4: Ruha Atılan Dikişler

330 28 28
                                    

Yorumlarınızı eksik etmeyin^^

Bölüme geçmeden oy verirseniz beni çok mutlu edersiniz.

♪ Glimmer of blooms - Can't Get You out Of My Head (slowed) ♪

Stiles'ın anlatımıyla:

Artık Diana'dan ses kesildi, büyük ihtimalle bayıldı, içeri giren Isaac ve Scott'a kapıyı kırmalarını söyledim.

Scott'ın kapıya omuz atmasıyla kapı kırıldı ve bizi yerde kanlar içerisinde kalmış baygın bir Diana karşıladı.

"Stiles annem'i çağır."

"Ah Tanrım, sanırım bayılacağım."

Tam bayılmak üzereyken Isaac beni tutup sarsmaya başladı.

"Stiles, sakın bayılma."

Hızlıca toparlanıp ona döndüm.
"Tamam ben iyiyim."

Odadan çıkıp etrafa bakındım, Melissa koridorun sonunda, doktor ile konuşuyordu.

"Melissa!"

Yanına koştum. Bana bakıp ne olduğunu soruyordu. Derin nefes alışverişlerim içinde birkaç kelime geveledim.

"Diana çok kanaması var, bayıldı."

Melissa koşarak masanın arkasındaki telefonu alıp doktoru aradı. Ardından odaya girdik.

Scott, Diana'yı yatağa yatırmış olmalı çünkü üzerindeki kanın başka bir açıklaması olamaz.

Bir süre sonra odaya doktor ve bir hemşire girip bizi çıkardı.

Odadan doktor ve hemişire ayrıldığında arkalarından çıkan Melissa konuşmaya başladı.

"Korkulacak bir şey yok çocuklar, dikişleri patlamış Dr.Clark yeniden dikti. Ailesine haber verdiyseniz birisi gelip yanında kalır eve gidebilirsiniz."

Ailesi varmı ki? Scott ve Isaac'le göz göze geldik, Isaac ellerini havaya kaldırarak.
"Ben bir gece kaldım."
Sesli bir şekilde nefes verdim. Zaten yarın hafta sonuydu.
"Ben kalırım."

"Emin misin dostum? Ben kalabilirim."

"Fikrimi değiştirmeden kaybolun buradan."

Scott ve Isaac hızlıca hastane koridorunda gözden kayboldular.

Yavaşça odaya girdim ancak Diana uyuyordu. Batmak üzere olan güneşin turuncu-kırmızı ışıkları âdeta çizilmişçesine düzgün burnuna, uzun kirpiklerine ve dolgun dudaklarına vuruyor, dalgalı kahverengi saçları parlıyordu. Doğrusu kahverengi bana göre sıradan bir saç rengi olsada Diana'da eşsiz bir renk gibi görünüyor, özellikle yeşil gözleriyle bir bütün gibi duruyor.

Ne saçmalıyorsun Stiles kendine gel. Gidip Diana'nın baş ucuna oturdum.
Yarım saat önce kan içinde olan hastane kıyafetleri değiştirilmişti, kendimi tutamayıp ellerimi saçlarına yaklaştırmaya başladım ancak açılan kapı elimi çekmeme sebep oldu, giren temizlik görevlisiydi, lavaboyu temizlemeye gelmiş olmalıydı.

Elindeki paspasla lavaboya girdiğinde düşüncem kanıtlandı.
Oturduğum tekli koltuğa yaslanıp rahat bir pozisyona geçtim.
Telefonumu açıp babama mesaj yazmaya başladım.

Bir Dilek Tut | Stiles StilinskiKde žijí příběhy. Začni objevovat