Step Brother -SOOGYU-

26

Soobin ve Beomgyu içeride geziyorlardı. Beomgyu hâlâ neden içeri girdiklerini anlamamıştı. "Neden içeri girdik."

"Eski odamıza bakmak için."

Soobin durduğunda Beomgyu da durdu. "İşte burası." diyip kapıyı açtı.

Yataklarında oturan çocuklar onlara merakla bakıyorlardı. Soobin Beomgyu'nun ellerinden tutup içeri girdi ve kapıyı kapattı.

"Merhaba. Ben Soobin. Bu da ileride eşim olacak ama şu an sevgilim Beomgyu. Tanıştığımıza memnun olduk."

Beomgyu hiç bir şey demeden bir yandan Soobin'i izliyor bir yandan da eskiden yan yana olan yataklarını arıyordu. Soobin diğer çocuklarla konuşurken Beomgyu'nun gözü bir çocukta takılı kalır. Çocuk diğerlerinden farklı bir şekilde yatağında arkasını dönmüş yatıyordu.

O çocuk Beomgyu'ya Soobin'i hatırlatmıştı. Beomgyu gülümseyerek onun yanına gidip yere çöktü. "Merhaba."

Çocuk gözlerini açıp ona baktı. Umursamayıp gözlerini geri kapattı. "Adın ne?"

Çocuk cevap vermeyip ona arkasını döndü. Çocuğun yatağının yanında oturan başka bir çocuk ise onun yerine cevap verdi.

"O neredeyse hiç konuşmuyor. Adı Jay."

"Ah anladım." ayağa kalkıp konuşan çocuğun yanına gitti bu sefer. "Peki senin adın ne?"

"Jungwon. Seninki de Beomgyu mu? Şuradaki abi öyle söylemişti değil mi?" diyip eliyle diğer çocuklarla sohbet eden Soobin'i göstermişti.

"Evet. Memnun oldum Jungwon. Çok güzel bir ismin var. " diyip saçlarını karıştırdı.

"Teşekkürler. Senin ismin de çok güzel."

"Ben de teşekkür ederim."

Beomgyu kafasını yatağın arkasında yazı yazan duvarlara çevirdiğinde gördüğü yazılarla Jay'in yattığı yatağın Soobin'in Jungwon'un yatağının da kendi eski yatağı olduğunu anlamıştı.

Yanına Soobin geldiğinde kafasını ona çevirmişti. "Eski yataklarımızı bulmuşsun."

"Evet." diyip özlemle duvardaki yazılarda elini gezdirdi.

Soobin, "Aynı bizim gibiler." dedi Jay ve Jungwonu göstererek.

***

*Bir Kaç Ay Sonra*(Düğün bu bir kaç ay içinde olmuş olarak düşünün)

"Ya hadi Soobin gidelim işte ne olacak."

"Yeonjun oradadır kesin olmaz."

"Ya Taehyun evde değil dedi. Hep o mu bizim eve gelicek biz de ona gidelim işte hadi."

"Olmaz. Hem ben hâlâ ona güvenmiyorum."

Beomgyu, "İyi ben tek giderim o zaman." diyerek evden çıkmıştı.

Soobin hızla yürüyen Beomgyu'nun önüne geçip onun durmasını sağladı. "Ben de geliyorum. Yalnız gönderemem seni."

"Ama orada saçma saçma şeyler söylemek yok tamam mı?"

"Tamam."

***

"Hoşgeldiniz. Geçin içeri."

Soobin surat atarak konuşur. "Pek hoşbulmadık ama."

Beomgyu Soobin'in kolunu çimdikleyip (böyle mi yazılıyodu ya) içeri girer. "Hoşbulduk."

Soobin kolunu tutarak Beomgyu'nun arkasından gider. "Acıttın ya."

"Sus sen de o zaman."

"Tamam sustum."

Taehyun kapıyı kapatıp yanlarına oturur.

"Ee evlilik nasıl gidiyo?"

"İyi-"

"Sanane"

Beomgyu Soobin'e ters ters bakıp geri Taehyun'a bakar.

"Takma sen onu."

Taehyun gülümseyip sorun olmadığını söyler. Bir süre üçü sohbet ettikten sonra kapı açılır. İçeri Yeonjun'un girmesiyle Beomgyu Soobin'i kolundan tutarak kaldırır. "Biz de gidelim artık."

"Oo kimler buradaymış. Görüşmeyeli nasılsınız? Evlenmişsiniz diye duydum. Nikahınıza Taehyun'u çağırmışsınız ama beni çağırmamışsınız. Çok kırıldım." diyip onlara daha da yaklaşır.

Taehyun Yeonjun'un elindeki kapalı bıçağı görünce Beomgyu ve Soobin'in önüne geçer. "Bıçağını cebine koy. Bir terslik olmasını istemiyorum."

"Ama ben istiyorum."

Bıçağı açıp Taehyun'u önünden itmeye çalışır. "Çekil şuradan."

Taehyun Yeonjun'u sertçe iter ve duvara çarpmasını sağlar. "Bırak beni!" der Yeonjun boğazındaki elleri itip.

Elindeki bıçağı Taehyun'a doğru tutar. "Acımam demiştim kardeşim." diyerek ona saldırır.

Uzun bir boğuşmanın ardından bıçak saplanır. Beomgyu'nun gözleri büyümüş elleri otomatik olarak ağzını tutmuştu.

Yere akan kanlarla Soobin Beomgyu'yu kendine çekip görmemesi için kafasını göğsüne gömer. Kanlı beden yere düşerken gözleri kapanır.

----------

Acaba kanlı beden kim?

Heyecanlı olsun diye belirtmedim kusura bakmayın kdkfjdıfjd