2.Bölüm 💜 Kara Kedi

13.6K 891 224
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🔮💜

2.Bölüm

Ayın hilal hali pencereden, odamın içine kadar yansıyor; yıldızlı gece bütün görkemiyle karşımda dikiliyordu. Sokak lambalarıyla aydınlanan taş sokak, gece geç bir saat olması nedeniyle tenhalaşmış; şehrin ışıldayan görüntüsü denizin karanlığı ile iç içe geçmişti.

Uzun uzun izleyebileceğim bir manzara önünde dikilen küçük kediye şaşkınca bakarken, siyah göz bebeklerimin başımda aşağıya kadar dolandığını fark ediyordum. 

İlk şaşkınlığımı atlatır atlatmaz, hafif bir tebessümle pervaza doğru eğildim ve pencere kilidimi açarak pencereyi yukarı doğru kaldırdım. Simsiyah parlayan tüyleri, siyah zeytinlere eş değer gözleri vardı. "Sen de nereden çıktın böyle?" 

Hayatımda ilk kez bir kediyle karşılaşmıyordum. Sokaklarımız obur kedilerle, sevimli köpeklerle doluydu. Ancak ilk kez bir kedinin pencereme kadar tırmandığına şahit oluyordum. 

Yavaşça geriye doğru bir adım attığımda, kedi sinyali almış olarak pervazdan içeri doğru sıvıştı. Sırtını pencerenin kirişine sürterken aynı zamanda genizden gelen bir hırlama ile odayı dolduruyordu.

Parmaklarımla ense noktasını okşamaya başladığımda, beni huylandırırcasına bacaklarıma sürtündü. "Ne kadar da tatlı bir şeysin böyle? Söylesene bu saatte penceremde ne yapıyordun?" 

Neredeyse beş dakika kadar kedinin tüylerini okşadım, gırtlağından gelen mırıltıları dinledim. Öyle tatlı bir hali vardı ki yorgunluğum aklımdan uçup gitmişti. 

"Bu saatte odamın camına kadar tırmandığına göre acıkmış olmalısın." diye söylendim. "Üzerimi giyeyim de sana verebileceğim bir şeyler var mı bir kontrol edeyim."

Kedi sanki benimle konuşurmuş gibi bir kez miyavladı ve pencereden yatağımın üzerine doğru sıçradı. Patileriyle rahat bir yer arar gibi hamle yaparken ben dolabımdan çıkardığım geceliği hızlıca üzerime geçirdim.

Mutfağa doğru ilerlerken bir yandan da büyükannemin uyanmasından endişeleniyordum. Fakat korktuğum şey olmadı ve büyükannem uyanmadı. Mutfaktan bir şişe süt ve kapla döndüğümde, kedi bıraktığım yerde uyukluyordu.

Patilerini bükerek yatağımın ortasına uzanmış, gözlerini kapatmıştı. Ben içeri girer girmez gözlerini açtığında, "Sana mama getirdim. Umarım bu gece bununla idare edersin. Söz veriyorum sabah uyandığımda restorandan sana lezzetli bir sosis getireceğim." dedim.

Kabı yere bırakarak içine süt döktüğümde, kedinin ilgisini çekmiş olacak ki önce başını hafifçe kaldırdı. Ardından havayı iyice kokladı. Sütün olduğu tarafa geldiğinde tahmin ettiğim gibi sütü içmeye başladı.

Yatağımın üzerine oturduğumda, "Hiç de sokak kedisine benzer bir halin yok. Oldukça bakımlı görünüyorsun. Yoksa sahibinden mi kaçtın?" diye söylendim.

Kedi beni duymazdan gelerek sütü içmeye devam etti. Ancak ben onu incelemeden edemiyordum. Boynunda bir tasması yoktu. Tek dikkat çekici şeyi, her yerinin siyah olmasıydı.  

Sütü içmeyi bitirince kabı önünden çektim ve kedi yalanmaya devam  ederken, "Eğer bir sahibin varsa, yarın sorar soruştururuz." dedim. Kedi esneyerek hasır halının üzerine uzandı. "Yarın sabaha kadar ikimiz de dinlenelim."

Yatağıma yatarken sevimli bir kediyle uyumanın, huzur verici olduğunu düşünüyordum. Baş ucumdaki pencereden yıldızlar adeta kedinin gözlerinde dans ediyordu. Gülümsedim. "İyi geceler, küçük dostum."

Büyüler Kraliçesi (Bitti)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon