✧44✧

25.7K 1.8K 743
                                    

Öylesine kısa bir bölüm atıyorum. Yoğunluktan yazamadım üzgünümm <33

Yanlışlar olabiliiir<33 iyi okumalarrr


Soğuk algınlığım geçmişti. Zaten bu tür hastalıklar bir bilemedin iki gün sürüyordu. İşe de gitmeyip istirahat ettiğimden çabuk iyileşmiştim.

Eren'i bu süre zarfında yanıma yaklaştırmadığımdan bugün üstüme atlamıştı, beni özlemiş olmalıydı.

Şimdi ise akşam saati, Eren uyumuştu. Ben koltukta uzanıp televizyon izliyorken Atakan bilgisayarında bir şeyle uğraşıyordu. Yine o siyah metal çerçeveli gözlüğünü takmıştı. Eşofman ve vücudunu saran beyaz bir tişört vardı üzerinde, dağınık siyah saçları da alnına düşmüştü. Tamamen ev haliyle olmasına rağmen inanılmaz çekici duruyordu. Ciddi duruşu da ayrı tabii.

Zaten hasta olduğum günkü yakınlaşmamız aklımdan çıkmamıştı. Ona rüyamı anlatmamın ardından sevişmiştik. Bana dokunuşu, onu hissetmek çok iyi hissettiriyordu.

Tam da bunları düşünürken aklıma gelen şeyle sırıttım kendi kendime ve ayaklandım. Atakan'ın oturduğu koltuğun arkasına geçtim ve kollarımı boynuna sararak boynuna dudaklarımı bastırdım.

"Kahve ister misin canım?" Ona hitap edişim hoşuna gitmiş olacak ki sırıttı ve kafasını yana doğru çevirip yanağımdan öptü.

"İsterim." Öpüşüyle kalbim hızlanırken ben de aynı şekil gülümsedim ve kollarımı ondan ayırarak mutfağa ilerledim.

Safoz Atakan.

Aklımdan geçeni bir bilsen şaşırırdın. Aslında bu aklıma geçen gün, öğle arasında kahve içmeye gittiğimiz gün gelmişti. O akşam denemek istiyordum fakat kafedeki klima beni bir güzel çarpınca planım suya düşmüştü. 

Çok da önemli bir şey değildi aslında, Atakan affagato içerken aklıma gelmişti. Birimiz sıcak birimiz soğuk bir şey içerek öpüşecektik. Planım buydu hehe. Onunla öpüşmek hoşuma gidiyordu ve azıcık renklendirmekten zarar gelmezdi. Bu konularda çok mu istekli davranıyordum bilmiyorum ama sonuçta ben de bir erkektim ve yıllardır kendimi bastırmıştım. Şimdi ise bir erkek arkadaşım vardı ve etinden sütünden faydalanmak benim en doğal hakkımdı.

Sırttım kendi kendime ve kahve makinesine kahve kapsülü, altına bardağı koyarak dolması için bıraktım. Dolaptan bir kase çıkartıp buzluğa yöneldim. Vanilyalı dondurma kutusunu aldım ve birazcık koydum kaseye kendim için. Daha yeni iyileşmiştim, bir de boğaz ağrısı çekemezdim. Bu kadarı yeterdi.

Kahve de hazır olunca ikisini de alıp mutfaktan çıktım. Az önce uzandığım koltuğa değil de Atakan'ın yanına geçtim direkt. Kahveyi ona uzattığımda aldı ve bilgisayarının olduğu koltuk masasına koydu.

"Teşekkür ederim güzelim."

"Afiyet olsun." Bakışları bana döndüğünde anında kaşları çatıldı.

"Daha yeni iyileştin ne dondurması?" Omuz silktim.

"Canım çekti, azıcık aldım zaten." Gözlerini kısıp elalarıma bakınca gülümsedim sadece. Konuyu dağıtmak için açık televizyondaki maç özetini gösterdim.

"Futbol takip eder misin?" 

"Önemli maçları takip ederim, derbi olduğunda da kaçırmam." Kafamı sallarken dondurmamdan ufak bir kaşık aldım. Sohbet uzarsa falan, hemen bitmesin dondurma. Yoksa planımı uygulayamazdım, "Sen seviyor musun?"

Omuz silktim ve kaslı koluna yanaşarak yanağımı yasladım.

"Ben de senin gibi. Fenerbahçe'nin maçı olduğunda falan izlerim." Bana baktığını hissedince kafamı kaldırdım. Kaşları çatık, dudakları aralık duruyordu.

Yönetici Kalp- BxBOnde histórias criam vida. Descubra agora