✧34✧

36.9K 2.4K 972
                                    

Bayadır atamadım bölüm özür dilerim. Şehir dışındayım yazamadım bir türlü.

Bu bölümde +18 unsurlar var ona göre okuyun hahdjajs ;))

Kontrol etmeden atıyorum yanlışlar olabilir beybiler iyi olumalar ❤️😽

Yol boyunca tek dileğim eve girerken amcamla karşılaşmamaktı ve öyle de oldu. Arkamda Atakan ve yanımda Eren'le çıktık merdivenden. İçimdeki garip heyecanla anahtarı sokmaya çalışırken ellerim hafiften titriyordu fakat en sonunda açmıştım.

Evi daha bu hafta güzelce temizlediğimden hoş bir koku vardı, havasız değildi yani. Bu hafta o kadar çok şey olmuştu ki düşünmekten kafayı yememek için temizliğe girişmiştim. İyi ki de öyle olmuş yoksa onu çağıramazdım.

Eren içeriye koştuğunda ben kapıyı iyice aralayıp gülümsedim koyu kahvelere bakarak.

"Hoşgeldin." Kaşları kalkarken muzipçe sırıttı ve içeri bir adım attı.

"Evli çiftler gibi hissettirdi bu." Gözlerimi kaçırıp güldüm. Bu adam beni utandırmaya programlanmış bir robot olabilir miydi acaba? Bana bir bakış atıp etrafta gezdirdi gözlerini. Ben de o sırada kapıyı kapattım ve ayakkabılarımı çıkardım. O da aynı şeyi yaparken biraz çekingen gibiydim. Ne yapacağımı bilmediğimden yanında durdum ve direkt girişte olan oturma odamızı gösterdim.

"Burası oturma odamız, şurası da mutfak." Lavabo, Eren'in ve benim odamın olduğu koridora doğru bir adım attım, "Burada odalarımız var. Lavaboyu kullanmak istersen de şurası." Dedim lavabonun kapısını göstererek.

"Bir ellerimi yıkasam iyi olacak." Ona bakıp kafamı salladım.

"Tamam o zaman, ben mutfağa geçeyim." hemen arkamı dönüp mutfağa gittim. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Çaktırmamaya çalışıyordum ama biraz belli ediyordum sanki. Atakan evimdeydi.

Derin bir nefes aldım ve buzdolabından dün geceden hazırladığım enginarları çıkardım. Yolda gelirken bugün için ne yemek yapmayı düşündüysen onu yap demişti. Ona enginar olduğunu söylediğimde de şaşırmış ve çok sevdiğini söylemişti.

Kendi kendime gülümserken buzluktan son kalan iki parça eti çıkardım. Genelde Eren'le ikimiz olduğumuzdan her şeyden azar azar vardı fakat bu et bize yeter gibiydi. Biz Eren'le birini bölüşsek diğer parçayı da bütün olarak Atakan'a verirsem olurdu. Tezgaha koydum ve çözülmesini beklerken ben enginarın üstü için patates, bezelye, dolma fıstığı falan çıkardım ve çabucak patatesleri kesme tahtasına aldım. Tam bu sırada Atakan'ın girdiğini duydum fakat kafamı çevirmedim ona. Adım sesleri tam arkamda kesildi, ellerini her iki yanıma tezgaha yaslayıp omzumdan ne yaptığıma bakarken zar zor nefes aldım. Beni kendiyle tezgah arasına hapsetmişti resmen.

"Yapmamı istediğin bir şey var mı?" Gülerek kafamı iki yana salladım.

"Sen misafirsin, olmaz." Nefesini vererek güldü.

"Çok da misafir sayılmam gibi." Omuz silktim.

"Olsun ama ben yapacağım diye anlaştık."

"Pekala, o zaman şimdiden bir anlaşma daha yapalım. En yakın zamanda benim evimde benim yaptığım bir yemek yiyeceğiz." Bıçak tutan elim duraksamışken yutkundum ister istemez. Bu fikir çok hoşuma gitmişti.

"Bilmem ki." Diye mırıldanınca kulağıma doğru yaklaştı ve sıcaklığını hissetmemi sağladı.

"Neyi bilmezsin?"

"Yani olur, davete icabet etmek gerekir." Nezaketen hemen kabul etmemiştim aslında ama buna gerek yoktu sanırım.

"Aferin." Kulağımın hemen altına dudaklarını çok hafifçe bastırınca kalbim tekledi anlık. Ferah kokusu burnuma doldu ve dudaklarının sıcaklığı tenimi ısıttı.

Yönetici Kalp- BxBWhere stories live. Discover now