-11- Ruhumun En Derini

330 26 11
                                    

Hayat her zaman yüzümüze güler miydi? Hiç sanmıyorum doğrusu. Hep bir hata ya da başka bir şey olur ve bizi üzer ya da kızdırır. Bu her zaman böyledir. Bu olduğunda içiniz yanar, bağırmak, çığlık atmak istersiniz. Ama bunu yapmaya cesaretiniz yoktur, onun yerine sessizlik çığlıkları ve ona eşlik eden göz yaşları olur o zaman.

Annem öldüğünde daha küçüktüm sanırım. Altı ya da yedi yaşlarındaydım. O zamanlar bu küçük çocuk ölümü sadece uyku olduğunu sanardı. Ve geri döneceklerini. Kimse ona dememişti yalan olduğunu. Bir süre bu yalan ile yaşadı ama daha sonrasında gerçekleri öğrendi büyüdüğü için.

O zamanlar üvey babam bu şeyleri umursamamıştı ve kendini alkole vermişti. Beni umursamıyordu. Sevgi denen şeyi işte annem öldükten sonra kalbime gömmüş ve ne olduğunu daha fazla öğrenmemek için o gömüyü çıkarmamıştım. O her zaman gömülü olacaktı. Ta ki Loki gelene dek.

Her şey 15 yaşıma girdiğimde başlamıştı. Tek başıma çatıda küçük bir mum üfledikten sonra. Bu şey ödül mü yoksa ceza mı karar veremezdim elbet o an. Ama ceza diyerek geçiştirmiştim belki de umursamayıp.

Loki... O da benim gibi fazla sevgi görmemişti. Her şeyi kendi için ya da belli etmesede ailesi için yapıyordu. Buydu yani her şey. Kötü, psikopat, sadist... İnsanlar onu böyle tanımlardı işte. Ama ben... Onu öyle tanımlayamazdım sanırım. İlk başta elbet bende onu öyle sanıyordum. Ama o... Öyle değildi. O benim için endişelenen, benim için uğraşan ve beni asıl koruyan kişiydi... Bunu geçte olsa anlamıştım.

**********

Başımı Ryan'ın omzuna yaslamış öylece şehir manzarasını izliyordum. Aklımda olan düşünceler beni boğmak için uğraşsalarda ben umursamıyordum artık.

"Hava soğdu. Gitmek ister misin?"

Başımı yavaşça iki yana salladım.

"O ev artık benim evim değil Ryan..."

"Doğru ama eşyalarını falan toplaman gerek. Kalacak yer bulana kadar bizde kalırsın. Sonra küçük bir daireye çıkarsın."

Dediği mantıklıydı. Başımı omzundan çektim. Dikkatli ve yavaş bir şekilde ayağa kalktım.

"Yarın daireye gel. Taşımamız gereken eşyalar var. Bu gece burada kalsam sorun olmaz."

*******

Sorun olurmuş... Keşke... Onu öldürebilsem şu an.

Üvey baba olacak adam karşımda duruyordu. Ve elinde annem ile benim fotoğrafım vardı. Anlamayarak bir fotoğrafa bir ona bakıyordum.

"Ne ya-"

"Aynı annen gibisin... Ölmeyi hak ediyorsun onun gibi. O buraya geldiğine ona ben sahip çıktım, ben iş verdim. Ama o kendisi gibi salak olan bir adam yüzünden öldü."

Ona şaşkınca baktım sadece. Kalbim dedikleri yüzünden ağrırken burnuma gelen ağır alkol kokusu ile yüzüm kırıştı birden. Sonra gözlerim ile etrafa baktım. Islaklık ve bol alkol kokusu... Gözlerim büyürken başımı iki yana salladım.

"Saçma salak şeyler yapma. Sa-"

"ZATEN ÖLECEKSİN! Ne fark eder? Seni sırf o annen olacak kadın yüzünden yaşattım. O adam yüzünden ölmemen için seni öldüreceğim, kendimle birlikte."

Parmağımı şıklattım. Ama garip olan hiçbir ruh gelmiyordu. Gözlerim korkuyla daha da büyürken üvey babam birden kahkaha atmaya başladı. Anlamayark ona bakıyordum.

"Annende ilk buraya geldiğinde denemişti bunu. Ama yapamamıştı. Evin her yeri likört tozu ve zencefil yağı karışımı ile boyalı. Sizin büyü yapmamanız için."

"Se-Sen biliyor mu-'

"Elbette biliyordum. Hela denen kadın sayesinde hepsi... Hatırlarsan annen hep hastaydı. İşte hepsi bunun yüzünden. Bu evde yaşamak sizi yavaşça öldürüyor ama sizin haberiniz yok."

Gözlerimden yaşlar akmaya başlarken titremeye başlamıştım. Kalbime adeta bıçak saplanıyordu. Elim kalbime giderken ayakta durmak için elimi koltuğa koyup destek aldım.

"Ama sen ölmedin... Annen gibi olmadı nedense. Hela'ya da bunu demiştim. Seni öldürmek için gelecekti ama o baban olacak piç BUNA ENGEL OLDU!"

Dedikleri ile daha da gömülürken canım daha fazla acıyordu. Dolu olan gözlerimi ona doğrulttum.

"Sen tam bir orospu çocuğusun. Bunu unutma."

Aniden sinirlenerek başını iki yana salladı. Elini cebine attı. Küçük bir kumanda çıkardı. Bir düğmeye bastı. Kilit sesleri tüm dairede yankılanırken kaşlarımı daha da çattım.

"Hela'nın yapamadığını ben yapacağım, kendimi feda ederek. İkimizde burada, aynı cehennem ateşinde yanar gibi yanmasını sağlayacağım."

Başımı hızla iki yana sallarken ona doğru adım atmaya başladım.

"Orada dur!"

Aniden dururken bu sefer cebinden bir çakmak çıkardı. Başımı hayır diyerek iki yana sallarken ona doğru gidiyordum. O ise hızlıca çakmağı yaktı ve annem ile benim birlikte olduğumuz resmi yaktı. Resmi elinden bırakırken, resim sanki yavaş çekimde yere düşüyordu. Ben ise hareket etmeden izliyordum. Resim yere düşer düşmez alkol şeridini takip edip etrafa ateşi yaymaya başladı. Ben o şeridi izlerken sıcaklık beni bunaltmaya başlamıştı. Bu sıcaklığa meydan okuyup akmaya devam eden göz yaşlarımla bana gülerek bakan adama baktım.

"Öleceksek o zaman, son isteğimi yapacağım."

Ceketimi çıkardım ve yanan bir yere attım. Ceket anında tutuşurken ben ellerimi yumruk yaptım. Hızla adama doğru gittim ve yüzüne sertçe bir yumruk geçirdim. O hızlıca yere düşerken üzerine çıkıp onu ard arda yumruklamaya başladım. Ellerim vurmaktan çatlatıp kanarken tuzlu göz yaşlarım o kanı süslüyordu adeta. Birden içimde olan o acı, üzüntü biriktiğini hissettim ve büyük bir çığlık attım. Sanki içimde büyüyen acı geçmiyormuş gibi birkaç yumruk daha attım ve üzerinden kalktım. Adam bayılmışken ben yanan eve bakıyordum. Annem ile olan anılarım gözümün önünden geçerken dizlerimin üzerine çöktüm ve bağırarak ağlamaya başladım. İçimdeki her şeyi dökmeye çalışırcasına hem de. O an kalbimi sökmek istedim işte. Yanan geçmişim, hayallerim ve umudum olan evi izlemeye başladım beni de küle çevirmesini beklerken...

******

Böyle bölümler yazmakta iyi değilimdir aslında... Ama bir yazar olarak bu modda olunca istemsizce ellerim kılavyede gezdi ve Louis'in içinde olanları dökmek istedi. Sanki benim acımmış gibi anlatmak istedim. Umarım beğenmişsinizdir. Bu bölüm boyunca kaç kere dinlediğim şarkıyı buraya bırakıyorum. Sesin patladığı yerlerde Louis'in patladığı yerler ile bağdaştırabilirsiniz.


Işık, Gölgeler & Büyü / Loki Laufeyson (Bitti)Where stories live. Discover now