-13- Seni Asla İstemedim

314 24 10
                                    

Siz hayatı ne kadar sorgularsanız o kadar kötü şey olur derler. Sanırım başıma da bu gelmişti benim. Öncesinde hep canı sıkılan, ders çalışan ve arada okuldan kaçan biriyken şimdi garip güçlerim olmuştu ha bir de "gerçel baba" ortaya çıkmıştı. Beni neden bıraktığını anlamadığım. Onca zamandır beni aramayan adam. Cidden sinir bozucu olayları üstüme çekmekte başarılıyım sanırım.

Şu an ise Loki ile karşılıklı oturmuş bakışıyorduk. Diğerleri de bizi izliyordu elbet. Ona en soğuk bakışlarımı atarken o da aynısını bana yapıyordu. Ah sanırım ondan aldığım özelliklerden biri bu bakışlarımmış öğrenmiş olduk.

"Neden olduğunu söyle!?"

"Neden götürmediğini söyle!?"

Gözlerimi daha da kıstım. O sırada ekip üyeleri aralarında fısıldaşarak konuşuyorlardı. Elbette onları duyuyordum.

"Nat, sence onları durdurmalı mıyız?"

"Bence baba-kız ilişkilerine karışmamalıyız, Thor."

"Nat'e fazlasıyla katılıyorum. Şu bakışlara baksanıza. İkisi de aynı ve korkunç."

"Tony haklı. Turşularımın üzerine yemin ederim ki bu ikisi çok korkunç."

Aralarında olan konuşmalar beni daha da rahatsız ederken ayağa kalktım. Bütün bakışlar beni takip ederken asansöre yol almaya başladım.

"Sen götürmezsen diğer yöntemimi denerim. Ve o yöntemi az çok sen de biliyorsundur Loki."

Birden önümde belirince hafif irkilip geri çekildim biraz. Bana bakan soğuk gözleri daha da canımı yakarken annemin bu soğuk nevaleden ne bulduğunu anlamaya çalışıyordum hala. Üzerime doğru gelirken, ben durmuş ona bakıyordum.

"Ondan kurtulmak yeterince zordu. Şu an onu göremezsin. Babam onu cezalandırmak için sonsuzluk çukuruna attı çünkü."

"En başından beri bunu diyebilirdin o zaman. Her neyse. Şimdi önümden çekilirsen sevinirim. Gitmem gereken bir yer var."

Yanından geçip giderken hızlıca asansöre bindim. Asansör aşağıya inerken derin bir nefes aldım. Cidden yorulmuştum. Hem de fazlasıyla.

Asansör durduğunda hızlıca indim. Kendimi kulenin dışına atarken hızlıca yürümeye başladım. O yerde belki onu görürdüm. Ve gücümü çalıştırabilirdim. Tamam fazla başım dönecekti ama yapmak zorundaydım.

Derin bir nefes alarak geldiğim mezarlığa baktım. Etrafta dolanan ruhları şimdiden görüyordum. O sırada Melody yanımda belirdi. Zoraki bir gülümseme ile ona döndüm. O da bana gülümseyerek bakıyordu.

"Güçlerimi sanırım mezarlıkta kullanabiliyorum?"

Melody başını iki yana salladı. Etrafımda bir tur attı. Sonra mezarlığa baktı.

"En son savaşça kendini aşırı zorladığın için Loki mühür koymuştu. Ama sen bunu kırmayı becerdin daha demin. Garip doğrusu. Mühürü kırman daha uzun sürer diyordum..."

"Ondan daha güçlüyüm demiştim."

Bunu dememe gülerken boğazıma giren yumru ile yutkundum. Kısık sesle.

"Sence burada mı Melody?"

Bunu sormam ile Melody bana döndü. İlk anlamadı sonra gözleri büyüdü.

"Annenin ruhundan mı bahsediyorsun..."

"Evet. Ruhlar aleminde değil. Belki de mezarlıktadır."

"Hayır... Burada değil..."

Işık, Gölgeler & Büyü / Loki Laufeyson (Bitti)Where stories live. Discover now