《Ama sonunda sen en kötü haldeysen
Nasıl hissedeceğini bilirsin 》
Kheiron ve Percylere avcıları anlatmıştım. Kheiron da kampçılara küçük bir açıklama yapmıştı. Nico ile aramız düzeldi. Tabi çok iyi de değiliz. Çok az konuşuyor ve vakit geçiriyoruz. Ondan fazlasını beklemiyordum zaten. Çünkü o Hayalet kral değil mi? Aman ne önemli. 'Ben de ingiltere kraliçesi' dememek için kendimi zor tutuyorum karşısında. Arada bir zıtlaşıyoruz. Biz onunla daha çok Merlin ve Arthur gibiyiz. Son olaydan beri fazla zıtlaşıyoruz ama bu arkadaş olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor. Birkaç gündür herşey normal gitti. Ama içimde kötü bir his var.
Yeni gelen melezler etrafta geziniyordu. Çoğu bizim yaşlarımızdaydı. Bir tanesinin Kızlara bakışlarını hiç beğenmedim.
Piper ile sohbet ederek açık hava gazinosuna ilerliyorduk ki yenilerden bir çocuk bana göz kırptı. Sarı saçları ve mavi gözleri vardı ve yakışıklı sayılırdı.Takmak istemedim ama sırıtışı fazla sinir bozucuydu. Yanına doğru ilerledim.
"Gözünde problem mi var çocuk?"dedim alayla. Piç bir sırıtma ile bana baktı. "Hayır güzelim. Ama sen gözlerini benden alamadın galiba. Bir ara bir şeyler yapmaya ne dersin?"dediğinde yüzümü buruşturdum.
"Seninle mi? Daha az imkansız bir şey söyleseydin keşke. Mesela bir aslanın babuna aşık olması gibi."dediğimde alayla, "o da olur güzelim. Her kız elinde sonunda bana aşık olur"dedi. Sırıtışı fazla sinir bozucuydu.
"Her erkek elinde sonunda yumruğumun tadına bakar"dedim onu taklit ederek. Pis bir bakış atarak Piper'a doğru ilerlerken arkamı dönerek." Kesinlikle bir Apollon melezisin."dedim. "Zaten onun çocuklarını hiç sevemedim."
"O zaman ilkin olacağım ha?"dediğinde göz devirerek Piper'ın yanına gittim.
"Bu sefer gelenler fazla...ergen."dedi Piper.
"Kesinlikle. Bence Afrodit ve Apollon çocukları. Gerçi bu ego ile Zeus melezi de çıkar ama"dediğimde gök gürledi. Off zeus sende kabul et işte egonu...
Kendi masama geçip tabağıma 'fare zehri'diye mırıldandım. Şahsen bana bakıp sırıtan o ergene içirmeyi düşünüyorum da. Tabağımda bir şey belirmeyince sinirle Percy'e döndüm.
"Bu tabaklar bozuk istediğimi getirmiyor."dedim oflayarak.
"Ne istedin ki."dediğinde "fare zehri."dedim. Güldü ama benim ciddi olduğumu görünce göz devirdi.
"Gerçekten fare zehrinin tabağında belireceğini düşünmemiştin değil mi?"dedi alayla. Göz devirerek bana sırıtan çocuğa bıkkın bir bakış attım. Hangi Tartarus'tan geldi bunlar!
Pizza diye mırıldandım. Tabağımdaki pizzanın bir kısmını ateşe attım ve "Apollon" diye mırıldandım. "Lütfen daha fazla çocuk yapma ve güneş daha az parlak olsa olmuyor mu? Gözümü alıyor da."diyerek yerime geçtim. Tabağımdaki pizza dilimini bitirdiğimde ayağa kalktım ve Clarisse'nin yanına gittim. Kılıç antremanı yapıyordu.
"Clarisse. Nasıl gidiyor"dedim neşeyle.
"İyi. Yeni gelen çocuklara yapıcaklarımı düşünüyorum. 2 tane çocuğu gözüm hiç tutmadı"dediğinde gülümsemem bütün yüzümü kapladı.
" Şu ikisine klozetten su içirme vakti gelmedi mi? Göster kendini Clarisse"
*******
Clarisse çocuğa gününü gösterdi ki ben de patlamış mısırla seyrettim. Ama bana asılan çocuk bu sefer Clarisse'ye asılmaya devam etti. Ama Clarisse'yi kolay kolay kandıramaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born To Be Monster #Nico Di Angelo (ASKIDA)
Fanfiction(Ortaokuldan kalma bir kitap devam etmeyeceğim ama silmeyeceğim de) Bir insanı özel yapan şey tam olarak nedir? Veya onu yalnız biri yapan şey hiç dostunun olmaması mıdır sadece? Veya Cupid acımasız mıdır sizce? Gumiho uyanıyor ve karmaşa rüzgarı t...
