39

1K 114 12
                                    

1,5 yıl sonra

"Baba! Babacığım!"

İçeriden koşturarak gelen Burak'a döndüm elimdekileri bırakıp.

"Efendim bebeğim?"

Bu geliş bir şey isteyeceğim gelişiydi.

"Ya babacığım?"
"Efendim güzelim benim?"

Burak artık iki yaşındaydı ve oldukça hareketli bir çocuktu. Aslan gerçekten dediği gibi yapmıştı ve şimdiden Burak'a egzersiz yaptırıp duruyordu.

"Bahçeye çıkabilir miyim?"
"Bahçeye çıkman için henüz erken bebeğim. Hava biraz serinlesin ondan sonra çıkarsın."
"Ama şimdi istiyorum."
"Ama şimdi çıkarsan başına güneş geçer güzelliğim. Dışarı çıkman için biraz daha beklemen lazım bebeğim tamam mı?"
"Hayır."
"Ne demek hayır?"

Aslan arkasından konuşunca korktuğu için yerinde sıçradı anında. Komik tepkisine gülümserken Burak'ın yüz ifadesi değişmiş ve bana doğru gelmişti hızlıca.

"Baba!"
"Bebeğim baban ya niye korkuyorsun?"

Kollarını kaldırınca hızlıca tutup kucağıma aldım. Ağlamaya başlayınca Aslan gülerek yanına gelip omzundan öptü bastırarak.

"Bebeğim benim ben."

Hala gülse de Burak'ı susturmaya çalışıyordu. Belini sıkıca sarıp saçlarını okşadım hafif hafif. Kuzum benim Aslan'ın evde olduğundan haberi olmadığı için çok korkmuştu.

"Bebeğim benim."

Koltuğa oturup bacaklarını düzelttim. Ağlaması yavaşlayınca kafasını kaldırıp yüzünü sildim.

"Aşkım peçete versene."

Aslan peçete uzatınca yüzünü ve burnunu silip yanaklarından öptüm bastırarak.

"Çok mu korktun sen bebeğim?"

Burnunu çekerek kafasını sallayınca güldüm tepkisine. Ama fazla şirinsin sen!

"Ben konuştum bebeğim, korkmana gerek yok."

Aslan Burak'ı kucağına çekince kafasını omzuna yasladı yavaşça.

"Neyi kabul etmiyordu yine?"
"Dışarı çıkmak istiyordu. Ben de şimdi çıkamazsın sonra çık dedim ona itiraz ediyordu."
"Yaramaz seni."

Burak masum masum Aslan'ın kucağında durup burnunu çekmeye devam ediyordu.

"Acıktın mı miniğim?"
"I-ıh."

Yanağını sıkıp bıraktım ve ayağa kalktım yavaşça.

"Limonata içmek ister misin?"

Kafasını salladı ve kafasını Aslan'ın boynuna gömdü yavaşça. Mutfağa gidip Burak'ın suluğuna kendi yaptığım limonatadan koyup içeri döndüm.

Burak nihayet Aslan'ın kucağından inmiş ve yerde kendi kendine oyuncaklarıyla oynuyordu.

"Al miniğim."

İki eliyle birden alıp şişenin düğmesine basıp pipeti çıkardı. Minicik elleri o kadar şirin ki.

"Yavaş iç tamam mı?"
"Tamam."

Eline bakmadığı için pipeti zorla yakalayıp içmeye başlayınca komik haline güldüm. Aslan'ın yanına gidip beline sarıldım sıkıca.

"Nasıl oldun?"
"Daha iyiyim. Uyumak iyi geldi."
"Birazdan yemek yiyince ağrın devam ederse bir ilaç daha alırsın."
"Tamam bebeğim."

Bakıcım BxBWhere stories live. Discover now