41- Öğrenmeye Başlamak

127 80 139
                                    

Güray Kaya anlatımıyla;

Zaman, mekan ya da kişiler sanki hiç değişmiyor gibiydi.

Sanki yıllardır Elmas o yatakta yatıyor, yıllardır hastanedeymiş  gibi hissediyordum.

Beklemekten de sıkılmış, sanki hemen uyanacakta "hadi evimize gidelim." Diyecek gibiydi.

yorulmuştum.

Dışarıda verdiğim o korkuyu o an anlayamazken, şu an etrafımı sarmıştı.
Artık anlayabiliyordum.

Saatler geçmiyor, adım sesleri hep aynı noktaya gidip geliyordu. Günler birbirine girmiş gibi geliyor lakin ben hep o günde kalıyordum.

Dün, bugün ve yarın kavramları benim için bitmiş, hayatımda sadece saniye kavramları vardı.

Elmas, yattığı yerde saniyelerle yarışırken, benim burada pes etmem yakışmazdı.

Ateş elini omzuma atıp bana destek olmaya çalışırken aslında onların da desteğe ihtiyaçları vardı.

Ameliyathane kapısı açıldığında ayağa kalkıp sedyeye doğru ilerledik.

Yüzü bembeyaz olan Elmas'a baktığımda gözlerimi kapatıp o anın silinmesini bekledim.

Silinmiyordu, hafızama resmen kazınmış, tekrar tekrar önüme düşüyordu .

Beriz'in gözleri dolduğunda Kağan hemen onu oradan uzaklaştırmış, Beriz ile konuşmaya çalışıyordu.

Sedye yoğun bakım ünitesinde durduğunda hepimiz ayağa kalkıp oradaki  sandalyelere  yerleştik.

Kağan bana kahve almış, içmem için uzatıyordu.

Kahveyi elime aldığımda kahvenin sıcak dumanı yüzümde dans etti.

Evde Elmas'ın yaptığı kahveyi özlerken, elimdeki kahveyi kenara doğru resmen attım.

İçmek istemiyordum.

Yoğun bakım ünitesinin bekleme alanında otururken sıkılıp ayağa kalktım ve buğulu camdan Elmas'a bakmaya başladım.

Normalde düz yatmayı sevmeyen Elmas, şimdi dümdüz yatıyordu.

İç çekip Ateş'e dışarıya çıkacağımı, haber gelirse de nerede olursam olayım bana haber vermesini söyledim.

Ateş kafasıyla onay verdiğinde hastanenin çıkışına doğru adımlarımı attım.

Her adımım sanki ondan uzaklaşıyormuş gibi geliyordu.

Dışarı çıktığımda cebimden çıkardığım sigara paketimden bir dal alarak dudaklarıma götürdüm.

Çakmakla yaktığım sigarayı derin bir nefes alarak ciğerlerimi doldurdum.

Her derin nefeslerim onu koruyamadığım için, ona iyi bakamadığım içindi.

Son nefesimi çektiğimde sigarayı çöpe atmış, kimseye bir şey demeden arabaya doğru yürümeye başlamıştım.
Arabaya bindiğimde  direkt eve doğru sürmeye başladım.

Bir kaç dakika sonra eve giriş yaptığımda vakit kaybetmeden, bir o kadar da yavaş adımlarla Elmas'ın odasına geldim.

Kapıyı açtığımda onun kokusu burnuma direkt dolmuş, fark etmeden derin derin nefesler çektiğimde, daha önce neden böyle yapmadım diye kendime kızıyordum.

SİYAHWhere stories live. Discover now