17

243 24 47
                                    

"Beomgyu tabağındakilerle oynayacağına yemeğini ye."

Soobin Beomgyu'ya bakıp iç çeker.

"Bir şey mi oldu?" der Jungkook.

"Hayır. Size afiyet olsun." der ve sofradan kalkıp koltuğa oturur. Ayaklarını kendine çekip kafasını da dizlerinin üstüne koyar.

"Kahvaltıda da fazla bir şey yemedin. Hasta mısın?"

Kafasını kaldırmadan boğuk çıkan sesiyle konuşur. "Hayır."

Jimin yemeğini bitirdiğinde Beomgyu'nun yanına oturur. Kolundaki morluğu görünce kolunu tutar. "Koluna ne oldu?"

Beomgyu kafasını kaldırır. "Bir şey olmadı." diyip kolunu ondan kurtarıp odasına çıkar.

"Soobin... Kavga mı ettiniz?"

"Beni depoya giderken takip etmiş. O adamı öldürdüğümü gördü. Ben de sinirlendim. Kolunu fazla sıktım."

"Sinirlerine hakim olman gerektiğini bilmiyor musun?" der Jimin.

"Neyse olan oldu artık,yapacak bir şey yok." dedi Jungkook.

Soobin hızla ayağa kalkıp Beomgyu'nun odasına gider. Beomgyu açılan kapıyla oraya bakar. "Ne oldu?"

Soobin yanına gidip oturur. "Özür dilerim. Sana çok sert çıkıştım."

"Yok canım olur mu öyle şey. Çok nazik davrandın."

"Beni affetmeyecek misin?"

"Hayır."

*Bir Kaç Hafta Sonra*

"Oh be mezun olmak ne güzelmiş."

"Evde böyle oturacağını sanıyorsan yanılıyorsun." der Soobin bir ayağını diğer ayağının üstüne atarak.

"Okula gitmektense şirkette çalışmak ve depoya gitmek daha iyi."

"Artık beraber çalışıcaz desene."

"Bu arada ben senin gibi insan dövemem."

Soobin gülümsedi. "Ben her dakika birini dövmüyorum zaten. Gerektiğinde dövüyorum. Ben seni eğitirim."

"Senin tarafından eğitilmek benim için bir onurdur." diyip güler.

Soobin Beomgyu'nun saçlarını karıştırıp gülüşüne karşılık verir.
"Diyorum ki babamları bir şekilde barıştıralım."

"Nasıl barıştırıcaz ki" der Beomgyu meraklı bir şekilde.

"Jungkook babam zaten çoktan razı. Pişman olduğu o kadar belli ki."

"Ee?... Yoksa düşündüğüm şey mi?"

"Düşündüğün şeyin ne olduğuna bağlı."

"Onları odaya mı kitlicez?"

"Evet. Şimdi biz kavga ediyomuşuz gibi yapıcaz. Sen de ağlicaksın. Odana gittiğinde Jimin babam da yanına gelicek. Ben de Jungkook babamı getiricem. Sen odadan çıkınca kapıyı kilitlicez."

"Plana bak. Çok iyi. Hadi hemen yapalım."

***

"Bıktım senden ya!"

"Ben ne yaptım şimdi!"

"Bana bağırma Beomgyu!"

"Sen bana bağırırsan ben de sana bağırırım."

"Ne oluyor burada?" Jimin aşağı inmiş kavga eden kardeşlere bakıyordu.

"Beomgyu her şeye karışıp duruyor!" dedi Soobin.

Beomgyu hıçkırık sesi çıkarıp hızla odasına çıktı. Jimin Soobin'e bir bakış atıp Beomgyu'nun yanına gitti.

"Ağlama."

Beomgyu onu kandırabildiği için mutluydu. Yanlarına Jungkook geldiğinde Soobin kapının dibinde bekliyordu.

"Beomgyu şimdi gel." dedi Soobin.

Beomgyu hemen oturduğu yataktan kalkıp koşarak kapının yanına gitti. Anahtarı alıp kapıyı kapattı ve kilitledi. Jimin ne olduğunu yeni kavradığında kapıya vurmaya başladı. "Açın şu kapıyı. Bak hanginizin planıysa kafasını koparırım... Sen orda ne gülüyosun be!" diye çıkıştı Jungkook'a.

"Bana göre hava hoş bebeğim." dedi Jungkook.

"Bide üçünüz mü yaptınız planı! Açın lan şu kapıyı!"

Soobin ve Beomgyu kapı arkasından gülmekle yetiniyorlardı. "Sinirlendi. Kapıyı kırmadan gidelim."

Jungkook Jimin'i belinden tutup kapıdan uzaklaştırdı. "Bırak beni!"

"Sen zayıfladın mı? Daha da hafiflemişsin."

"Bırak dedim lan!"

"Tamam tamam bıraktım ama sen de sakin ol."

Jimin ellerini göğsünde birleştirip yatağa oturur.

"Beni ne zaman affediceksin."

"Hiç bir zaman. Ben o sözleri hakettim mi?"

"Hayır tabi ki de. Ben o anlık sinirle söyledim. Ciddiyim. Ben hiç bir zaman öyle bir şey düşünmedim. Sen benim ilk ve tek aşkımsın."

Jimin cevap vermedi. Yatağa uzanıp arkasını döndü.

Soobin ve Beomgyu ise oturuyorlardı.

"Geç oldu hadi yatalım."dedi Soobin.

"E benim odamda babamlar kalıyo."

"O zaman beraber yatıcaz."

___________________

Step Brother -SOOGYU-Where stories live. Discover now