Bölüm otuz sekiz: Theo Nerede?

126 21 61
                                    

Büyük olay. Theo nerede?

Bölümü okumaya geçmeden önce oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın,

İyi okumalar!

-

Rüyalar aleminden gözlerim yavaşça açılırken çıktım. Bilincim benimle beraber uyandığında ilk dakikalar kendime gelmem için beklemem gerekti. Bu sırada üzerimdeki ağırlığın yokluğunu fark ettim. Yastıktan kafamı kaldırdım ve hafifçe doğrularak etrafıma bakındım boş gözlerle.

Theo görünmüyordu hiçbir yerde. Ne yanımda ne de odada bir yerde yoktu. Duş alıyor olduğunu düşündüğüm için odamın banyo tarafına çevirdim gözlerimi. Fakat oraya kulak kabarttığım zaman hiçbir sesin duyulmadığının farkına vardım. Su sesi bile duymuyordum. Bunun anlamı Theo'nun odanın dışında bir yerde olmasıydı.

Ama nereye gitmiş olabilirdi ki?

Aşağı kata bensiz inmiş olamazdı, öyle değil mi? Sonuçta aileme birlikte açıklamamız gereken bir konu vardı.

Anlaşılan bensiz hareket etmişti. Benim de gitmem gerekiyordu ama içimi kemiren endişe duygusu olduğum yere çiviliyordu beni. Yine de konuşmalar ve alacağımız tepkiler bir an önce bitsin istiyordum, bu yüzden ertelemenin kesinlikle aptalların işi olduğunu düşündüm. Durmanın hiç sırası olmadığını bildiğim için kendimi yataktan kalkmaya zorladım ve yavaş adımlarla aralık kapıya ilerledim.

Odanın dışına tamamen çıkmadan önce kulağıma ulaşan tüm sesleri dinledim ve analiz ettim. Sadece iki kişiye ait kalp atışları. Bunlar annem ve babama aitti. Theo'dan eser bulunmuyordu. Kokusunu bile almıyordum ve eğer beni bu gerginlikle baş başa bırakıp dışarı çıkmışsa onu öldürecektim.

Kendimi alabileceğim tüm tepkilere hazırladım ve aşağı kata inmek için merdivenlere yöneldim. Basamakları indikçe geri çekilesim geliyordu. Babam dün gece anlayışlıydı. Fakat annemden emin olamıyordum. Ya beni tekrar göndermek isterse? Eichen Evi olmasa bile başka bir hastaneye yollarsa işim bu kez gerçekten bitmiş olurdu.

Kafamda dört dönen düşünceler sona ermek zorunda kaldı. Çünkü merdiveni inmeyi bitirdim ve tam o anda annemi bana arkası dönük şekilde kahvaltıyı hazırlarken buldum.

Varlığımı onu şok etmeyecek şekilde belirtmek için seslenecektim ki, üvey babam biraz ötemden çıkagelip, "Demek uyanabildin." diye burada olduğumu ifşa etti.

Annem anında masaya bir şeyler koymayı bırakıp önce babama, daha sonra babamın baktığı tarafa, yani bana baktı. Ve heyecan içinde, "Liam." dedi. Kısa süreliğine bıraktığı işine dönmeden önce "Buraya gelsene." diyerek davet etti beni. Kesinlikle şaşırmışlıktan çok mutluluğunu hissediyordum ve bu çarkların yerine çoktan konulduğunu gösteriyordu. Theo beni bu işe dahil etmeden problemi çözmüştü anlaşılan.

Merdivenlerden ayrılıp içeri geçtiğimde babam arkamdan gelip omzuma dokundu ve beni ilerletti masaya doğru. Bir sandalye çekip oturduğum zaman elini çekti ve o da oturdu karşıma. Artık yüzleşme zamanıydı sanırım.

Annem son olarak benim önüme de çatalı bıraktı ve babamın yanına otururken konuşmaya başladı. "Senin dün gece buraya geldiğini bilmiyordum ve bunu David'den değil, bu sabah kapımızı çalan kasaba Şerif'inden öğrendim. Bize Eichen Evi'nde olan büyük gelişmeleri anlattı. Ardından bir ifade gösterdi."

"Ne ifadesi?" diye sordum merak ve şüphe içinde.

Babam annem yerine cevap verdi. "Senin yaşlarında bir çocuğun verdiği ifade. Ve seninle ilgiliydi."

You Should Know I'll Be There For You | ThiamWhere stories live. Discover now