46- Mezarlık Ziyareti

23 12 0
                                    

"Ölümü ölüm yapan şey hayatta kalan insanlardır."

"Ölüm sadece yaşayan insanlar için geçerlidir"

"Ölüm, her şeyi eşit yapar.
Ölüm, başka bir yaşamın kaynağıdır."

Güray Kaya anlatımıyla;

- Liyza, Beriz nerede? Onu yanıma çağırır mısın?

Liyza oturduğu yerden Zümrüt'ü severken kafasıyla onay verip oturduğu koltuktan ayağa kalktı. Ağır adımlar ile mutfağa gittiğinde kapının önünden Beriz'e bakındı. Beriz'in mutfakta olmadığını gördüğünde, benim olduğum tarafa doğru kafasını çıkarttı ve kafasını yukarıya doğru kaldırıp, kaşlarını da yukarıya doğru kaldırdı.

Ona teşekkür ettikten sonra çalışma masamın sandalyesini kenara doğru çekip ayağa kalktım. Belim oturmaktan uyuşmuş olacak ki masamdan destek alarak uyuşukluğun geçmesini bekledim.

Uyuşukluk kendini yok ettiğinde elimi masadan çektim ve merdivenlere doğru yürüdüm. Yukarı çıktığımda Beriz'in Kağan ile konuştuğunu duydum.

Onları rahatsız etmemek adına kendi odama geçtim. Odamın havasız olduğunu kanaat getirdim ve pencereleri açtım. Temiz hava burnuma dolarken derin bir nefes aldım.

Dün gece bir karar vermiştim. Bana göre zor bir karar değildi lakin Elmas için zor bir karar olacaktı. Bugün "mezarlık ziyareti" yapacaktık.

Ailesinin öldüğünü kendi gözleri ile gördüğünde, bana nasıl bir tepki vereceğini tam kestiremiyordum.

Daha önce ona söyleyemediğimin pişmanlığı üzerimdeyken bu kararımdan vazgeçmek için tam bir saatim vardı.

Bu bir saat içerisinde bizimkiler ile konuşup akıl almam gerekiyordu.
Beriz ve Kağan'ın merdivenlerin orada olduğunun sesleri odama gelirken, hemen açık kapıdan onlara seslendim.

Kağan'ın ve Beriz'in adım seslerini duyduğumda kapıya doğru baktım. Kağan açık kapıyı tıklattığında başımla onay verip içeri girmelerini izledim.

Hemen masamın yan tarafındaki siyah deri koltuğa oturduklarında ben de masama oturdum.

Tam karşımda duran Kağan ve Beriz bana meraklı gözler ile bakıyordu. Beriz üşüdüğünü belli edercesine ellerini kollarına doğru sürttüğünde Kağan'a pencereyi gösterdim.

O da anlamış olacak ki hemen oturduğu yerden kalkıp pencereyi kapattı.

Kağan yerine tekrar geçip oturduğunda sessizce benim konuşmamı beklediler.

-Elmas'ı mezarlığa götürüp götürmemek arasında gidip geliyorum. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Beriz bana baktığında konuşacağını anladım. Beriz'e kafamla onay verdiğimde oturduğu yerden dikleşti ve konuşmaya başladı;

-Güray abi, bu zamana kadar her şeyi gizli saklı yaptın. Bu benim haddime değil, bunu biliyorum. Elmas'ın bu durumda olmasını hiç istemezdim, bunu sen de çok iyi biliyorsun. Bence onu oraya götür, sakin olmaya özen göstererek her şeyi baştan anlat. Annesini, babasını, kendi durumunuzu  ona güzel bir dille anlat. Belki o mezarlığa gittiğinde bir şeyler hatırlayabilir.

Kağan da Beriz'i dinlediğinde ekleme yapmak istercesine Beriz'in konuşmasının bitmesini bekledi.
Beriz bana bakıp tebessüm ettiğinde, konuşmasının bittiğini anladım.

-Kağan sen ne düşünüyorsun?

Kağan hiç tereddüt etmeden Beriz'i onayladığını söyledi ve ekledi;

SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin