Hyunjin zooooort (22)

670 91 27
                                    

*Han ağzından anlatım*

Aşağı kata indik. Minho'yu acaba kim ihbar etmişti? Çok merak ediyordum ama kim etmişse iyi ki etmiş.

Minho ışıkları açmıştı İLK DEFA bu evdeki ışıklar açıktı. Ben oturma odasına gittim ve koltuğa oturdum.

Her zamanki gibi yine stresli olunca ellerimle oynamaya başladım. Minho kapıya yöneldi ve kapıyı açtı.

Tahmin ettiğimiz gibi polisler gelmişti. Minho onları içeri davet etti ve koltuğa oturdular. İki polis vardı.

Polisler önce beni süzdüler sonra içlerinden biri konuşmaya başladı. Minho yanıma oturmuştu.

X- Han Jisung sizsiniz, değil mi?

Ne cevap vereceğimi bile tam olarak bilmiyordum. Elim ayağım birbirine dolaştı.

H- E-evet benim.

X- Anladım...bakın bize bir takım şikayetler gelmiş. Aslında sizi şikayet eden kişi bile olayın gerçek olduğundan emin değil.

H- ...

X- Anladığım kadarıyla Lee Minho sizi zorla bu evde tutuyor ve adam kaçırmakla suçlanıyor.

H- Yoo..

Allah nazardan saklasın çok güzel yalan atıyorum :()

X- Yani...buraya kendi iradeniz ile mi geldiniz?

H- Evet...gazete için buraya geldim ve bir süre misafir olarak burada kaldım.

X- Emin misiniz?

H- Evet, yoksa böyle birinin evinde neden kalayım ki?

X- Bu soruları kendi iradeniz ile cevaplıyorsunuz değil mi?

H- Hepsini kendi özgür iradem ile cevaplıyorum. Ben bu adamdan şikayetçi değilim.

Şikayetçi olmadığım sürece polisler bu işe karışamazdı zaten.

X- Pekala şikayetçi olmadığınız sürece sıkıntı yok...yine de bize ihtiyacınız olsa arayın.

H- Pekala, birde bir şey sorabilir miyim?

Diğer polis cevapladı.

X2- Tabii..buyurun?

H- Bizi ihbar eden kişi kimdi?

X2- Bu soruya cevap veremem üzgünüm.

Polisler ayaklandılar bizde onlara kapıya kadar eşlik ettik. Kapıyı kapatır kapatmaz Minho belimden tutup bana sarıldı ve yüzünü boynuma gömdü.

M- Aferin küçük.

H- :)

Aslında Minho'yla beraber olmak o kadar da kötü değilmiş.

M- ...

H- Sözümü tuttum sıra sizde bayım.

M- Sözüm sözdür küçük.

Bana sarılmayı bıraktı ve oturma odasına gittik. Bende peşinden yürüdüm. Koltuğa oturdu ve gülümseyerek bana baktı.

M- Yarın gerekli malzemeleri getir de sorularını cevaplayayım.

Gözlerim parladı, sevinçten üzerine atlayıp ona tekrar sarılasım geliyordu.

H- Gerçekten mi? Yarın mı?

M- Evet :) söz tüm soruları cevaplayacağım.

H- Gazetem çok okunacak...YUPİİ

Ellerimle alkış yapıp bir kaç kez zıpladım. Sonra dayanamayıp Minho'nun üstüne atladım ve ona sarıldım.

M- Yavaş ol, sakin.

H- SAKİN FALAN OLAMAM ÇOK MUTLUYUMMM!!

Üzerinden kalktım ve odada koşmaya başladım.

H- Hyunjin zooooort :D

Biraz etrafta mal mal koştuktan sonra bir koltuğa oturdum.

Minho cebinden bir telefon çıkardı.

M- Güzel mi? İphone 14.

H- Eveeettt.

M- Bu senin ;)

H- Bayım çok...çok teşekkür ederim.

Yine ona sarıldım. Telefonu alıp incelemeye başladım .

H- Telefon benden güzel :()

*

*

*

H- Ayy bunu da alacammm..

Şuan kendi evimdeydim. Minho ise arabada beni bekliyordu. Yine kaçmayayım diye sanırım :D

Bugün onla gazete ile ilgili konuşacağım için çok mutluydum.

Yanıma defter, kalem, kamera, fotoğraf makinesi aldım. Evden çıkıp hızla arabaya doğru koştum. Bu sefer kaçmak gibi bir niyetim yoktu zaten.

Dün akşam Hyunjin ile konuşmuştum ve ona bir sürprizim olduğunu söylemiştim :D

Arabaya binip kemerimi bağladım. Eşyalarımı çantaya koymuştum.

M- Aldın mı hepsini?

H- Eveet.

M- Görüyorum da çok mutlusun.

H- Eveet.

Minho arabayı sürmeye başladı. Onun evine gidiyorduk.

M- Bu sefer kaçmadın, şaşırdım doğrusu.

H- Şaşırtmayı seviyorum.

M- Bende seni ;)


***

Newspaper (Minsung)Where stories live. Discover now