8: Her Zaman Olduğu Gibi

221 21 18
                                    

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Biraz boş bir bölüm oldu, isterseniz bir bölüm daha atabilirim?

Oy vermek unutulmasın!

Satır içi yorumlarınızı merak ile bekliyorum^^

♪ Yeşil - Son Feci Bisiklet ♪

Profilimdeki linkten Spotify hesabıma ulaşabilirsiniz.

Çalma listesi; Bir Dilek tut

İyi okumalar <3

Uyandığımda bütün yüzüm yanıyordu ve gece olmuştu odada benden başka hiç kimse yoktu. Odayı aydınlatan tek şey, bütün duvarı kaplayan camın önünü kapatan kalın perdelerden sızan kasabanın ışığıydı. Yeterli değildi, eğer benim gibi karanlığa fobiniz varsa kesinlikle yeterli değildi.

Hızla doğruldum, çok mu karanlıktı yoksa benim gözümde mi büyüyordu?

Odada ilerlemeye başladım, kapıyı ya da ışığı bulamıyordum. Yer ayağımın altından kayıp gidiyordu. Bu duygu berbattı, bu odadan çıkabileceğimi biliyordum ama neden her seferinde ölecekmiş gibi oluyordum?

Ellerimle bulduğum kapıdan dışarı attım kendimi, hemen kapının yanındaki duvarın dibine oturup sırtımı soğuk duvara yasladım, derin nefesler alıp verirken bir yandan da etrafa bakıyordum, sinek bile yoktu. Bu normal miydi?

Yavaşça ayağa kalkıp asansöre ilerledim, ama asansörler beni hep korkutmuştur, kapalı alan ve karanlık fobim yine iş başındaydı. Stiles'dan uzaklaşırken nasıl bindin diye soruyor olabilirsiniz. Yalnızca acil durumlarda kullanıyorum.

Yavaşça asansörün önünde ikiye ayrılan koridorda bir sağa bir sola baktım. Sağ tarafa doğru yürümeye başladım, hemen sağ tarafimda duran merdivenleri görünce ağır adımlarla basamakları inmeye başladım. Saat kaç ki hastane bu kadar tenha?

Koridorun sonunda duran saat gözüme iliştiğinde bu kez adımlarımı hızlandırarak saattin kaç olduğuna baktım.

02.27

Kış uykusuna mı yattım yoksa ben uyurken sakinleştirici falan mı verdiler? Aksi takdirde sekiz saatten fazla uyumam imkansız da. 12 saat uyumak nedir ya yarım gün. Yok artık cidden.

Birkaç kat daha indiğimde bu kat fazlasıyla yoğundu, olması gerekenden fazla yoğundu hatta. Bu da üst katların neden boş olduğunu açıklıyordu. Burası acil kısmıydı. Hemen yanımda duran koltuğa oturmuş kolunda ki serum ile geçen kişileri izleyen bir teyze vardı, ben de yanına yerleşip dikkatini üzerime çektim.

"Şey kusura bakmayın, burada ne oluyor, bir bilginiz var mı acaba?"

Dedim, elimden geldiğince kibar davranmaya çalışarak işe yaramış olacak ki sıcak bir tebessüm ile bana cevap verdi.

"Ne kusuru kızım, hiç önemi yok. Zincirleme bir kaza oldu, o yüzden böyle ortalık savaş alanı gibi. Dışarıda bir fırtına vardı. Sanırsın kıyamet kopuyordu."

"Anladım, çok teşekkür ederim." Tam cevap verecekti ki aklıma gelen şeyle yeni bir soru yönelttim ona.

"Siz ne zamandan beri buradasınız?"

Bir Dilek Tut | Stiles StilinskiWhere stories live. Discover now