-21- Ne Desek?

184 16 2
                                    

Ağrıyan başımı tutarken küfür ettim. Yarı yarıya okula geri dönmüştüm. Ryan ile oturmuş öğle yemeği yiyordum. Güçlerimi kullanmamam için bir sürü tembihten sonra giren fizik dersinin acısını yaşıyordum.

"Ryan ben çok sı-"

"Hayır Louis. Okuldan kaçmak, dersi asmak ya da öğretmenleri deli etme planlarını yapmayacaksın. Uslu bir şekilde otur. Bitmesine az kaldı. Matematikden sonra gidersin."

Matematik ile yüzümü buruştururken ders zili çalınca ayağa kalktım. Kol çantam ile içeriye yol aldım. Sınıfa girdim ve sıraua oturdum. Mutsuzca başımı masaya yaslamış etrafa bakarken öğretmen geldi. Gelsin zulüm.

Dersi anlatırlarken ben origami yapıyordum. O esnada uzun süredir görmediğim görüler beni ziyaret etmek istemiş olacak ki birden ortam değişti. Kaşlarımı çatıp etrafa baktım. Bir savaş alanıydı. Ayağa kalktım. Etrafa bakarken yanımda olan Tony'e baktım garipçe. O da bana döndü.

"N-Ne oluyor?"

Sorumu görmezden geldi ve ilerledi. Ben de ölü bedenlere baktım. Gözlerim dolarken direkt Loki'nin bedeninin yanına gittim. Eğildim ve titreyen ellerim ile nabzını yokladım. Gözlerimden yaşlar akarken birden bileğimi tuttu. Kısık gözleri ile bana baktı.

"B-Bizi kurtarabilirdin..."

Birden nefes nefese gerçek dünyaya döndüm. Yanaklarım ıslak yanaklarım ile boş sınıfa baktım. Sonra yanımda olan Ryan'a. Bana endişeyle bakıyordu.

"Babana haber vermeli miyim..."

Dediği şey ile başımı iki yana salladım. Yanaklarımı sildim. Sonrasında ise ayağa kalktım. Cebimden sahte gözlüklerimi çıkardım. Anında aktfi olurken etrafa baktım.

"Jarvis üyeler şu an ne yapıyor?"

"Ultron ile ilgileniyorlar Louis."

Küfür ederken çantamı apar topar topladım ve omzuma astım.

"Ryan ben gidiyorum. Bir boklar olacak sakın evden çıkma."

Diyerek koşarak gittim onun konuşmasına izin vermeden. Sonra ise bisikletime bindim ve hızla kuleye sürmeye başladım. O esnada şehir meydanındaki büyük gürültü ile durdum. Şaşkınca bir binaya atılan Hulk ve onu döver Tony'e küfür ederken bisikletimi bir yere park ettim. Sonrasında ise koşarak gittim. Bir yandan durum özetini dinliyordum. Wanda ve Pietro asa ile kontrol ediliyordu. Loki ise diğerleri ile asanın peşindeydiler. Pekala biraz Wanda'cılık yapalım bakalım.

"Jarvis beni Tony'e bağla."

Anında bağlanırken Tony'e baktım. Bana bakarken küfür ettiğinş duymuştum.

"Küfür etme bir dur. Onu bana doğru çek bayıltacağım. Eğer bunu yapmazsak FBI ve o uçan ufo adamlar işimize karışır."

Başını aşağa yukarı sallarken Hulk'ı bana doğru getiriyordu. Elimde yeşil bir alev yaparken onu uyutmak için hazırlandım. Sonrasında ise bana getirdi. Hulk bana doğru kükrerken ağız kokusu ile yüzümü ekşittim.

"Dostum... İşkembe çorbası içmişsin sanki... Bol sarımsaklı hem de."

Sonrasında bana doğru gelirken alevlerimi ona doğru tuttum. Bağırarak gelmesini durdururken birden durdu ve bayıldı. Onun yanına gittim ve ellerimi şakaklarına koydum. Onun zihnini rahatlatırken normal bedene dönmüştü. Derin bir nefes aldım sonra Tony'e baktım. Zırhından çıkmış bana bakıyordu. Aklıma gördüğüm görü gelirken kaşlarımı çattım o esnada dudaklarımdan benden bağımsız cümleler döküldü ona bakarak.

"Gelecek ile lanetlendik..."

*******************

Ani ufo adamların baskınından kaçmak için Clint'in evine gelmiştik. Çocuklar ile oynuyordum. Aslında oynayarak azardan kaçıyordum. Tony olanları anlatmış çünkü. İç çektim ve yorgunca dışarı çıktım. Sonrasında yanıma Tony geldi. Ona döndüm. Bana bir fincan uzatırken aldım ve iç çektim.

"Aynı anda gördük değil mi? O şeyi..."

"Evet öyle. Lanetlendik bir nevi."

"Sana ne sıklıkla oluyor?"

"Bana bu aralar olmaya başladı. İlk başlarda ölüler yardım isterken bu aralar böyle şeyler görüyorum. Nedenini de bilmiyorum. Keşke bilsem."

İç çekti ve kupasından bir yudum aldı. Ben ise etrafı izliyordum.

"İçmeyecek misin?"

"İçinde uyumam için ilaç var. Biliyorum. Loki'de uyuturdu beni ne uğraşıyorsunuz ya. "

Şaşkınca bana bakarken arkamı dönüp içeriye yol aldım be koltuğa oturdum. Gözlerimi kapadım. Zihnimi boşaltarak uyuya kaldım.

************

Ben Clint'in ailesinin yanında kalırken sakin olmaya çalışarak güçlerime yoğunlaşıyordum. Zihnim yoğunluktan ötürü ağrırken sinirle homurdandım ve çimenlere yattım. Bulutları izlemeye başladım. O esnada tepeden bana bakan Loki ile kaşlarımı çattım.

"Sen gitmemişmiydin?"

"Gideceğim ama sevgili kızıma bakmadan gitmek istemeden."

"O tahtların ikisini de alınca görücem ben bunu."

Dediğim şeye ikimiz de gülerken doğruldum ve ona baktım esneyerek. Karşıma bağdaş kurarak oturdu.

"Ee gücüm üzerinde ne kadar ilerledin?"

"Fazla değil. Büyücülük ve beyne girmede çok iyiyim ama hala illüzyon yapamıyorum. Çok zor. Diğerlerini ise az çok yapıyorum."

Gülerek başını salladı ve kollarını açtı bana bakarak.

"Babana iyi şanslar sarılması?"

"Bak şu baba şeyini geçelim. Hala tuhaf geliyor."

Gülümserken hafif doğruldum ve ona sarıldım. Bana sıkıca sarılırken saçlarıma bir öpücük bıraktı.

"Şu ultronu hallettikten sonra döner yiğelim mi?"

"Döner mi?"

"Ah evet bayılırsın. Türklerin harika bir eseri. Tony kesin biliyordur."

Dediği şeylere gülerken başımı salladım ve ayrıldım ondan.

"Sapa sağlam gelirsen seve seve yeriz."

"Ah savaşı hemen kazanıp geleceğim."

İkimzde ayağa kalktık. Bana sonkez sarıldı ve arkasını döndü.

"Uslu dur."

"Ben uslu mu duracağım? Kendi kızına ne dediğini dikkat et Laufeyson."

Saçlarımı karıştırdı ve yanağımdan öpüp gitti. Ben ise arkasından kıkırdadım. İç çektim ve saçlarımda duran gözlükleri indirdim. Sırırtım.

"Oyun daha yeni başlıyor."

Işık, Gölgeler & Büyü / Loki Laufeyson (Bitti)Where stories live. Discover now