Utandığımı fark eden Jay, "Yapmayın çocuklar!" diye öbürlerini payladı. "Siena dünyamıza yeni ısınıyor. Bırakalım tadını çıkarsın."

"Sadece perilerin var olduğunu yeni öğreniyorum."

April gülümsediğinde, "Onlar bizim dünyamızla paralel bir diyarda yaşar, Siena." dedi açıklama yaparak. "Bazıları fazlasıyla huysuz olur. Bizden ve diğer büyücülerden nefret ederler. Ancak bir periyle anlaşma yaparsan, seninle çalışması için ikna edebilirsin."

"Tabi, karşılığında mutlaka bir şey yapmalısın." dedi Finn. "Örneğin bu restoranda çalışan periler, karşılık olarak mutlaka bir şey istemişlerdir."

"Öyle mi? Ne istemişler?"

Jay omuz silkti. "Bu restoran uzun zamandan beri ağabeyim James tarafından işletiliyor. Anlayacağın periler anlaşmayı onunla yaptı. Fakat bu sorunun cevabını ben bile bilmiyorum. Bu, ailemiz için büyük bir sırdır." Son kelimeleri fısıldayarak söylemişti.

"Ağabeyin neden söylemiyor? Çok mu önemliymiş?"

"Muhtemelen önemli bir durumdur." 

Muhabbetimiz masaya gelen yemeklerden dolayı sekteye uğrarken, karnım açlıktan dolayı gurulduyordu. Önüme bırakılan pilav yatağındaki ızgara ete bakarken, resmen ağzımın suyu akacaktı.

"Buranın yemekleri çok güzeldir, Siena. Seveceğine eminim." 

Jay'in sözleri üzerine gülümsedim. "Beğeneceğimden eminim. Burası gerçekten harika bir yer. Eminim, yemekleri de bir o kadar güzeldir."

"Ben olsam o kadar emin olmazdım, Jay." dedi April. "Netice de Siena da senin gibi bir aşçı. Beğenme eşiğinin epey yüksek olduğuna şüphem yok."

"Gerçekten bir aşçı mısın?" Jay bunu büyük bir merakla sormuştu. 

"Evet. Fakat son zamanlarda okul meselesinden dolayı çok fazla yemek pişiremiyorum. Anlayacağın işler sekteye uğradı."

Kaşlarını çattığında, "Dilersen bazen restorana gelip bana yardım edebilirsin. Benimle dünyana ait olan tarifleri paylaşmanı çok isterim." diye düşüncesini belirtti.