21

1.5K 128 13
                                    

Yerinde duramayan Aslan'a sinirle bakıp kolundan tutarak koltuğa çekip oturttum.

"Yeter artık. Başım döndü ya!"
"Yerimde duramıyorum Emin. Telaş yaptım."
"Aslan."
"Hmm?"
"Her şey planladığımız gibi olacak. Her şeyin üstesinden geleceğiz. Kolay olacak."

Kafasını salladında gülümsedim. İkimiz de birbirimize uzun uzun bakarken Aslan bana yaklaşıp onu öptüğüm gibi öptü. Yüzümdeki gülümseme artarken elimi elleri arasına aldı.

"Bu mesele bittiğinde, her şey hallonduğunda ve rahata erdiğimizde sanırım konuşmamız gereken başka konular olacak."

Ben zaten çoktan konuşacaktım diyemedim. Sadece kafamı salladım. Aslan'dan etkilendiğimi kendime itiraf edeli çok olmuştu. O kadının geldiği gün ona da itiraf edecektim aslında. Ama şimdi zamanı değildi. Şu an düşündüğüm tek şey Burak'ımın kurtuluş yoluydu. Başka bir şey düşünmek istemiyordum.

Zil çalınca yüzümüzdeki gülümsemeler yerini donuk ifadelere bıraktı. Ayağa kalkıp bana döndü hızlıca.

"Burak'ın odasına gidip kapıyı kilitle Emin. İçeri asla gelmeni istemiyorum. Burak'ı görmesini ise kesinlikle istemiyorum. Anladın diye umuyorum."
"Tamam. Sen ne dersen o."

Ben hemen Burak'ın odasına girip kapıyı kilitledim. Aslan ise kapıya gitti. Artık içeride ne yaptıklarını bilemeyeceğim için sessizce Burak'ın yanına gidip oturdum. Masum masum uyuyan meleğimi izledim uzunca bir süre.

"Senin için her şeyi yaparım bebeğim. Seni bu güzel hayatından koparmamak, ateşe bile bile atmamak için her şeyi yaparım. Güzel bebeğim benim."

İçerideki konuşulanları düşünmemeye çalışıyordum. Çünkü elimden bir şey gelmiyordu.

Burak beşiğinde hareketlenmeye başlayınca uyanmaması için hafifçe salladım hemen.

"Şş, şimdi olmaz miniğim lütfen."

Yaklaşık on dakika geçmişti ki dış kapının sesini duyunca anında ayağa kalktım. Kapı çalınınca hemen oraya ilerledim.

"Emin."

Hızlıca kapıyı açıp karşısına geçtim.

"Aslan ne olur güzel şeyler söyle bana."
"Oldu. Oldu Emin oldu."

Günlerin duygusallığı üzerime bir anda çöktüğünde anında koyverdim kendimi. Ağlayarak kollarımı ona sandığımda hızlıca o da bana sarıldı.

"Hadi hemen avukatı çağıralım. Davayı açacağını söyledi. Hemen halletmemiz lazım."

Sıkıca sarılırken fısıltı şeklinde konuşunca kafamı salladım sadece.

"Aslan çok korktum."
"Sen bir de bana sor."
"Bebeğini kimse senden alamaz demiştim."

Sevinçle konuşup gözlerine baktığımda o da aynı sevinçle bana baktı.

"Sayende."

Kafamı iki yana salladım.

"Beraber yaptık."
"Sen olmasan olmazdı."

Aklıma o gün konuştuklarımız geldi. Aslanla uzun uzun konuşup her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesap etmiştik.

....

"Sana tabii ki güveniyorum."
"O zaman dediklerimi yapacaksın. Beraber her şeyin üstesinden geleceğiz."
"Seni dinliyorum."
"Tamam..."

Derin bir nefes alıp düşündüklerimi ona anlatmaya başladım.

"Bugün geldiyse yakın zamanda yine gelecek demektir. O harekete geçmeden bizim geçmemiz lazım. Bir şekilde onunla irtibata geçip gün vereceksin. Gelip konuşalım diyeceksin. Ama salona çağıracaksın önce. Ki geldiğinden en az yarım saat önce haberimiz olsun, her şeyi toparlayalım."

Bakıcım BxBWhere stories live. Discover now