ÇİLEK AŞKI

Zehirledim Onu

~Doktor Selim Atak~

Lila Hanım ikinci seansımız için yine otelde bir oda ayarlamıştı. Koltuğa oturdu ve başlamak için bekledi. Karşısına sandalye çekip oturdum.

"Kaldığımız yerden devam edelim. Hastaneden çıktıktan sonra neler yaptınız?" diye sordum.

"Fıstık yaptığım satışı öğrendi ve bunu için çok kızdı. Dışarıya çıkmama tamamen engel oldu. Bir süre bir restaurantta şeflik yaptıktan sonra Bandırma'da yaşayan dayım bizi yanına çağırdı. O adamı hiç sevmiyorum, paragözün teki. Eline geçen beş kuruşla bile kumar oynardı. Çalışıp kazandığımız parayı sömürmekten başka hiçbir şey yapmadı. Ayvalık'taki evimizi sattırmaya kalktı bana. Satılmış gibi gösterdik ve ona para verdim. Bir gün adamın birine fena borçlanmış. Parayı ödeyemeyince de beni ona sattı. Fıstık'a bu durumdan kurtulabiliriz dedim. Sonuçta satıştan güzel para kazanmıştık. Ama Fıstık bu parayı kullanmayacak kadar gururludur, evliliğe boyun eğdi. Evlilik sürecinde neler oldu bilmiyorum. Bunu Fıstık'a sormanız lazım.”

"Fıstık ile konuşabilir miyim?" diye sordum.

"Tabi ki," dedi ve gözlerini kapattı. Üç saniye sonra gözlerini açtı. "Merhaba," dedi gülümseyerek. Sanırım artık karşımda Fıstık vardı.

"Merhaba Fıstık. Evlilik sürecini senden dinlemek istiyorum.”

"İki yabancı gibiydik birbirimize karşı, doğal olarak. Bazen çok sinir bozucu olabiliyordu. Yaptığı şeylere ve bana olan tavırlarına anlam veremediğim zamanlar olurdu. Aras'ı bilmem ama ben ona bir süre sonra çok alıştım. Yanında mutlu oluyordum. İlk gülümsemesine şahit olduğumda ondan çok etkilenmiştim." Dudağının kenarında küçük bir tebessüm oluştu. "Her şey ilerledikçe daha güzel olmaya başladı. Arkadaşları beni kardeşi gibi görüyorlardı. Hatta ona karşı benim yanımda oldukları bile olmuştu. Aras'ın çocukluk arkadaşı olan bir kadın bizim evliliğimizin anlaşmalı olduğunu öğrenmiş. Hakaret edip aşağıladı beni. Söylediği sözlere dayanamayıp onu evden attım. Sonrasında Aras'a dayımın borcunu ödeyip gitmek istedim. Aras buna izin vermedi tabi. Evliliğimiz üzerine iş bağlamıştı çünkü. Ben istemeyerek de olsa satıştan gelen paradan kullanıp ona dayımın borcunu ödedim. Orta yolu bulup evliliğimizi sürdürmeye devam ettik. Aras, Siyah Masa denen bir topluluğa üye, abimde aynı şekilde. İkisi de şu an masada liderlik istiyor.” Bir süre durup nefeslendi.”  Abim evliliğimizi öğrendiğinde konuşmak için beni Ayvalık'a çağırdı, gittim. Bana kızmadı ama ona haber vermediğim için kırıldığını söyledi. Aramızdaki kırgınlığı kısa sürede hallettik. O gün evden ayrılmadan önce yanıma bir şey aldım, kâğıttan bir gemi. Biz küçükken Aras ile karşılaşmıştık, Ayvalık sahilde. Kenarda kâğıttan yaptığı gemileri denize bırakıyordu. Yanına varıp ne yaptığını sorduğumda gemilerin üzerine adını yazıp annesine gönderdiğini söylemişti. Gemilerinin bir tanesini bana hediye etmişti. Büyüyünce gerçek bir gemi alacağını ve beni gezdireceğine söz verdi o gün. Eve geri geldiğimde ona gemiyi gösterdim. Sakladığımı görünce bana olan bakışları değişti ya da ben öyle olmasını istedim, bilmiyorum. Verdiği sözü tutacağını söyledi. Gemiyi gösterdikten sonra ona beyaz bir gömlek hediye ettim. Normalde siyahtan başka hiçbir rengi kıyafetlerinde kullanmaz. O gün hediye ettiğim gömleği giydi. Ona gerçekten yakışmıştı. Teknede evliliğimiz üzerine bağladığı işin iptal olduğunu söyledi. Boşanacağımızı düşünmüştüm ama o beni sevdiğini söyledi ve yanında kalmamı istedi. Severek kabul ettim. Geceyi teknede geçirdik. Sabah kalktığımızda Aras'ın düşmanı Hilmi Doğan'ın adamları teknemize çıkmış. Beni denize attılar. Korkuma yenildim ve kontrolü kaybettim. Layla beni hızla içeriye çekti ve dışarıya Çilek'i çıkardı. Layla beni engellerken Çilek bir süre dışarıda kaldı.”