*Han ağzından anlatım*
M- Geldik, inebilirsin.
Dedi Minho arabanın kapısını açarken. Arabadan indikten sonra karşımdaki eve solgun suratımla baktım.
H- Evin bok gibi.
M- Sende bok gibisin.
H- Yah!!
Omzuna hafifçe vurdum. Minho ise kıkırdadı.
M- Evim bok gibiyse dışarıda kal.
H- ...
M- Kim bilir, belki canavarlar seni yer.
H- NE?! CANAVAR MI?!
M- Evet..hatta komşu evlerde yaşayan insanlar da bu canavarı geceleyin görmüş.
H- N-Ne?
M- Gerçekten...hatta dün gece biri kaybolmuş ve ormanda parçalar halinde bulunmuş. Büyük ihtimalle bunları o canavar yaptı.
Uzaklardan bir kurt uluma sesi geldi. Minho sırıttı.
M- Hatta canavar hayvanların kılığına girebiliyor ;)
H- ANNEEE!!
Koşarak Minho'ya sarıldım. Başımı göğsüne gömdüm.
H- AGAGGAGA...
M- Korktun mu küçük.
H- E-Evet...
M- O zaman benimle eve geliyorsun..tamam mı?
Başımı göğsünden kaldırdım.
H- Tamam yaa..
M- Ve evime 'bok gibi' demeyeceksin.
H- Tamam. Evin müq aslında.
M- Yedik yedik aynen...Neyse hadi.
Korkudan Minho'nun koluna sarılıp onunla beraber eve doğru gittim.
- Nereden bileyim ki Minho beni korkutmak için şaka yapıyordu :D -
Eve girdik ve oturma odasına gittik. Yine her yer karanlıktı. Kolunu bıraktım. Ama ben kolunu bırakınca suratı asılmıştı sanki.
H- Bayım...
M- Efendim?
H- Işıklar neden sürekli kapalı.
M- Kapalı da ondan.
H- Ama..
M- Cevap vermeyeceğim...korkuyorsan açayım.
H- NE?! BENMİ?! KORKMAK MI?! ASLA?!
M- Yaa ne demezsin.
Oturma odasına gittik. Ben tekli koltuklardan birine oturdum. Şömine yanıyordu. Minho koltuğa oturmak yerine odada dolaşmaya başladı. Ben ise onu izlerken ellerim ile oynuyordum.
M- Küçük...
H- Hm?
M- Burası benim evim.
H- Yok ya..Yemin et?!
M- Dalga geçme!! Sadece cevap ver.
Oda da dolaşmaya devam ediyordu. Ben ona bakıyordum ama o yere bakıyordu.
H- Tamam.
M- Sen bu evde kalacaksın...değil mi?
H- Aslında...elimde olsa şimdi kaçardım.
M- Jisung!
H- Off tamam...evet bu evde kalacağım.
M- Bu evde kalacaksan bazı kurallarım var.
H- Başka emrin?
M- Öhm öhm..
H- Tamam ya...sustum.
M- Bu kurallar benim kurallarım ve sen kurallarıma uymak zorundasın.
H- ...
M- Olur da uymazsan...
H- ?
M- Boynuna az önce yaptığımın iki katını yaparım.
Sertçe yutkundum.
M- Kuralları sayıyorum.
Minho biraz duraksadı, sonra konuşmaya başladı. 'SIÇTIK' diye düşündüm o an. Onu bir güzel sövebilirdim. Ama boynuma bir şey yapmasın diye sustum.
M- Öncelikle...Benim iznim olmadan bu evden dışarı adımını atmıyorsun. Buradaki insanlar tehlikeli ve tuhaf.
H- ...
M- Sonra sakın ama sakın bu evden kaçmaya çalışma...benden kaçamazsın.
H- Tamam sensin.
Kaşlarını çatıp bana bakınca sustum.
M- Sana istediğimi yapabilirim. Hatta istersem şuan seni öldürebilirim.
H- Abartma istersen.
M- Jisung...evine geldiğimde seni öldürebilirdim. Şimdi sus.
H- Hıh..
M- Üstelik ben istediğim zaman kucağıma oturacaksın.
H- NE?!
M- Susup beni dinleyecek misin? Susturayım mı?!
H- Tamam tamam sustum.
M- Ben seni yemeğe çağırdığımda gelmek zorundasın. Belki sana arada temizlik te yaptırırım.
H- Temizlik ne alaka?
M- Bak sana şu temizlikçi kadınların giydiği elbiseden giydiririm. Şimdi sus.
H- Uff..
M- İstediğim günler yanımda yatacaksın.
H- LEN SEN BENİ YATAKTA S-
M- Sus Jisung.
H- Of ya..
M- Her neyse...Aklıma başka kural gelmedi. Eğer aklıma gelirse söylerim.
H- Tamam.
M- Şimdi..
Yüzüne bir sırıtış ekledi.
M- Bugün benimle yatmanı istiyorum.
***
YOU ARE READING
Newspaper (Minsung)
FanfictionHan Jisung meraklı bir gazetecidir. Paranormal olduğu söylenen eve gizlice girme kararı alır. Evin sahibi Lee Minho ise bu durumdan rahatsız olur. İşkence, küfür, rahatsız edici sözler, şiddet.