32- Fotoğraf Albümü

41 40 0
                                    

"Öyle bir sarılacağım ki kemiklerini kırarcasına sarılacağım"

Elmas Yakan anlatımıyla;

Tartışmanın ardından iki gün geçmişti. Ben ve Güray her karşılaşmamızda birbirimizden kaçıyorduk.

Sabah ilk saatlerinde kediyi kontrol etmiş yerinde olmadığını görünce bütün evi aramıştım.

Kedi koltukta kıvrılmış uyuyorken bulduğumda, aldığım derin nefesi geri bırakmıştım.

"Ee şimdi ne yapacaksın Elmas?" Diyen iç sesime cevap olarak "düzeltmeye çalışacağım." Demiştim.

İç sesim "aynen aynen düzelir." Dediğinde aldırış etmedim.

Güray evde miydi bilmiyorum ama evin sessizliği beni ürkütüyordu.

Onun odasına doğru adımlarımı yönlendirdim.

Kapıyı sessizce açtığımda odada kimsenin olmadığını, yatağın üstünde ise siyah, mor taşı olan, kalın bir  fotoğraf albümünün olduğunu gördüm.

Normalde Güray, özel olan eşyalarını ortada bırakmayı hiç sevmezdi.  Kimsenin odasına girmeyeceğini düşündüğü için ortada bırakmış ya da unutmuş olabilirdi. Bu düşüncem yüzünden ilk başta bakmak istememiştim. Albüme olan merakım artarken, hemen kapıyı kilitledim. Yatağın üstünde duran albümü elime aldım.

Ayakta incelemeye başladığımda gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

Benim ilk Ankara'ya gelişimden tutun şimdiye kadar bütün fotoğraflarım vardı.

Bu neydi Allah aşkına?
Tek tek incelerken bir şey dikkatimi çekmişti.

Annem...

Onun fotoğrafı neden Güray'ın elindeydi?
Birbirlerini tanıdığını kanaat getirmiş, bütün albüme birkaç kere daha bakmıştım.

Güray ve Ateş'in fotoğrafları, benim ve annemin fotoğrafları, Tanrus'un fotoğrafları, her albümün yapraklarına özenli bir  biçimde  yerleştirilmişti.

Son fotoğrafa da baktığımda kafamda dolanan birden fazla soruyu Güray'a sormak istemiştim. Bu olaylardan kaynaklı da Güray'a soramayacağım birden aklıma gelmişti.

Belki kızların bildiğini düşünerek onların eve gelmesini iple çekiyordum.

Yerine koyduğumda kapının önüne geldim ve kilidi açtım.

Sessizce Güray'ın odasından çıktığımda etrafta kimse yoktu.

Bu benim için bir şans olsa da yakalanma korkusu içten içe kalbimi sıkıştırmaya başlamıştı.

Beriz'in odasının kapısını çaldım.
Ses yoktu.

Liyza'nın odasının kapısını tıklattığımda onun da odasının boş olduğunu gördüm.

Kağan'ın odasının açık olduğunu görünce ofladım ve odama çıkıp eşofmanlarımı giyindim. İnce örülmüş hırkamı da yanıma aldıktan sonra odamdan dışarıya çıktın.

SİYAHWhere stories live. Discover now