33- Ayrılık

44 38 4
                                    

"Aşk imkansızı sever ayrılığı değil."

Elmas Yakan anlatımıyla;

Odamda tek başıma oturuyorum, hiçbir şey yapmıyordum. Her planım, her zaman dibe batıyordu. Güray'dan aldığım kitap aklıma geldiğinde oturduğum yatağımdan kalktım. Makyaj masamın yan tarafındaki komodinin üstünden kitabı alıp, yatağıma oturdum. Kaldığım yerden okumaya devam ettim.

Okurken o kadar dalıyordum ki, aşağıdaki sesleri duymuyordum. Bu iyi bir şeydi. Hiçbir şey duymak istemiyordum. Kitabın son üç sayfası kaldığında yüzümü asıp kitabı bitirmeye karar verdim.

Ateş kapımı çaldığında içten içe sevinmiştim. Kitabım bitmiyordu...

Salonda herkes toplanmış,   Güray'ın gelmesini bekliyorduk. Aşırı stresliydim ve midem bulanmaya başlamıştı.

Liyza ve Beriz stresli olduğumu gördüğünde elimden tutup bana destek olmaya çalışırken, Kağan ve Ateş ikilisi de koltuğa oturmuş, Güray'ın gelmesini bekliyorlardı.

Güray'ın odasının kapısı hiddetle açıldığında, kapının çarpma sesini salondan hepimiz duymuştuk.

Güray'ın odasından hızlı yayılan yoğun sigara kokusu bütün evi sarmıştı.

Gelmeden önce kaç tane sigara içtiğini kendisi saymış mıdır? 

Üst üste yakmıştır diye düşünürken Güray merdivenlerden sert adımlar ile aşağıya indiğinde, Beriz ve Liyza elimi bırakmak zorunda kalmışlardı.

Güray bana bakarken ben yere doğru bakmayı tercih ediyordum.

Gözlerindeki iğneyeleyici bakışlarından kaynaklı olarak stresim her geçen saniye daha da artıyordu.

"Gelelim konumuza." Diyip konuşmaya başlamıştı, Güray.

Kimse cevap vermezsen birden sesini yükselterek, "gelelim konumuza." Diye cümlesini tekrar etti.

"Gelelim." Diye sessizce cevapladım.

-Benim odama girme cesaretini kimden aldınız ha?

"Aldın." Dememişti. "Aldınız." Demişti. Bunu bana , Beriz'e ve Liyza'ya demişti.

Beriz ve Liyza sessizliğini korurken bende sesimi çıkarmadım. Ya da çıkaramadım, emin değilim.

-Buraya sizi konuşmak için topladım. Hanımefendiler baksanıza konuşmuyor. "Baksanıza şunlara Ateş ve Kağan." Diyip ellerini bize doğru hiddetle sallıyordu.

Kağan ve Ateş ayağa kalkmış Güray'ın yanında doğru yürümeye başlamışlardı.

Güray, Kağan ve Ateş'e bakarken bende ani gelen cesaretle konuşmaya başladım;

-Sakin olur musun? Yaptığımız hataydı biliyorum. Özür dilerim hatta "dileriz." Bir daha olmayacak söz veriyorum sana ,düzgünce ve sakince oturup konuşalım, olur mu?

"Yürek mi yedin kızım sen?" Diyen iç sese "sus Allah'a emanet gidiyorum, tutmayın beni." Demiştim.

SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin