47. Son Radde

1K 137 83
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🦂

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🦂

🎧Penelope Trappes, Northern Light
🎧Eliza Grace, Long Suffering

🦂

Bazı şeyleri önemsemediğimizi söylesek, hatta bunda ciddi olsak bile çoğu zaman bu gerçekten önemsemediğimizden değildir. O an önemsemiyorsundur ama belki senin bile hatırlamadığın bir zaman diliminde o şey senin için önemliydi, değer veriyordun. İnsan bir kez hayal kırıklığına uğradığında, bir silgi gibi içindeki bütün izleri silebilir. İşte bu yüzden bazı şeyleri önemsemediğini düşünme sebebin, bir zamanlar çok önemsemen ama hayal kırıklığına uğramandan dolayı olabilir.

Hatırlamadığın bir zaman diliminde, Astrid, bir tanrının ellerindeydin. Bir tanrının ellerinde büyüyen güneştin. Şu an önemsemiyor gibi hissetmenin sebebi, o zaman diliminde hayal kırıklığa uğramandan dolayı mı?

Gökyüzüne dek bir sütun gibi uzanan kızıl ışığa bakarken göğsüm panik altındaydı. Göğsümün sıkışmasının tek sebebi bu da değildi, Noris'i hissediyordum. Kıyamet dahi kopuyor olsa alıcılarım bir şey hariç her şeye kapandı. Gözlerimde yanan ateş harlanırken hızla koşmak için atakta bulundum ama Endymion'un parmakları bileğimi sardı. Gözlerim öyle hızlı bir şekilde ona dönmüştü ki Endymion'un duraksadığını gördüm.

"Bir şey oluyor," dedim kaskatı bir sesle. "Noris'i hissediyorum. Neden burada?"

"Bilmiyorum ama sakin olmak zorundayız, insanların içindeyiz." Daha yakınlarda bir yerlerde bir gürültü daha yükseldiğinde hızla gözlerini annesine çevirdi. "Anne, eve gir ve dışarı çıkma, biz ne olduğuna bakacağız. Hemen geri döneceğim."

Annesi hızlı bir şekilde başını aşağı yukarı sallayıp, "Dikkatli olun," derken endişe, açık mavi gözlerinin üzerini örtmüştü.

Benim fevri tavırlarıma karşı Endymion daha mantıklı düşünerek araca yönlenmişti. Bindiğimiz araç, ormanda son sürat koşan vahşi bir avcı gibi sokakta ilerlemeye başladığında, göğsümde hissettiğimiz o acı bir dalga gibi geri çekildi. Kafam allak bullak olurken gözlerim yoldaydı. O kızıl ışığı hâlâ görebiliyordum, eğer insanlar da bunu görebiliyorsa bu büyük bir sorundu. Bu durumu fazlasıyla garipserlerdi.

AKREBİN KALBİ / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin