37

1.1K 120 12
                                    

Aslan

Emin odaya gidince biraz yalnız kalsın diye arkasından gitmedim. Burak'ı zorla da olsa susturup uyuttum. Zaten ağladığı için uyumaya çok müsaitti. Odasına gidip yatırdım ve çıktım hemen. Emin'in yanına gidip kapıyı araladım yavaşça. Yattığını görünce sessizce içeri girip yatağın yanına kadar gidip oturdum ve saçlarını okşadım hafifçe. Bana sırtı dönüktü.

"Sevgilim."

İç çektiğini duyunca içim giderken yaklaşıp omzundan öptüm hafifçe.

"Güzelim bana dön hadi. Konuşalım."
"Aslan konuşmak istemiyorum lütfen."

Ayağa kalkıp yatağın etrafında dolaştım ve yanına gidip oturdum hemen.

"Güzelliğim konuşmasak kafana takacaksın gün boyu."

Yatakta doğrulup bana bakınca göz yaşlarını sildim hemen.

"Kurban olurum sana."
"Ya bırak babası olarak görmeyi, onu geçtim gerçekten babayı geçtim, Burak beni güvenebileceği biri gibi bile görmüyor! Zaten çocuğa ne olduysa benim yüzümden oldu. Eli hala sargıda..."
"Emin... Güzelim sakin ol, kendine gel. Kafana takacaksın dedim ama sen zaten öyle senaryolar üretmişsin ki sana yetişmek mümkün değil."
"Öyle ama. Güvenmiyor demik ki bana, gelmek istemedi."
"Böyle düşüneceksek çok işimiz var. Sen Burak'ın benim elimden yemek yemediğini unutuyorsun herhalde. Ulan doğduğu ilk andan beri her gün gördü benim ona rağmen sana kaçtı o gün hatırlamıyor musun? Ne yapsaydım o zaman ben, onun öz babasıyım öz."
"Neden gelmedi o zaman bana?"

Çocuk gibi sorunca gülerek yaklaşıp yanaklarını sildim ve sarıldım sıkıca.

"Yüksek sesten korktu bebeğim. Senin bağırdığını görünce o anlık verdiği bir tepkiydi sadece."
"Sen de bağırdın!"
"Lan seni öperim!"

Kafasını kaldırıp bastırarak öptüm arka arkaya. Gerçekten çocuk gibiydi.

"O kadar dramatik anlar yaşadık ki Burak'ın ilk söylediği kelimeye bile sevinemedik."
"Yaa!"

Emin anında yumuşayınca güldüm.

"Burak baba dedi sana!"

Boynuma sarılınca beline sarıldım ben de.

"Belki de sana dedi nereden biliyorsun?"
"Baba deyip seni çağırdı işte. Bana baba deyip sana gidecek hali yok çocuğun."

Bir şey söylemedim ve sadece sarıldım bir süre daha.

"Burak uyudu mu?"
"Evet odasında."

Emin geri çekilince son kez sildim yüzünü.

"Şimdi her şeyi netliğe kavuşturmamız lazım."
"Aslan yine mi?"
"Emin... Onun şerefsizliğini böyle kolayca unutacak değilim."
"Bu konu uzadıkça ben kendimi kötü hissediyorum."
"Senin kendini kötü hissetmeni gerektirecek bir şey yok hayatım. Senin bu meseleye dahil olmana da gerek yok."
"Aslan başına iş açacaksın."
"Emin umurumda değil."
"Benim umurumda ama. Adam avukat Aslan! Şunu artık anlar mısın? Engellerim onu biter gider işte."
"Evet bitmiş zaten değil mi? Zaten telefonda da boşuna dedi yeni hat almak zor değil diye."
"Aslan..."

Derin bir nefes verince eline uzanıp kendime çektim ve öptüm üst üste.

"Sen sadece bana güven. Ve olanları en başından ayrıntısıyla anlat ki bilmediğim bir şey olmasın."
"Öğrenince ne yapacaksın?"
"Gidip ağzını burnu..."
"Aslan! Hayır ben hiçbir şey anlatmayacağım ve sen de hiçbir şey yapmayacaksın. Bundan sonra avukatın falan da değil o adam yüzünü de görmezsin. Bitti."
"Emin..."
"Aslan bitti dedim. Söyleyeceğin bir şey mi var?"

Bakıcım BxBTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang