17

1.5K 124 8
                                    

"Ben gelmek zorunda mıydım gerçekten?"

Söylenip duran Emin'e ters bir bakış atıp Burak'ı kucağıma aldım.

"Evet. Şimdi yürü."
"Ama Aslan..."
"Emin beni zaten bu işe sen ikna ettin şimdi de satıyorsun bak."
"Hayır ben kim olarak gidiyorum oraya ya? Çok saçma."
"Sanki ben çocuğun babasıyım anasını satayım. Ben neysem sen de osun işte."

Hala söylenmeye devam ederken çantasını alıp Burak'ın odasına gidince arkasından gittim.

"Of Aslan of!"
"Artık söylenmeyi kesip acele eder misin? Malum ben olmadan kızı alacak biri de olmuyor."

Çantaya bez, değiştirme matı, oyuncak ve lazım olabilecek birkaç şey daha attı.

"Çekil."

Gülerek kenara çekilip ona yer verdim. Mutfağa gidip sütü, mamasını ve kaşıklarını da aldı ve nihayet çantayı kapattı.

"Hadi yürü."
"Tavır yapma bana."

Cevap vermeyip önden yürüyünce gülerek arkasından gittim. Burak yeni uyandığı için baygın baygın bizi izliyordu sadece.

"Bebeğim uyan ama artık."

Kafamı eğip ona baktım. Boynuma yaslanmıştı ve boş boş bakıyordu sadece.

"Aslan hadi."
"Geldim."

Arabaya gelince Burak'ı koltuğuna oturtup yerime geçtim. Emin de Burak'ın yanına oturdu. Ne olur ne olmaz diye yanına oturuyordu.

"Geç mi kaldık acaba?"

Saatine bakarak konuşunca ben de baktım. Daha Göktuğ'un söylediği vakit gelmemişti. Konuma göre biraz zorla da olsa evi bulup söylediği yere geldik. Ama önümüzde apartman görünce arkamı dönüp Emin'e baktım.

"Göktuğ'u arayım da gelip alsın şimdi yarım saat evi aramayalım. Burak da üşümesin."
"Sen bilirsin."

Arayıp yerimi söyledim ve gelmesini beklerken de arkaya dönüp Burak ile oynamaya çalıştım. Arabaya binince daha da mayıştı miniğim. Sanırım bir de hala diş çıkarmaya çalıştığından canı yanıyordu.

Cam tıklanınca kafamı çevirip hemen arabadan indim.

"Abi."
"Oo bu ne şıklık?"

Gülerek ona bakınca hemen utanıp ensesiyle oynamaya başladı.

"Girelim mi abi içeri?"
"Girelim."

Arkaya dönüp kapıyı açtım ve Burak'ı koltuğundan aldım.

"Amcasının balı da gelmiş!"

Göktuğ Burak'ın elini tutup kucağına almak isteyince Burak geri çekilip bana sığındı.

"Hasta biraz. Şimdi gelmez sana."
"Hayırdır abi?"
"Diş çıkarıyor. Keyifsiz o yüzden."
"Anladım."
"Hadi."

Emin nihayet arabadan inip yanımıza gelince beraber içeri girip eve gittik. Kapılarda karşılanıp tanışma faslından sonra içeri geçip oturduk hemen.

"Abi ben çantanı alayım mı?"

Göktuğ'un sevgilisinin kardeşi Emin'e sorunca Emin hemen kafasını salladı.

"Yok yanımda kalsın. Teşekkürler."

Herkes yerine oturdu sessiz bir sohbet başladı. Sohbete katılıyordum ama Burak pek konuşmama izin vermiyordu. Uykusu açılınca daha da huysuz olmuştu.

"Oğlum..."

Burak'ı tutup hafif kaldırarak kendime çevirdim ve öyle oturttum. Kimseyi görmediği için daha mutlu olsa da hala huysuzdu.

Bakıcım BxBWhere stories live. Discover now