18.Bölüm-Tanrının Askerleri

1.2K 79 31
                                    

Senin oyununun kartlarını karıştırıyorum
Ve sadece tam zamanında
Doğru yerde
Aniden asımı oynayacağım

-Eyes on fire

Odaya daldığımızda Isaac yerdeki kırık masa ve cam parçalarının arasındaydı. Duvardaki çatlağa bakarsak sanırım duvara fırlatılmış benim minik domuz iblisim.

Odada birkaç tane canavar vardı. Biri Isaac'in üstüne yürürken Leo hızla Isaac'in kılıcını savrulduğu yerden aldı ve Isaac'e attı. Ve işte o an hepimizin kılıcının çekilirken çıkardığı ses kulaklarımı tırmaladı. Seslere karşı hassas olabiliyorum.

O an herkes kendini kaptırmıştı. Nico kılıcını canavarın yüzüne sallıyor,canavar da ona pençe atıyordu. Isaac'in kaşından akan kan da bana Dean'i hatırlattı, neden bilmiyorum.

Hızla bir canavarlardan birine saldırdım. Kılıcımla koluna bir kesik attım ama bu yeterli değildi. Lucy'nin çığlığıyla ona döndüğüm an pis iblis kolumu çizdi ve kanlar yaramdan süzülmeye başladı. Canım pek acımıyordu, alışmıştım.Sinirle ona baktığımda o sırıtıyordu. Kız kavgası! Sadece şaka yapıyorum, aldırmayın beni siz...

Kafasına yumruğu geçirdim ve sarsılmasından yararlanarak kılıcı karnına geçirdim. Diğerleri de aynı şekildeydi. Etrafa bakınırken aniden bir tanesi beni duvara fırlattı. Tanrılar aşkına bunlar nasıl o kadar iyi fırlatıcılar -,-

Tam duvara çarpıcakken iki kol beni kazak kıvrıldığı için çıplak olan belimden sıkıca sardı ve döndürerek ayaklarımı yerle buluşturdu. O an o koyu gözlerle karşılaştım.

"Tam da superman'ın siyah saçlı versiyonuyum dimi?"dedi ukalaca.

"Durdurmasan da olurdu duvara alıştım ben"dedim. Lucy'nin her yanı canavar tozu olmuştu. Bir tane empusa ile savaşıyordu ama kolundaki pençe izi yüzünden kılıcını rahat kullanamıyordu. Ve o sırada empusa kılıcını uzağa fırlattı. Nico'nun ellerini birleştirmesi ile ona mal mal bakmam bir oldu. Çok zekiyim yaa -,-

Kısa ve itiraf ediyim karizmatik bir bakış attıktan sonra ne yapmak istediğini anladım. Başımı sallayarak birleştirdiği ellerine bastım ve Lucy'nin olduğu yere doğru takla atarak dört ayak üzerine düştüm. Nam-ı diğer Spider man duruşumu yapıp kafamı aniden kaldırınca geriye savrulan saçlarım ve sarıya dönüşmüş gözlerimle kendimi Teen Wolf'taki kurtadamlar gibi hissettim. Uff çok havalıyım yaa...ne? benim de bir egom var.

Hızla Lucy'e pençe atmak üzere olan empusanın üstüne atladım. Yuvarlanarak karşı duvara çarptık. Aman ne güzel!

Kılıcımı kaparak koluna bir çizik attım ama ıspanaklı iblis ezmesi kılıcımı uçurdu. Biri duvara fırlatır biri kılıcımı uçurur çektiğimiz ne yaa bunlardan.!

Zayıf anını kollayarak kolundan tutarak takla attırıp yere düşmesini sağladım ve yüzüne yumruğu geçirdim. Fırsattan istifade Isaac'in fırlattığı kılıcımı yakaladım ve göğsüne geçirdim. Canavarların hepsi Tartarus tatiline gitmişlerdi. Leo geldi ve çantasından çıkardığı matarayı bana uzattı. Kolumdaki yarama biraz nektar döktükten sonra Lucy'nin koluna da döktüm. Bana gülümsediğinde ben de ona gülümsedim.

"Bunlara alışık olmalısın"dedi lucy hüzünle. "Ben ise daha yeniyim ve bunlar bana çok mantıksız geliyor. Birden dünya değişti."

Sadece güldüm. Aklıma Kemikler Şehri gelmişti böyle söylediğinde. "Dünya değil, sen değiştin"dedim anlayışla gülümseyerek.Ben pek zorluk çekmemiştim. Belki de dünyada imkansıza ihtiyacım vardır başından beri. Belki de ruhum herşeyin bu kadar basit olamayacağına başından beri kendini inandırmıştır. Ve gerçekler ne kadar acıtsada zorlamadı beni belki de bu yüzden. Düşüncelerimden beni Leo'nun sesi uzaklaştırdı.

Born To Be Monster #Nico Di Angelo (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin