Step Brother -SOOGYU-

23

Soobin kapısı tıklatıldığında 'gir' komutunu verir.

"Efendim size saldıran adamı kimin gönderdiğini öğrendim."
(15.bölümdeki adam)

"Kimmiş?"

"Min Yeonjun."

"Min Yeonjun mu? Min Yoongi'nin oğlu?"

"Evet efendim."

"Tamam çıkabilirsin."

Soobin bir süre düşünür. Ardından telefonu alıp çalışanlardan birini arar.

"Buyurun efendim."

"Bana Min Yeonjun ile bir randevu ayarla."

"Tamam efendim."

'Çağrı Sonlandırıldı...'

Bir süre sonra Soobin'e buluşma yeri mesaj olarak atılınca hemen şirketten çıkar ve restorana gider.

Masaya oturup bir süre bekledikten sonra Yeonjun gelip sırıtarak karşısına oturur. "Sen beni tanıyor muydun?"

"Hayır. Seni tanımışım tanımamışım benim için bir farkı yok. Çünkü umrumda değilsin."

Yeonjun'un yüzü düştüğünde Soobin konuşmasına devam eder.

"Seni buraya tanışmak için çağırmadım. O adamı senin gönderdiğini biliyorum. Neden gönderdin?"

"Öncelikle, seni sevdiğimi söylemiş miydim?"

Soobin'in kaşları çatılırken konuşmaya devam eder.

"Seni Beomgyu ile yan yana görmeye dayanamıyorum. Ondan kurtulmak istedim. Böylelikle gözün Beomgyu'dan başkasını görürdü. Sanırım bugün ondan kurtulucam."

"Ne saçmalıyorsun sen!? Ne kurtulması!?"

"Beomgyu şirketten çıktı ve eve gidiyor. Evde onu büyük bir sürpriz bekliyor. Ha eve ondan önce başka biri girerse ona da sürpriz olucak. Bugün biri ölücek Soobin." diyip sırıtır.

Soobin hızla ayağa kalkıp restorandan çıkar. Arabasına bineceği sırada farkettiği patlak tekerle cama bir yumruk atar. Restorana baktığında camdan sırıtarak ona bakan Yeonjun'a iğrenircesine bakıp koşarak taksi bulmaya çalışır. Restoran'ı ıssız bir yerde yapmayı akıl eden kişiye küfredip bir taksi durağı bulmak için koşar. Koşarken bir yandan da Beomgyu'yu arıyordu ama ulaşamıyordu.

Beomgyu eve vardığında arabasını parkedip içeri girer ve anahtarını masanın üstüne koyar. İçeride oturan Jimin'e selam verip odasına çıkar ve duşa girer. Jimin de odasına çıkıp kendini yatağa atar.

Beomgyu duştan çıkıp üstünü giyindiğinde aşağıdan yanık kokularının gelmesiyle oraya yönelir. Merdivenlerden aşağıya baktığında mutfağın yandığını görür. Hızla yukarı çıkıp Jimin'in odasına gider. "Baba... Baba!"

Jimin gözlerini açıp yorgunca etrafa bakar. "Ne oldu?"

"Mutfak yanıyor."

"Ne!?"

Jimin hızla ayağa kalkıp aşağıya iner. "Dışarı çıkalım." diyip dış kapıyı açmaya çalışır. "Anahtar nerede?"

Beomgyu masanın üstüne baktığında anahtarı bulamaz. "Buraya koymuştum."

"Burayı açmazsak çıkamayız. Mutfağın hepsi yanmasaydı arka kapıdan çıkabilirdik."

"Hemen çıkmazsak ateşlerin içinde kalıcaz."

Soobin sonunda bulduğu taksi durağına gidip bir taksiye binmişti. Daha yolun yarısına gelmişken Soobin sinirle bağırdı. "Hızlı sür biraz!"

"Efendim çok hızlı gidersek ceza yiyebilirim."

"Neyse parası öderim. Şimdi hızlı git!"

Adam Soobin'i onaylayıp hızını arttırdı. Soobin sonunda eve geldiğinde anahtarı bulmak için elini cebine attığında anahtarın arabada olduğunu hatırladı. "Siktir." kapıya sertçe vurup açılmasını bekledi. "Beomgyu! Evde misin!?"

Beomgyu ve Jimin duydukları sesle kapıya yaklaştılar. "Soobin. Soobin ev yanıyor. Kapıyı aç lütfen."

"Anahtarım arabada kaldı Beomgyu. Araba yanımda değil. Yalnız mısın?"

"Ben de buradayım." der Jimin.

Aklına gelen şey ile konuştu. "Kapıdan uzaklaşın."

Ardından kapıya bir kaç kere tekme atıp açmaya çalıştı. "Kahretsin açılmıyor."

Beomgyu daha da büyüyen yangınla yere oturup ağlamaya başlar. "Buradan çıkamayacağız."

-----------