Kurallar (16)

708 95 105
                                    

*Han ağzından anlatım*

M- Geldik, inebilirsin.

Dedi Minho arabanın kapısını açarken. Arabadan indikten sonra karşımdaki eve solgun suratımla baktım.

H- Evin bok gibi.

M- Sende bok gibisin.

H- Yah!!

Omzuna hafifçe vurdum. Minho ise kıkırdadı.

M- Evim bok gibiyse dışarıda kal.

H- ...

M- Kim bilir, belki canavarlar seni yer.

H- NE?! CANAVAR MI?!

M- Evet..hatta komşu evlerde yaşayan insanlar da bu canavarı geceleyin görmüş.

H- N-Ne?

M- Gerçekten...hatta dün gece biri kaybolmuş ve ormanda parçalar halinde bulunmuş. Büyük ihtimalle bunları o canavar yaptı.

Uzaklardan bir kurt uluma sesi geldi. Minho sırıttı.

M- Hatta canavar hayvanların kılığına girebiliyor ;)

H- ANNEEE!!

Koşarak Minho'ya sarıldım. Başımı göğsüne gömdüm.

H- AGAGGAGA...

M- Korktun mu küçük.

H- E-Evet...

M- O zaman benimle eve geliyorsun..tamam mı?

Başımı göğsünden kaldırdım.

H- Tamam yaa..

M- Ve evime 'bok gibi' demeyeceksin.

H- Tamam. Evin müq aslında.

M- Yedik yedik aynen...Neyse hadi.

Korkudan Minho'nun koluna sarılıp onunla beraber eve doğru gittim.

- Nereden bileyim ki Minho beni korkutmak için şaka yapıyordu :D -

Eve girdik ve oturma odasına gittik. Yine her yer karanlıktı. Kolunu bıraktım. Ama ben kolunu bırakınca suratı asılmıştı sanki.

H- Bayım...

M- Efendim?

H- Işıklar neden sürekli kapalı.

M- Kapalı da ondan.

H- Ama..

M- Cevap vermeyeceğim...korkuyorsan açayım.

H- NE?! BENMİ?! KORKMAK MI?! ASLA?!

M- Yaa ne demezsin.

Oturma odasına gittik. Ben tekli koltuklardan birine oturdum. Şömine yanıyordu. Minho koltuğa oturmak yerine odada dolaşmaya başladı. Ben ise onu izlerken ellerim ile oynuyordum.

M- Küçük...

H- Hm?

M- Burası benim evim.

H- Yok ya..Yemin et?!

M- Dalga geçme!! Sadece cevap ver.

Oda da dolaşmaya devam ediyordu. Ben ona bakıyordum ama o yere bakıyordu.

H- Tamam.

M- Sen bu evde kalacaksın...değil mi?

H- Aslında...elimde olsa şimdi kaçardım.

M- Jisung!

H- Off tamam...evet bu evde kalacağım.

M- Bu evde kalacaksan bazı kurallarım var.

H- Başka emrin?

M- Öhm öhm..

H- Tamam ya...sustum.

M- Bu kurallar benim kurallarım ve sen kurallarıma uymak zorundasın.

H- ...

M- Olur da uymazsan...

H- ?

M- Boynuna az önce yaptığımın iki katını yaparım.

Sertçe yutkundum.

M- Kuralları sayıyorum.

Minho biraz duraksadı, sonra konuşmaya başladı. 'SIÇTIK' diye düşündüm o an. Onu bir güzel sövebilirdim. Ama boynuma bir şey yapmasın diye sustum.

M- Öncelikle...Benim iznim olmadan bu evden dışarı adımını atmıyorsun. Buradaki insanlar tehlikeli ve tuhaf.

H- ...

M- Sonra sakın ama sakın bu evden kaçmaya çalışma...benden kaçamazsın.

H- Tamam sensin.

Kaşlarını çatıp bana bakınca sustum.

M- Sana istediğimi yapabilirim. Hatta istersem şuan seni öldürebilirim.

H- Abartma istersen.

M- Jisung...evine geldiğimde seni öldürebilirdim. Şimdi sus.

H- Hıh..

M- Üstelik ben istediğim zaman kucağıma oturacaksın.

H- NE?!

M- Susup beni dinleyecek misin? Susturayım mı?!

H- Tamam tamam sustum.

M- Ben seni yemeğe çağırdığımda gelmek zorundasın. Belki sana arada temizlik te yaptırırım.

H- Temizlik ne alaka?

M- Bak sana şu temizlikçi kadınların giydiği elbiseden giydiririm. Şimdi sus.

H- Uff..

M- İstediğim günler yanımda yatacaksın.

H- LEN SEN BENİ YATAKTA S-

M- Sus Jisung.

H- Of ya..

M- Her neyse...Aklıma başka kural gelmedi. Eğer aklıma gelirse söylerim.

H- Tamam.

M- Şimdi..

Yüzüne bir sırıtış ekledi.

M- Bugün benimle yatmanı istiyorum.


***

Newspaper (Minsung)Where stories live. Discover now