16

252 27 23
                                    

Soobin elindeki katlanan bıçağı adamın etrafında dönerek açıp kapatıyordu.

Beomgyu ise korumalardan gizli içeri girmiş Soobin'in göremeyeceği bir yerde olanları izliyordu.

Soobin adamlarına işaret ettiğinde biri gelip adamın kafasındaki örtüyü kaldırdı.

Soobin tekrar elindeki bıçağı açtığında adamın yüzüne doğru tuttu. "Söyle bakalım,kim gönderdi seni"

"Sanane dediğimi hatırlıyorum."

Adamın bacağına bıçağı saplayıp geri çıkardığında Beomgyu nefes alamadığını hissetti.

"Ben de tekrar soruyorum. Kim gönderdi seni?"

"Ben patronuma ihanet etmem."

"Ama patronun şu an seni umursamıyor bile."

"Umrumda değil. Ben ölmeyi göze alarak bu işe başladım."

"Demek öyle." diyip karnına da sapladı.

Bıçağı adamın tişörtüne silip tekrar kapattı. "Ben sabırsız biriyim. Akşama kadar seni bekleyemem." dedi bıçağı açıp kaparken.

"Öldür o zaman beni. Çünkü benden hiç bir şey öğrenemezsin."

Soobin adamın boynuna bıçağı sonuna kadar saplayıp çıkardı. "O zaman ben de kendim öğrenirim."

Adamlarına işaret verir. Bir kaçı adamı çözüp gömmeye götürürken biri de Soobin'e bez getirir. Soobin bıçağını temizleyip cebine koyar.

Beomgyu hızla depodan çıkar. Onun depodan çıktığını gören korumalar Soobin'in yanına giderler. "Efendim."

"Ne var?"

"Depodan biri çıktı. Sanırım kardeşinizdi."

"Ne!?" deponun dışına çıkıp koşan gence baktı. Oflayıp geri içeri girdi.

Beomgyu eve geldiğinde kendisini odasına kilitler. Jimin her ne kadar ne olduğunu sorsa da Beomgyu nefes nefese olanları düşünür. Jimin sonunda pes edip aşağı iner. Kendini koltuğa atıp kafasını geriye atar.

Kapı çaldığında gidip açar. "Hoşgeldin hyung."

"Hoşbuldum Jimin." der Namjoon içeri geçerken. İkiside oturduğunda Jimin konuşmaya başlar.

"Duydum ki kardeşin Taehyung'muş. Dna testi nasıl çıktı?"

"Gerçekten kardeşimmiş... Jimin,o çok ağladı. Bana sarılır sarılmaz ağlamaya başladı. Ne yapacağımı bilemedim. Onu çok özlemişim."

Kapı çaldığında Jimin gidip açar. "Hoşgeldin."

Soobin cevap vermeden içeri girer. Jimin Soobin'in neden bu kadar sinirli olduğunu anlamamıştı. Resmen burnundan soluyordu. "Ne oldu?"

Soobin yine cevap vermez. Ona selam veren Namjoon'a da cevap vermeyip hızla yukarı çıkar. Beomgyu'nun kapısını kıracakmış gibi çaldığında Beomgyu yerinden sıçrar. "Aç kapıyı!"

"Aç kapıyı Beomgyu!"

Beomgyu yavaş adımlarla gidip kapıyı açar. Soobin içeri girip kapıyı sertçe kapatır. "Ne yaptığını sanıyosun sen!?"

"Ne yapmışım?" Beomgyu titreyen sesini saklayamadığı için kendine küfretti.

"Beni depoya kadar takip ettin!" Soobin'in sesini daha da yükseltmesiyle Beomgyu geri geri gider.

"O adama ne yapacağını merak etmiştim. Bilseydim gelmezdim. Ölmüş insanları görmeye meraklı değilim." Soobin Beomgyu'nun kolunu sertçe tutup kendine çeker. Beomgyu'nun yüzüne vuran sinirli nefesi onun gözlerini kırpmasına neden oluyordu.

"Bir daha beni takip etme" dişlerini sıkarak söylediği şeyle Beomgyu artık ağlayacağını sandı. Çünkü gözleri çoktan dolmuştu ve Soobin kolunu öyle bir sıkıyordu ki moraracağından emindi.

Kendini geriye çekmeye çalışıyordu ama Soobin ondan bin kat daha güçlüydü. "Canımı acıtıyorsun." Soobin elini çektiğinde Beomgyu anında ondan en uzak köşeye gider. Gözünden bir damla göz yaşı aktığında Soobin yediği haltı anlar ama Beomgyu'nun daha fazla korkmaması için odadan çıkar.

"Elimi sikim."

____________________

Şu an 20.bölümde olduğum için taslaktaki bölümleri atiyim dedim

Step Brother -SOOGYU-Where stories live. Discover now