Gizli Takip

69 19 72
                                    

~Lila Akça Yıldırım~

O güzel tatil bitmiş ve biz merkezdeki evimize geri dönmüştük. Aras valizleri yukarıya taşıdı ve içindeki eşyaları boşaltıp dolaba yerleştirdik. Kendimi yatağın üzerine attım. Yorulmuştum, güzel bir duş almalıydım. Aras yanıma gelip saçlarımı okşadı. “Fıstığım benim şirkete gitmem lazım. Proje ile ilgili bir sıkıntı çıkmış.”

“Tamam. Bende biraz dinlenip restauranta gideceğim.”

“Hoşça kal,” dedi ve saçlarımdan öptü.

“Güle güle.”

Aras gittikten birkaç dakika sonra yataktan kalktım. Bornozumu elime alıp banyoya girdim.

Güzel bir duşun ardından üzerimi giyinip aşağıya indim. Yardımcımız Esma Hanım bugün gelip işine devam ediyordu. Koltuğa oturup televizyondan bir program açtım ve izlemeye başladım.

Aradan geçen yarım saatin sonunda kapının çalmasıyla Esma Hanım mutfaktan çıkıp kapıyı açtı. “Lila Hala.” İçeriye dolan neşeli sesiyle birlikte Asel, yanıma koşarak geldi. Küçük ellerini boynuma doladığında ellerimi sırtına sarıp ona sarıldım.

“Canım hoş geldin.”

“Hoş buldum Lila Hala,” dedi benden ayrıldığında. “Nasılsın Lila Hala? Tatilin nasıl geçti?”

“Harika geçti canım.” Elinde tuttuğu Ayışığı’nın tasmasının ipini bana uzattı. İpi tasmasından çözüp Ayışığı’nı serbest bıraktım.

“Ayışığı’nın benimle kalmasına izin verdiğin için teşekkür ederim. Onunla çok güzel oyunlar oynadım.”

“Rica ederim. Ne zaman istersen oynayabilirsin.” Ayakta kalmıştı. Yanıma oturması için ona işaret yaptım. “Seni buraya kim getirdi?”

“Azra Halam getirdi. Onun işi varmış gitti.”

“Peki tamam. Bir şeyler yiyip içmek ister misin?”

“Kurabiye var mı?”

“Gel bakalım var mı.” Birlikte mutfağa girdiğimizde masanın üzerindeki tabakta kurabiyeler vardı. “Bak canım, kurabiye varmış.”

“Lila Hanım kurabiyeler az önce fırından çıktı. Sıcak olabilirler,” dedi Esma Hanım. Kurabiyelerin bir tanesini alıp birazını ısırdım. Çok sıcak değildi ama biraz beklemesi gerekiyordu.

“Aselciğim sen otur. Ben sana hazırlayacağım.” Asel dediğimi yapıp sandalyeye oturdu ve beklemeye başladı. Üst dolabın kapağını açıp bir tabak aldım. Kurabiyelerden birkaç tane aldım ve tabağa koydum. Bu şekilde biraz daha hızlı soğurdu. Diğer dolabı açıp bardak çıkardım. Buzdolabından çıkardığım meyve suyundan koydum. Bardağı ve tabağı Asel’in önüne koyduğumda karşısına oturdum. Kurabiyelerden birini alıp tekrar tattım. “Soğumuş canım. Artık yiyebilirsin.”

Asel, kurabiye ile meyve suyunu içmeye başladı. “Lila Hala, kurabiyeleri yedikten sonra Ayışığı’nı gezmeye götürelim mi?”

“Olur götürelim.”

Kurabiyeler ve meyve suyu bittiğinde Ayışığı’nı da alıp evden çıktık. Asaf, arabanın yanında duruyordu. Asel’i ve Ayışığı’nı arka koltuğa oturttuktan sonra ön koltuğun kapısını açıp bindim. Emniyet kemerimi takacağım sırada gözüm Asaf’ın yanağındaki morluğa takıldı. Asel’in yanında sormak istemediğim için sessiz kaldım. Arabayı çalıştırıp yola çıktık.

Asaf, arabayı deniz kıyısına yakın bir yerde park etti. Arabadan indiğimde Asel’in inmesine yardım ettim. “Ayışığı’nın ipini ben tutabilir miyim Lila Hala?”

ÇİLEK AŞKI Where stories live. Discover now