Omen Tonrem (9)

757 92 82
                                    

*Han ağzından anlatım*

HJ- Kanka kahve içmeye gidelim mi?

Hyunjin'i bir kaç gündür boşluyordum. Biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı. Kahve içmeye gitsek iyi olurdu.

H- Güzel fikir, hadi gidelim.

Beraber en yakın kafeye gittik. Boş masalardan birine oturduk ve kahveleri sipariş ettik. Kahveler gelince de fiyatı ödedik ardından konuşmaya başladık.

Gerçi birbirimiz hakkında bilmediğimiz bir şey yoktu...konuşacak bir konuda yoktu :/

HJ- Ee nasılsın :()

H- Sabııır...konuşacak konu bulmadın da hal hatır mı soruyorsun kanka?

HJ- Bir şey olmaz ya..cevapla işte :(

H- İyi tamam.

HJ- Ee nasılsın?

H- Kötü :/

HJ- Ne yapıyorsun?

H- Kör müsün? Seninle beraber kahve içiyorum işte.

HJ- Oh oh...güzel. Bende kahve içiyorum.

H- Oha be...yemin et?!

HJ- Valla...OHA İKİMİZDE KAHVE İÇİYORUZ.

H- Yapma yavv...?!

HJ- Gerçekten de yemin ederim!

H- Omen tonrem...!!!Hyunjin bir git işine off.

*

*

*

H- Aaaaaa...

Şuan hava gece saatlerindeydi. Minho'nun evine gitmiştim ve bu sefer duvarın üstünden atlamak yerine kapısının önüne geçmiş, salak gibi kapıyı yumrukluyordum ve bir yandan da bağırıyordum.

H- Eeoooooaaaa...

İki elimle kapıyı yumruklamaya devam. ettim.

H- Açsanaaaa!!

Kapı birden açıldı ama ortalıkta Minho falan yoktu. Bahçeye girdim ve oradan da evin kapısına yöneldim. Tam kapıyı çalacaktım ki Minho kapıyı açtı. Beni görünce gülümsedi.

M- Ben sana bir daha buraya gelsen fena olur demedim mi minik?

H- Bayım...üzgünüm, yürek yedim biliyorum. Eheh...

M- Anlat bakayım?

H- Şeyy...burası çok soğuk götüm dondu da içeri girsem olur mu?

M- Yine o şakayı yapmak isterdim ama...korktuğun için yapmayacağım.

Kapıdan içeri girdim, beraber oturma odasına yöneldik. Bu evde hep karanlık mk. Yürürken soru sormak istedim.

H- Hani beni korkutmak hoşuna gidiyordu?

M- Hala gidiyor :)

Oturma odasına gittik, oda karanlıktı. Niye tüm odalar karanlık acaba??

Koltuklardan birine ben oturdum. Karşımdaki tekli koltuğa ise Minho oturdu.

Şömine yanıyordu ve sesler çıkartıyordu...huzur verici sesler.

H- Bayım öncelikle bir şey sorabilir miyim?

Bacak bacak üstüne attı ve sırıttı.

M- Sor bakalım :)

H- Neden ışıklar kapalı?

M- Ha?

H- Elektrik faturası çok mu geliyor?

M- Jisung ne saçmalıyorsun sen?

H- Kirada mı yaşıyorsun??

M- Ne diyorsun amına koyim?

H- Aylık ne kadar ödüyorsun?

M- Bir dur am-

H- Burası çok korkutucu.

M- Sana göre öyle...birde sözümü kesmesen iyi olur :/

H- Aygh...özür dilerim.

M- Şimdi konuya dön..niye geldin?

Bu eve başka bir gün gizlice girecektim. Büyük ihtimalle yarın sabaha doğru eve girerdim. Ama bugün ona soru sormak için gelmiştim.

Birazda yürek yemişim :)

H- Ben ve Hyunjin...

M- Hyunjin de kim?

H- Salağın teki işte.

M- Ha tamam...ee sonra?

H- İşte biz beraber telefoncuya gittik. Telefonumu tamir ettirdim ama adam başkasının parayı ödediğini söyleyerek benden ücret almadı.

M- Eee..

H- Acaba diyorum..

M- :)

H- O siz misiniz?

Minho yüzünde memnun bir ifade ile beni alkışladı.

M- Vayy...sende en az belin kadar harikasın.

H- Bayım yavşamayın lütfen.

M- Ne o...zoruna mı gitti?

H- İlk defa bir erkek belimi övüyor.

M- :)

H- :(

M- Doğru tahmin ettin minik. Ben ödedim.

H- Teşekkür ederim.

M- Rica ederim minik.

H- Bunu sormak için gelmiştim de...şimdi gidiyorum. Eheh..

Tam ayağa kalktım ki Minho konuştu.

M- Gidemezsin minik.

H- N-Niye?

M- Önüme geç.

H- Ne-Neden?

Oturduğu yerden bana bakıyordu.

M- Önüme geç işte.

H- Bana ne yaa..

M- GEÇ!!

H- Tamam abi sensin..

Önüne geçtim ve ona baktım. O ise benim hiç bilmediğim hatta aklımın ucundan bile geçmeyen bir şey yaptı..

Bileğimden tuttu ve beni kendine çekti. Bunu yapmasıyla sol bacağının üstüne oturdum.

Gözüm fal taşı gibi açıldı. Bir süre donakaldım. Olayın şokunu atlatınca da iki elimi yüzüme götürdüm ve yüzümü kapattım.

M- Utandın mı hm?

H- Bırak beni...

Sol eli belimdeydi.

M- Elini yüzünden çek.

H- Hayır.

M- Utangaç minik...çek elini hadi...

H- Bana ne.

Minho sertçe iki bileğimi kavradı ve ellerimi yüzümden çekti.

İşaret parmağı ile yanan şömineyi gösterdi.

M- Şöminedeki alevi görüyor musun?

Bunu söylerken sol eli belimden boynuma gitti.

H- E-Evet...görüyorum bayım.

M- Boynunda en az şöminede ki alev kadar sıcak...ve ben sıcak severim :)


***

(Öhm fesatt)

Newspaper (Minsung)Where stories live. Discover now