✧18✧

35.1K 2.8K 875
                                    

Selam bebekleer, bu bölümle berber artık yavaş yavaş parçalar yerine oturacak. Umarım beğenirsiniz, kitaba gösterdiğiniz ilgiden dolayı çok çok teşekkür ederim. 

Gönül ister ki her gün bölüm yazayım ama işten geldiğimde yorgun oluyorum. Neysee hadi iyi okumalar aşklar, yanlışlar varsa kusura bakmayın <33


Yazardan

Banka işlerinin bu kadar uzun sürmesinin siniriyle ofise doğru ilerledi uzun boylu adam. Koridorda tüm heybetiyle yürürken ona dönen bakışlardan bir haberdi. Çünkü o şuanda sadece önüne bakıyor, bankada işlerin bu kadar yavaş ilerlemesinden yakınıyordu kendi içinde. Sabırlı bir insan olsa da beklemekten nefret ederdi. Ofise bu kadar geç geleceğini tahmin edememişti ve zamanında yapması gereken işler aksamıştı. 

Bunların üstüne trafik eklenince, anca öğleden sonra varabilmişti şirkete. Zorunluluğu yoktu, istese gelmez evden çalışırdı. Fakat bunu istemiyor, tüm işleri daha iyi kontrol altında tutabilmek adına ofise gelmekten geri durmuyordu. Yıllardır kendini bu rutine alıştırmıştı, bundan dışarı çıkamıyordu.

Kol saatine bakarken boş ofisin açık kapısından içeri girdi. Girmesiyle konuşma sesleri dikkatini çekti ve toplantı odasına doğru ilerledi. Camekanlı odada arkası dönük bir kadın ve tam önünde ona sinir ve tedirgin gözlerle bakan Can'ı gördü. Kaşları çatılırken ağzını açacağı sırada Seren olduğunu tahmin ettiği kadının dedikleriyle duraksadı.

"Söylesen de kimse sana inanmaz gerçi ama hele bir söyle, Atakan'ın aklına en ufak bir şüphe kırıntısı düşür, bak bakalım kimin hayatı şimdikinden daha berbat oluyor." Atakan duyduklarıyla öylece kaldı. Kendisine ismiyle hitap etmesi bir yana, tehdit kokan bu cümle kafasını karıştırdı. Seren'den hiç duymadığı bu ses tonuyla birlikte kitaplığa yaslanmış ela gözlü çocuğun suratı onu kendine getirdi.

"Ne oluyor burada?" Hızla arkasını dönen kadın büyük bir afallamayla gözleri sonuna kadar açılmıştı. Atakan tekrar ne yaptıklarını sorduğunda Seren kendini saliseler içinde toparladı ve her zamanki yüz ifadesini takındı. Önce bir duraksasa da hemen ardından söylediği şeyle Atakan kaşlarını çattı. Can'ın proje dosyalarını karıştırdığını söylemişti. Koyu kahveler Can'ın şaşkın yüzüne döndü. Çocuğun bundan haberi bile yoktu sanki ama bunun olma ihtimali onu tedirgin etti. Bunu yapabilecek biri gibi asla durmasa da kontrol edecekti.

Proje dışında, Seren ve Can'ın arasında ne olup bittiğinden emin değildi Atakan ama ters giden bir şeylerin olduğundan artık emindi, kendi gözleriyle görmüş, Seren'in son dediklerini net bir şekilde duymuştu. Normalde çalışanlarının arasındaki problemlere asla karışmaz, umursamazdı fakat burada dönen her ne ise onu rahatsız etmeye başlamıştı.

***

Atakan kol saatine baktığında çıkış saatinin yaklaşmış olduğunu gördü. Aklında olan şeyle ayağa kalktı ve odasından çıktı. Her zamanki görüntüyle karşılaşırken yine o rahatsız edici his kapladı içini. Murat'ın kulaklığı takılı önündeki dosyalarla ilgilenirken diğer üç kız işlerini yapıyor, bir yandan gülerek sohbet ediyorlardı. 

Can ise sessizce oturuyor, ifadesiz bir şekilde bilgisayar ekranına bakıyordu. Elini çenesinin altına koyduğundan küçük dolgun dudakları öne doğru büzülmüş, büyük ela gözleri ekrana bakmaktan hafif kızarmıştı. Yüzü cidden çok güzeldi fakat böyle üzgün gibi durması Atakan'ın yutkunmasına sebep oldu. Atakan daha fazla ona bakamayarak önüne döndü ve çıktı ofisten. Aykut dayısı onun enerjik, güler yüzlü ve sevecen biri olduğunu söylemişti. O akşamki yemekte de Can'ın ne kadar mutlu olduğunu ve yemek boyunca yüzünden eksik olmayan gülümsemesini izlemek, tatlı kahkahalarını işitmek ona eziyet gibi gelmişti. Arabada o halinden eser kalmamış, gergin bir şekilde oturup kucağında duran parmaklarıyla oynarken yolu izlemişti. Atakan yine o kalbine ağır gelen duyguyu hissetti ve derin bir nefes aldı. 

Yönetici Kalp- BxBTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon