✧1✧

74.9K 2.7K 709
                                    

Selam herkese, ben yine ofis konulu bir şeyler yazmak istedim. Başladığınız tarihi bırakmayı unutmayıınn <33

İyi okumalar


"Atakan'mış ismi."

"Sabah gördüm ben de, aşırı yakışıklı."

"İtalyanlara benzemiyor mu sizce de?" 

Ofisteki kızlar yeni yöneticimiz hakkında konuşurken onlara göz ucuyla bakıp işime devam ettim. Gözlerim arada camekanın arkasında Genel Müdür ile konuşan, isminin Atakan olduğunu öğrendiğim uzun boylu, esmer adama kayıyordu. Eski yöneticimize zıt sert biri gibi gözüküyordu. 

İnsanlarla iyi anlaşan, sıcakkanlı bir yapım olduğundan olsa gerek, Atakan Bey'in de beni seveceğini umuyordum. 

"Can, sen ne düşünüyorsun yeni yönetici hakkında?" İş arkadaşım olan Cemre'nin sorduğu soruyla ona döndüm.

"Biraz zor biri gibi ama bence çabuk alışırız." Bana bamya en güzel yemektir demişim gibi baktı.

"Görme engelli bile daha iyi gözlem yapabilir. Adamın bakışları bile tehlike arz ediyor." Seren'in gıcık konuşmasıyla kafamı ona çevirdim. Yine o Allahuekber dağlarını ben yarattım bakışlarını atıyordu. Benden hoşlanmıyordu ve kendini diğerlerinden üstte görmeye bayılıyordu. Fakat buna rağmen şirketteki en güzel kadınlardan biri diyebilirdim. Buğday teni, beline kadar uzanan kahve saçları ve her erkeği kendine aşık edebilecek kadar iyi bir vücuda sahip bir kadındı. Tabi ben hariç. Çünkü ben erkeklerden hoşlanıyordum. 

Diğer kızlar gülerken ben de ufak bir tebessüm ettim. Kavga, tartışma gibi şeylerden hoşlanmıyordum ve konunun tartışmaya uzamaması için alttan alan hep ben oluyordum. Buradaki kadınlar resmen kavga etmeye yer arayan, kaostan beslenen kişilerdi. Hepsiyle az çok iyi anlaşıyor olsam bile genelde yalnız kalıyordum. 

Ofisin kapısı açılınca tüm heybetiyle içeri girdi Atakan Bey. Herkes sessizleşip sanki öğretmeni sınıfa girmiş ilkokul çocuğu gibi davranırken ben de dikkatle bakıyordum karşımdaki adama. Siyah takım elbisesinden bile belli olan yapılı vücudu, uzun boyu, keskin yüz hatları ve koyu kahve gözleriyle teker teker bakıyordu hepimize. Birkaç saniyenin ardından biçimli, hafif kalın dudakları aralandı konuşmak için.

"Atakan Yurtsever ben. Bundan sonra beraber çalışacağız. Umarım iyi geçiniriz." Kalın, çekici ve sert sesi karnımda ufak çaplı kasılmalara yol açarken koyu gözlerinin benim ela gözlerime değmesiyle bu kasılmaların şiddeti arttı. Bu adamın aurası neydi böyle? Bakışları bile adam öldürürdü. 

Bizden uzakta olan camekanlı odasına girdi. Birkaç dakika sonra kumandasından otomatik perdeleri indirdi ve bizimle olan tüm bağlantıyı kesti. Eski yöneticimizde kapatırdı genelde perdeleri o yüzden garipsemedim. Sonuçta üst düzey yöneticiydi ve kendine ait özel bir alana ihtiyaç duyması normaldi. Sadece bu adama bakmak gibi saçma bir istek vardı içimde. Biraz daha incelesem kötü olmazdı.

"Esip geçti resmen."

"Az önce ne oldu öyle?" 

Şok olmuş bir şekilde konuşurlarken önüme döndüm. Haftanın ilk günüydü ve benim ciddi anlamda çok işim vardı. İşlerimi haftanın ilk günlerinden halledip cumaya az iş bırakmayı çok seviyordum ve bu doğrultuda ilerliyordum.

Kısa bir süre sonra arkadan gülüşmeler geldi kulağıma ve aynı anda ayağa kalkan Seren'le bakışlarımı ona çevirdim. Kalem eteği, beyaz gömleği ve topuklu ayakkabılarıyla özgüvenli bir şekilde Atakan Bey'in odasına doğru yürüdü. Kaşlarım çatılırken yüzündeki çekici olduğunu düşündüğü gülümsemeyle kapıyı tıklatıp içeri girdi.

"Bu kadın cidden başka bir seviye." 

"Özgüvene bak ya, ben utanırdım. Keşke onun gibi olabilsem azcık."

"Ne için gitti?" Diye sordum merakıma yenik düşüp.

"Atakan Bey'le tanışmaya. Yardımcı olabileceği şeyler olup olmayacağını falan soracağım dedi." Diye konuşup omuz silkti. Kafamı anladım dercesine salladım ve işime devam ettim. Birkaç dakikanın ardından Seren ifadesiz bir suratla çıktı odadan. Yerine geçerken bir kulağım onlardaydı.

"Ee ne konuştunuz?" Merakla sordu kızlar Seren'e.

"Size ne?" Seren'in alaylı tonlamasını duyunca gözlerimi devirmemek için zor tuttum. Böyle bir karakterdi işte. Ve buna rağmen diğer kızlar kuyruk gibi bunun peşindeydi.

"Ay söylesene kız ne olacak?" 

"Sonra söylerim, şimdi birileri dinliyordur falan." İmalı sesi bana hitaben olduğu çok belliydi. Derin bir nefes alıp işime devam ettim.

Yönetici Kalp- BxBWhere stories live. Discover now