SADECE SENİN İÇİN

Çift Bileklikleri

Grup sahile geldiğinde mutluydu çünkü hepsinden önce bir aradalardı. Kai başta Baekhyun ve Luhan'a ısınamamış olsada sevgilisinin onlarla ne kadar mutlu olduğunu gördüğünde onlarla arkadaşlık kurma fikrine alışmıştı.

-"Kyungsoo üşüyor musun? " Kai arabayı sürerken kollarını kendisine sarmış ve pencereden yolu izleyen Soo'ya sordu.

+"Hayır iyiyim." Kyungsoo ona gülümsedi ve penceren yavaş yavaş ortalığı ısıtan güneş sayesinde daha enerjik hissettiğini farketti. "Jongin daha çok var mı sıkıldım?" Kyungsoo mırıldandığında Kai telefonla birşey yapıp yüzündeki hınzır gülümseme ile döndü. "Ne? Neye gülüyorsun?"

-"Kemerini tak." Kyungsoo kemerini istemsizce baktı.

Kai vitesi yükseltti ve ibreyi 250'ye vurarak Sehun ve Chanyeol'un arabası dışında boş olan yolda sürmeye başladı.

+"Kai? Kai ne yapıyorsun? Yavaşla....!" Kyungsoo bağırsada Kai gülerek pencereden Chanyeol ve Sehun'a el hareketi yapıyordu.

-"Sakin ol bebeğim bu sadece aramızda bir kapışma. Canım sıkıldı dedin ve biz 10 dakika sonra oradayız." Kyungsoo bebeğim kelimesi ile midesindeki kelebeklerin uyandığını hissetti ve kendi kendisine sırıtarak arabanın hızlı kullanıldığını unutmuştu. Ta ki Sehun ve Chanyeol'un arabalarındaki çığlıkları duyana kadar. Görünen oydu ki ikiside gayet eğleniyordu ve Kai'de öyle. Dönüp sevgilisine baktığında yüzünde ufak bir gülümseme ile ileriye doğru baktığını gördü ve başının dönmesini umursamadan tehlikeli olsada Kai'ye bakarak suratını yumuşattı.

*

Kai Kyunsgoo ile elele sahile inerken Luhan ise Sehun'un sırtına çıkmıştı. Baekhyun geçen kazadan kalan ağrıları için doktorun verdiği ağrı kesiciler sırası ile sevgilisine içiriyordu.

-"Hunnie bak yengeç." Luhan sevimli bir şekilde zıplayıp kıkırdadığında Sehun dışında herkes gülüyordu. "Hunnie mi? Tanrım. "Kai karnını tutup gülerken Kyunsgoo ise onun ağzını kapatmaya çalışıyordu ama Kai kafasını sağa sola sallayarak engel oluyordu.

-"Jonginnie gülmeyi kes." Kyunsgoo bunu söyler söylemez herkes şimdi de Kai dışında herkes kahkahayla gülüyordu. Kai ise ona sinirle bakıyor ve her an bir tehlike olacağının alarmını veriyordu. "Jonginnie mi? Tanrım Kai bunu beklemiyordum dostum." Sehun ona gülerken bir eli ile Luhan'ın kaçmasını engellemek için kolunu tutmuştu.

-"Kyunsgoo bunu nasıl söylersin?" Kao hayretle sorduğunda Kyunsgoo dil çıkardı ve eliyle onun yanağını dürttü.

+"Ne? Sende Sehun ile dalga geçiyordun?"

-"Tanrım seni şurada.....Her neyse." Kai dilini ısırdı çünkü cümlenin gerisini söylediği takdirde Soo'nun korkmasından endişelenmişti.

+"Ne? Yoksa beni dövecek misin? "

Soo ne olduğunu anlamadan sorunca Kai anlamadığı için gülümsedi ve bu onun saf ve aptal sevgilisine yeniden aşık olmasına neden oluyordu.

-"Sadece seni öpeceğim. Ceza olarak." Kyunsgoo birden kendini Kai'nin kollarının arasında bulurken aynı zamanda dudakları buluşmustu.

Sehun gözlerini ikilinin yiyişme aşamasından çekip Luhan'a döndü. Kısa olanın gözlerinin dolu olduğunu ve dudaklarını titrediğini gördü.

-"Luhan beni böyle mi kandıracaksın?" Sehun alayla söylediğinde Luhan burnunu çekmiş ve ağlamaya başlamıştı.

+"K-kolumu bı-rak."