Öyleyimdir (14)

732 95 35
                                    

*Han ağzından anlatım*

H- B-Ben...sık yalan söy...leyen b-biriyim.

Minho bıçağı daha da boynuma bastırdı. Şaka gibi...canımın ne kadar yandığı umrunda bile değil. Sadece kendi çıkarını düşünüyor. İnsanlar ondan korkmakta geçekten haklı.

M- Bundan böyle bana yalan söylemeyeceksin.

H- A-Ama..

Bıçağın sivri ucunu boynuma bastırdı.

H- Ahh..T-tamam...söylemeyeceğim.

M- Aferin küçük.

H- Bıçağı b-boynumdan çeker m-misin?

M- Hayır.

H- Üstümden k-kalkar mısın?

M- Hayır.

Çaresizce iç çektim. Onu gerçekten de anlamıyorum.

H- B-Bayım..

M- Hayır...ay yani ne var?

H- E-evimi nasıl buldunuz?

M- Ben bulurum :)

H- Peki..e-evime nasıl girdiniz?

Ellerim hala belindeydi. Şuan hayatı sorguluyor olabilirim :p

M- Zor olmadı küçük.

H- Çok kötüsünüz.

M- Öyleyimdir.

H- ...

M- Şimdi...Benimle beraber geliyorsun.

H- I-ı

Bıçağın sivri ucunu boynuma bastırmasıyla hiç inlemediğim kadar yüksek sesle inledim. Boynumun kanadığına eminim artık. Kötü olan şey ise bıçağı boynumdan hala çekmiyor olmasıydı.

M- BENİMLE geleceksin ve benim evimde KALACAKSIN...Tamam mı?!

H- Ama-

M- Bıçağı daha çok boynuna bastırmamı istiyor musun?

Başımı hayır anlamında iki yana salladım. Sırıtışı arttı.

M- O zaman benle geliyorsun.

H- Bayım...bu benim evim ve ben on sekiz yaşından büyük biri olarak kendi özgür iradem ile burada kalmak istiyorum.

M- Ama ben istemiyorum?

H- ...

M- Seni istersem şuan öldürebilirim biliyorsun değil mi? Kimsenin aklından Lee Minho'nun seni öldürdüğü geçmez. Sadece bu bıçağı biraz daha bastırmam yeterli. Galiba minik bedenin bu acıya dayanamaz ve son nefesini verirsin değil mi?

Böyle konuşması beni ürküttü doğrusu. Resmen ölüm ile burun burunayım aq. Minho nefes almak için biraz duraksadı, sonra konuşmaya devam etti.

M- Üstelik evime gizlice girdi diye seni ihbar edebilirim ve büyük ihtimalle hapislerde çürürsün.

H- B-Ben o e-evde yaşamak istemiyorum..

M- Neden?

H- O ev...korkutucu.

M- :) yaşamak zorundasın...yani o evde yaşamasan dünyada da yaşayamazsın küçük.

H- ...

Ağlamam daha da şiddetlendi. Az önce biraz durmuştu ama birden yine ağlamaya başladım.

H- B-Bir şeyi yapmak zorunda olmak gücüme gidiyor.

Minho bıçağı boynumdan çekti ve üstümden kalktı. Ben ise sırtımı yatak başlığına dayayıp oturur pozisyona geçtim. Minho ışığı açmak için ışığa yönelirken yastığımı elime aldım, yüzümü yastığa gömüp ağlamaya başladım.

Minho ışığı açtı. Bana baktığını hissedebiliyordum.

M- Küçük...ağlama.

H- ÜHÜHÜ

M- Yada ağla...çok tatlı ağlıyorsun :)

Yüzüm hala yastıkta olduğu için sesim boğuk çıkıyordu.

H- Geçen sefer bok gibi ağladığımı söylemiştin ama.

M- Ben öyle bir şey demedim :)

Yastığı yüzümden çektim. Ağzım yarım açıktı. Gözlerim ağlamaktan kızarmıştı ve saçım dağınıktı. Minho bir süre bana baktı. Ben ise ona..

Işık açık olduğu için ne giydiğini görebiliyordum. Her zamankinden...kırmızı ve siyah giyinmişti. Bende zenginin yanındaki fakir gibi beyaz yünlü bir kazak ve gri eşofman giymiştim.

Minho bakışlarını boynuma yönlendirdi. Alaycı bir ifade ile sırıttı.

M- Küçüğüm boynun kanıyor.

H- Ne?!

Hızla yataktan kalktım ve aynanın karşısına geçtim. Kan boynumdan akıyordu. Başta kanadığına inanmamıştım. Ama şuan kanıyordu.

H- AGAGGAGA..!!!

M- Sakin ol-

H- AĞAĞÂĞÂĞAĞAĞ..!!!!

M- Jisung sakin.

J- Sen bana bunu niye yaptın ühühüh..öl seni istemiyorum.

M- Miniğim sakin.

Bana doğru yaklaştı ve kolumu tuttu.

M- Uslu dur. Çok bir şey olmadı, sadece kanıyor. Kanı silip yara bandı koysak yeter.

H- Bırak kolumu...Beni d-de rahat bırak.

Minho kolumu bıraktı.

M- Peki...Sakin ol tamam mı?

H- Hayır.


***


Newspaper (Minsung)Where stories live. Discover now