Belin Bir Harika (7)

838 102 101
                                    

*Han ağzından anlatım*

Gözüm fal taşı gibi açıldı.

H- Bayım...siz neyden bahsediyorsunuz. Isıtmak derken?? Puh...sapık.

Kolumu bıraktı ve eli ile yüzünü sildi.

M- Yüzüme tükürme amına koyayım.

Yüzümü Minho'nun yüzüne daha çok yaklaştırdım.

H- Puh!!

Minho yüzünü buruşturdu. Gerçekten tükürmüyordum. İkimizde bunu biliyorduk.

M- Jisung saçmalama...birde şaka yaptım az önce.

H- Şaka olduğunu anlamayacak kadar mal değilim.

M- Öylesin.

H- Değilim.

M- ...

Minho cevap vermedi. Yavaş adımlarla yürümeye başladı.

H- Hey...Bayım nereye gidiyorsunuz??

Minho uzun ve siyah koridorda kaybolmaya başlayınca peşinden koştum. Aynı hizaya geldiğimizde adımlarımı yavaşlattım. Minho ellerini arkada birleştirmiş, yürüyordu. Bana bakmıyordu.

M- Misafir sevmem, özellikle davetsiz ise...bundan nefret ederim.

H- ...

Kanım yine donmuş gibi hissettim. Minho önüne bakarak konuşmaya devam etti.

M- Ama seni SEVDİM :)

H- Anlamadım??

M- Seni SEVDİM işte...Bunda anlaşılmayacak bir şey yok.

H- Ben sizi sevmedim ama.

Minho durdu ve bana baktı. Tek kaşını kaldırdı ve kollarını birleştirdi.

M- Neden beni sevmedin bakayım?

H- Benle bir çocukmuşum gibi konuşuyorsunuz...

M- Sende bana bayım diyorsun. Bu karşımda bir çocuk varmış gibi hissettiriyor. Yine de bana bayım demen hoşuma gitti.

H- ...

M- Şimdi sorumu cevapla...Neden beni sevmedin minik?

H- Bu ev...korkutucu, b-bebek yere düştü...duvarda ya-yazı yazıyordu...perdenin a-arkasındaki adam..

Başımı hızla iki yana salladım.

H- Üstelik...

Bu sefer başımı öne eğdim.

H- Sende biraz korkutucusun...

Minho gülümseyip bana doğru bir adım attı. Çenemi tutup yukarı kaldırdı ve ona bakmamı sağladı.

M- Bu doğru...evet, biraz korkutucuyum. Seni korkuttum mu minik?

Bir adım gerilememle çenemi bıraktı.

H- ...

Gözümden bir damla yaş aktı...

H- B-Ben eve gitmek istiyorum.

Benimde özelliğim buydu işte. Bir şeyi aşırı fazla yaşıyordum. Fazla ağlıyor...fazla gülüyor...fazla utanıyordum. Bu yüzden bazı insanlar bana 'çocuk' diyordu. Ama bazen de duygularımı saklayabiliyordum.

Minho tek eli ile belimden tutup beni kendine çekti.

M- Belinde çok inceymiş...vay anam babam be BELİN BİR HARİKA ;)

Onun göğsüne baskı uygulayıp itmeye çalıştım ama gerilemedi.

H- Iyy...vıcık vıcık oldun hemen.

M- Bir öpücük :(

H- Bırak belimi ya...sapık vıcık.

Minho gülüp beni bıraktı.

M- Şuan gülüyoruz ama...yakında gülmeyeceğiz...ahh, pardon sen gülmeyeceksin.

H- Niye?

M- Anlarsın minik.

H- ...

Başımı öne eğdim.

H- Ben eve gitmek istiyorum.

M- Off..ne evmiş amına koyim.

H- Öyle deme, evim evim canım evim 😉

M- Jisung...Tamam git. Ama bir daha buraya geldiğini görürsem işin bitti.

H- Tamam. Ama telefon?

M- Umurumda değil...gelmeseydin eve..

H- OFFF!! İyi tamam GİDİYORUM.

Arkamı dönüp bir adım attım.

H- Gidiyorum bak..

M- Peki?

Bir adım daha attım.

H- Gidiyorum..

M- Eee...git?

H- İyi be...GİDİYORUM!

Hızla koridora yöneldim. Ama bir an duraksadım ve Minho ya doğru döndüm.

H- Eee..eheh kapı nerede?


***

Newspaper (Minsung)Where stories live. Discover now