25- Güven

52 41 0
                                    

"Güven iki kalp arasında olan en büyük merdivendir"

Eve geldiğimizde kapıyı Ateş açmıştı. Kağan da önceden hazırladığı koltuğa hemen  Güray'ı yatırmıştı.

Güray'ı yattıktan sonra derin bir nefes aldım. Güray'ın iyi olmasına o kadar sevinmiştim ki...
Yanımda duran  Beriz'in omzuna dokundum ve onunla konuşmam gerektiğini söyledim.

Beriz yemek hazırlığını bitirdiğini, "müsaitim." Dediğinde ona onay verdim. Mutfağa doğru adımladığında bana dönüp kahve içip içmediğimi sordu. Ona bakıp birkaç saniye düşündüm.

"İçerim" dedikten sonra Beriz mutfağa doğru adımlarken ben de onu takip ettim. Musluğu açıp ellerini yıkadı. Kupaları dolaptan çıkardı ve suyu da kettleye koyup ısınmasını bekledi. Su hazır olduktan sonra kahve tozunu kupalara döktü.

kahveler hazır olduğunda  mutfak kapısının oradan salona doğru baktım. Kağan ve Ateş'i salonda görememiştim.

"Bir yere mi gittiler?" Diye Beriz'e  sorduğumda, odalarına geçmiş olup biraz dinlenmeye ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.

Kupalarımızı aldıktan sonra Beriz ile birlikte mutfaktan çıkmıştık. Merdivenlere doğru yürümeye başladık. Benim odama çıktığımızda kapıyı açtım. Beraber içeriye girdiğimizde yere bağdaş  bir şekilde  güzelce oturduk. Kupalarımız karışmasın diye de yanımıza koyduk.

Beriz kahvesinden bir yudum aldığında konuşmaya başladı.

-Önemli bir şey mi var Elmas? Sanki yüzün solmuş gibi geldi bana.

-Hastaneden çıktıktan sonra arabaya bindik ya orada bir şey fark ettim.

Beriz dinlemeye devam ediyordu.

-Bunu bizimkilere hemen söylemek gerekiyor. Söylemek gerekiyor da benim de yanlış görme ihtimalim var, o yüzden tam ne diyeceğimi kestiremiyorum.

Beriz dikkatle beni dinlediğinde, laf kalabalığımın olduğunu düşündüğünden dolayı hemen konuşmaya başladı;

-Artık Ne olduğunu anlatacak mısın? Endişelenmeye başladım.

-Bir araba gördüm. Siyah cipti. Hastaneden ayrıldığımızdan beri bizim arkamızdan hiç ayrılmadı. Nereye dönersek dönelim o da bizle döndü. Nerede durursak duralım ışıklar, evin önü ya da market hiç farketmeksizin o araba da durdu.

Kupayı dudaklarıma götürdüğümde kahve kokusu beni gülümsetmişti.

Hemen kahvemi içtikten sonra Beriz'e bakmaya başladım.

-Aslında yanlış görmüş olabilirsin demek istesem de maalesef yaşadığımız onca şeyden dolayı belki de yanlış görmemişsindir.

Ona hak verdiğime dair başımı salladığımda konuşmaya başladım;

-Bunu Kağangile söylemeliyiz.

Beriz onayladıktan sonra bu konuyu kapatıp, havadan sudan keyfi konuşmalarımıza devam ettik.

Hayatımın en kırılmış noktasında Ateş,Kağan,Beriz ve en önemlisi Güray'ın girmesi, bana toparlanmam da  yardımcı oldular.

Kupaları elimize aldıktan sonra bağdaş kurduğum yerden kalkıp kapıya doğru yürümeye başladık. Odanın kapısını açtığımda odamdan tamamen dışarıya çıktık.

SİYAHWhere stories live. Discover now