4. BÖLÜM: UYKU

2.6K 113 9
                                    

🎵Multimedya; Mehmet Güreli - Kimse Bilmez (Official Video)

Merhabalar, minik ailem...

Umarım medyaya attığım müzikleri dinliyor ve seviyorsunuzdur.

4. Bölümle sizlerleyim! Eğer ki sizlerde hazırsanız Güz Bahçesi yeni bölümle beraber sizinle beni bir araya getirmeye hazır! ✨

Buraya okumaya başlama tarihinizi ve saatinizi yazarsanız çok memnun olurum.

Keyifli okumalar, Güz Bahçesi Ailesi...

Keyifli okumalar, Güz Bahçesi Ailesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🫧

Kalpsiz kelimesini ilk kez, çok küçükken evimize gelip annemle çay içerken oldukça sevecen duran fakat annem mutfağa gittiğinde bana bakarak annemin arkasından söylediğinde duymuştum. Zar zor hatırlıyordum da o kadını bir daha asla görmemiştim. İşin garip tarafı annem asla tanınmamış, işinin düşmediği insanları evine almazdı ama o kadını tanımıyordum, bence o da tanımıyordu eve alırken. Eğer ki zengin ve tanımam gereken biri olsaydı beni karşısına alır ve saatlerce o kişinin ve ailesinin başarısını anlatarak onlara nasıl davranmam gerektiğini anlatır, eğer ki sözüne karşı gelirsem alacağım cezaları da ekleyerek beni zorla aşağı indirir misafirin yanına oturtur ve samimiyetsiz olduğunu kolay kolay kimsenin anlayamayacağı bir gülüş atardı. Ama o gün her şey çok farklıydı. Kapı çalınmış ve annem çatık kaşları ile gitmişti kapıya, bu bir nevi beklenmeyen bir olay anlamına geliyordu. Kapıyı açtığında kadınla kısa bir süre yüz yüze konuşmuş ve ardından içeri davet etmişti. Misafir geldiği için oyuncağımı hemen kenara düzgün bir yere koyup kapının yanında duran annemin yanına geçip ellerimi önümde birleştirerek karşılamıştım.

Kadın bana çantasından çıkardığı bir çikolatayı uzattığımda bunu almamam gerektiğini bilmeme rağmen anneme dönmüştüm. Çünkü normalde misafirlerin getirdiği her şeyi mutfağa götürür ve sadece annemin incelemelerinden geçenler onun izniyle bakılabilirdi. Bana hediye getirenler olursa annem onları benim alıp özellikle yiyecekse direk çöpe atmamı isterdi. En önemli kurallardan da bu. "Al ve ye." Annemin kısa cümlesi ile şaşırsam da karşımdaki kadın çikolatayı biraz daha bana yakınlaştırdığında çekinerek ve titreyen ellerim ile almıştım çikolatayı. "Teşekkür ederim efendim." diye mırıldandığımda annem kadını salona davet ederek koltuklara geçtiğinde yanına oturacağım sırada beni eliyle durdurup halıyı işaret etmişti. "Oraya." Annemi başımla onaylayıp, elimdeki çikolatayı salondaki masaya bırakıp bebeğimi elime alarak tam da halının üzerinde işaret ettiği yere oturmuştum. Sırtımı misafire dönmenin bir görgü kuralına uymadığını bilerek düzgün bir şekilde oturarak ağzımı hiç açmadan içimden konuşarak kendimce bir oyun kurmuştum.

Annemin mutfağa gitmesinin ardından kadın bana yaklaşmış ve önümde eğilmişti. "Hey, sen hep böyle sessiz mi oyun oynarsın?" Kadına karşı ne demem gerektiğini düşünürken kucağımdaki bebeğe sarıldım. Büyük insanlara yalan söylenmezdi ama misafirlere doğruyu söylememem gerektiğini de biliyordum. Sessiz kaldığımda kadın etrafına bakarak bana daha da yaklaşmıştı. "Seni babana götürmemi ister misin? Onunla tanışmalısın, burada senin bir baban yok. Bizi evde bekliyor baban, yanına beraber gidelim mi?" dediğinde kaşlarımı çattığımı hatırlıyorum. "Hayır!" demiştim kararlılıkla. Kadın kısa bir an duraksadığında konuşmaya devam etmiştim. "Benim zaten bir babam var. O şu an işte, evde filan değil. Ayrıca babam sizi tanımıyor." Korkuyla kadından uzaklaştığımda evin kapısı dışarıdan anahtarla açılmıştı ve babam girmişti. Koşarak ona gittiğimde korktuğum için ona sığınmak istiyordum. Babamın beni kucağını hatırlıyordum ama devamını hatırlamıyordum. O zaman gece bir ara uyanıp annemlerin odasına gizlice girip annemin göğsüne yaklaşarak kalp ritmini dinlemiştim. Attığını duymamla sabahtan beri içimdeki kötü enerjiyi atmıştım.

GÜZ BAHÇESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin