-2- Rüya

945 68 24
                                    

Yine zombi gibi olmuştum. Çantamı omzuma taktım. Aynaya baktım. Kahverengi saçlarım dağılmış, siyah gözlerimde ise yine boşluk vardı. Korkunç. İç çektim ve odamın kapısını dikkatlice açtım. Etraftan ses gelmiyince hızlıca kapıya yol aldım. Tam kapıyı açıcakken duyduğum ses ile yerimde kala kaldım.

"Louis! Evde misin?"

Gözlerim büyüdü. Hayır hayır beni görmemeli. Hızlıca kapıyı açtım. Ayakkabılarımı tam giymeden ayağıma geçirdim. Kapıyı çekip merdivenlerden hızlıca indim. Binadan çıkıp koşmaya devam ettim. Sokağın başına geldiğimde, Ryan elinde kaykayı ile beni bekliyordu. Nefes nefese onun yanında durdum. Ellerimi dizime koyarak soluklanmaya başladım.

"Geç kalmıyoruz. Daha çok var. Neden bu kadar hızlı geldin ki?"

Ona başımı kaldırıp sanki bilmiyorsun bakışı attım. Hemen anladı ve başını yavaşça aşağa yukarı salladı. O sırada ayakkabılarımı tamamen giydim. Ryan kaykayını yere koydu. Üzerine çıktım. O da arkama geçti ve belimden tutarak yokuş aşağıya sürmeye başladı. Rüzgar tenime deyerken o harika özgürlük hissi beni rahatlatıyordu. Keşke kafesimden çıkabilseydim.

*******

Öğle arasındaydık ve ben sabahtan beri ilk öğünümü yiyordum... Hamburger.

Bir ısırık daha aldım ve mutlu bir şekilde kolamdan yudum aldım. Cidden harika. O sırada da dün aldığım mitoloji kitabını okuyordum. İskandivan mitolojisini anlatıyordu.

Tam sayfayı çevirirken hafif gelen ürperti ile istemsizce başımı kaldırıp etrafa baktım. Neden etrafta kimse yok? İçimi korku ve endişe kaplarken oturduğum yerden kalktım. Acaba gözü açık uyumayı öğrendim de uyuyor muyum?

"Louis..."

İsmimi duymamla arkamı döndüm. Tuhaf olan şu ki arkamda kimse yoktu. Elim istemsizce boynuma gitti. Nefes alamıyor gibi hissediyordum. Derin derin nefes alsam da işe yaramıyordu. Dizlerimin üzerine düştüm. Ellerim boynumu daha sıkı sararken kendimi boğuyor gibi hissediyordum.

"LOUİS!"

Bir an da gerçekliğe döndüm. Ryan endişeyle bana bakıyordu. Gözlerimi kırpıştırdım ve ona baktım anlamayarak.

"İyi misin? Betin benzin atmış ve üç dakikadır sana sesleniyorum. İyi görünmüyorsun."

Gözlerimi kırpıştırdım anlamayarak. Ryan iç çekti ve elini anlıma koydu saçlarımı geriye atarak. İç çekti.

"Ateşin var, bu aralar fazla dalgınsın ve okuldan daha fazla kaçıyorsun. Ne olduğunu söylemezsen ağır bir trip yiyceksiniz genç leydi."

Anlımdaki elini çekti ve yanıma oturdu. Ondan bir şey sakladığımı anlamıştı. Gözlerimi ondan kaçırdım. Doğruyu demem gerekti.

"Babamdan para almamak için bazen çalışmaya gidiyorum..."

Tabii sadece bu yoktu, başka şeylerde vardı ama beni deli sanmaması için demesem daha iyiydi. Tepkisine görmemek için başımı tamamen çevirdim ve yerdeki çimenleri izlemeye başladım. Birden bana sarılması ile başımı çevirip ona baktım anlamayarak.

"Sana kızgınım ama hasta olduğun için bağırmamı sonraya bırakıcam. Şimdi, kalk gidiyoruz. Annem zaten seni soruyordu az baksın sana."

Kollarını ayırdı ve kitabı çantama koydu. Yarım hamburgerimi aldı ve ağzıma tıktı.

"Bunu da bitir ziyan olmasın."

******

Akşam olmuş ve ben tek başıma eve gidiyordum. Ryan'ı babası çağırdığından beni bırakmaya gelmemişti. Babası da sinir onun aynı benim babam gibi.

Işık, Gölgeler & Büyü / Loki Laufeyson (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin