İNCİ

34

💅İNCİ💅

Birlikte salonumda kahve içerken bir yandan da televizyondaki diziyi izliyorduk. Barışmamızın ardından Ahmet Emir'e ödül olsun diye süper bir makarna yapmıştım.

Tabi bir de açtık, harikalar ötesi çorbasını güzelliğinden dolayı içememiştik. Üzülmesin diye çöpe dökerken öyle demiştim. İnanmıştı o da, ya da inanmış gibi yapmıştı.

Uykum geldiği için gözümü ovalarken son anda makyaj yaptığımı hatırlamıştım; ama çoktan elimle öküz gibi ovalamıştım gözümü. Kahve bardağını sehpanın üzerine koyup banyoya doğru ilerledim.

Ahmet Emir baktığı telefonundan kafasını kaldırıp "Nereye?" diye sordu. "Makyajımı çıkaracağım." diyerek banyonun ışığını açtım.

Ayağa kalkıp hemen peşimden gelmişti. Banyo dolabından makyaj temizleme suyumu aldıktan sonra birazcık pamuğa döktüm. Gözlerimi sileceğim sırada Ahmet Emir "Ben yapayım mı?" diye sorunca gülerek elimdeki pamuğu ona verdim.

Beni lavaboyla kendi arasına sıkıştırıp pamuğu yavaşça gözlerime bastırdı. O kadar yumuşak yapıyordu ki, bir işe yaramıyordu.

"Bastırsana biraz." dediğimde kaşlarını çattı. " Nasıl bastırayım, gözün mü çıksın kızım?"

"Ya, manyak." diyerek pamuğu elinden aldım. "Bak." diyerek bastırdım gözüme. "Tamam, ver ben yapayım." dedi ve tekrar elimden aldı. Pamuk kirlenmişti ama bir şey demedim.

Çok tatlıydı da.

Sol eliyle kafamı arkadan tutup, sağ elindeki pamukla gözümü siliyordu. Bu işlem gereğinden fazla uzun sürmüştü ama sonunda bitmişti.

Yüzümü güzelce yıkadıktan sonra kapıya omuzunu yaslamış beni izleyen canımın içi sevgilime baktım. "Ne oldu?" diye sordu hiç rahatını bozmadan. Bir adım atıp ellerimi göğsüne koydum. "Ahmet Emir'cim." diyerek daha da yaklaştırdım kendimi.

Elleri belime dolandı. "Söyle dünya güzelim." diyerek saçlarımdan öptü. Sağ elimi kaldırıp iki parmağımla yüzüne dokundum. "Acaba, senin güzel yüzüne maske mi yapsak?" dedim ve sevimli sevimli güldüm.

Yani umarım sevimli görünüyorumdur.

"Yapmayalım İnci."

Parmak uçlarımda yükselip yanaklarından öptüm. "Ama Ahmet Emir'cim." Bir kere daha öptüm.

Kafasını iki yana sallayıp beni kendinden uzaklaştırdı. Anında küsme moduna girecektim ki gülümseyip tekrar kolunun altına aldı. "Hemen asıyorsun suratını." Omuzumu kaldırıp indirdim. "Sen benim istediklerimi yapmıyorsun hiç, işin gücün benim kalbimi kırmak." diyerek kendimi acındırdım.

Ne olurdu yüzüne bir tane maske yapsaydık. 

Beni kendine çevirip tek eliyle yanaklarımı sıktı. "Seni böyle görmek hoşuma gidiyor, kırılmasın o güzel kalbin." dedi ve öptü beni. "Ne istiyorsan yapalım."

"Kendini bana bırak canım." diyerek onun için bir tane maske seçtim. Eline biraz yüz yıkama jelinden döküp yüzünü yıkamasını söyledim. Dediğimi ikiletmeden yaptığı için çok mutluydum.

Yüzünü yıkadıktan sonra bana doğru dönmüş bekliyordu. Maskeyi paketinden çıkarıp yüzüne yerleştirmeye çalışırken biraz zorlanmıştım. Çünkü boyu uzundu?

"Boyun uzun biraz şekerim. Eğilebilir misin?" dediğimde biraz eğildi. Ben rahat rahat maskesini yaparken ellerini belime doladı. "Eğildiğimizi görmek isteyen hanımımızın yanına da gelebilir."