4

372 34 4
                                    

Taehyun her zamanki mutsuz,asık yüzlerle dolu-Yoongi,Taehyung,Yeonjun ve Taehyun-kahvaltıdan kalkıp odasına gider.

Duşa girip çıkar ve üstünü giyip çantasıyla birlikte aşağı iner.

"Saat daha erken değil mi?" diyen Taehyungla göz devirir.

Cevap vermeden gidecekken Yoongi'nin konuşmasıyla duraklar.

"Cevabını ver ve öyle git!"

Taehyun patlamaya hazır bir bomba gibiydi. 'Sikerim seni de cevabını da!' demek istiyordu ama sustu. Hep yaptığı gibi.

"Erken değil. Biraz gezicem." diyip kapıyı sertçe çarparak gider.

Evden çıktıktan sonra bir süre yürür sonra bir sokağın duvarına yaslanarak yere çöker. Dizlerini kendine çeker,kafasını dizine gömer ve gözlerini kapatır.

Beomgyu ise evden kimse uyanmadan çıkmış yolda yürüyordu.

'Taehyun ile konuşmamalı mıyım?' diye düşündü. Sonra neden aklına Taehyun'un geldiğini anlamaya çalıştı. Kafasını iki yana sallayarak bu düşüncelerden kurtuldu.

Çalan telefonunun ekranına bakıp göz devirdi.
'Jimin Babam Arıyor...'

Beomgyu: Evet?

Jimin: Neredesin bebeğim?

Beomgyu: Bana bebeğim deme.

Jimin: Jungkook istiyor ona veriyorum.

Beomgyu kör olmamak umuduyla tekrar göz devirir.

Jungkook: Neredesin?

Beomgyu: Niye beni sorgulayıp duruyorsunuz. 18 yaşındayım ben hatırlatırım!

Jungkook: Seni sorgulamıyoruz Beomgyu. Sabah sabah bizden habersiz nereye gittin? Bunu bilmeye hakkımız yok mu?

Beomgyu: Dışarda dolaşırken sizden izin alacağımı bilmiyordum kusura bakmayın.

Jungkook: Neden böyle yapıyorsun Beomgyu? Bizi de kendini de üzdüğünün farkında değil misin?

Beomgyu: Siz beni üzerken sıkıntı yok. Ben böyle davranınca üzülmüş mü oluyorsunuz. Hah cidden çok komiksiniz. Şimdi eğer izin verirseniz kafamı dinleyip okula gidicem!

'Çağrı Sonlandırıldı...'

Telefonunu geri cebine koyup yürümeye devam eder.
Nereye gittiğini bilmeden öylesine dolaşıyordu.

Bir ara sokağa girdiğinde yerde oturmuş Taehyun'u görür ve yavaş adımlarla yanına gider. Yere oturup onunla aynı pozisyona gelir.

"Neden buradasın?" ona dönerek konuşur.

Taehyun birden kafasını kaldırır. Beomgyuyla göz göze gelmeyi beklemiyordu.

"Hiç. Erken çıkıp biraz kafa dinlemek istedim."

"Benimle konuşmaya ne dersin?" dedi Beomgyu en son bile konuşmaması gereken kişiye.

"Olur." dedi Taehyun en azından evde yaşadığı stresi atabilme umuduyla.

Orada bir süre iki düşmanın oğulları sohbet ettiler,öğrenilse azar işiteceklerini belkide dayak yiyeceklerini bildikleri halde.

——————

Soobin yataktan kalkıp elini yüzünü yıkar ve duşa girer. Duştan çıkıp üstünüde giyinir ve aşağı iner.

"Günaydın" diyerek gözlerini etrafta gezdirir.

Bu saatte Beomgyu çoktan kalkmış Jimin'e kahvaltı da yardım ediyor olurdu.

"Günaydın" dedi Jungkook ve Jimin.

"Beomgyu nerede?" dedi Soobin.

"Sabah erken çıkmış o." dedi Jimin sandalyeye otururken.

"Ne demek erken çıktı. Kahvaltı yapmadan mı çıktı?" diye çıkıştı.

"Kafasını dinlesin biraz. Gel otur kahvaltıya." dedi Jungkook da sandalyeye otururken.

"Yok ben çıkıcam. Size afiyet olsun." diyerek yarısında durduğu merdivenden inip ceketini giyer.

"Yeseydin. Aç gitme." dedi Jimin.

"Gerek yok." dedi ve çıktı.

Aslında işe erken gitmeyecekti. Beomgyuyu bulmaya çalışacaktı. Bulursa yanına gitmeyecekti ama iyi olduğundan emin olmak istiyordu.

Arabaya binip telefonundan takip uygulamasını açıp Beomgyu'nun nerede olduğuna baktı. Bu dışarıdan birine manyakca gelebilirdi ama Soobin yapmıştı,hem de Beomgyu dan habersiz.

Geldiğinde arabadan inip telefona bakarak bir süre yürüdü. Bir ara sokağa geldiğinde telefonu cebine koydu ve karşısında konuşan iki gence baktı.

Beomgyu oradaydı ama yanındaki Taehyunla Soobin'in boynundaki damarlar belirmeye başlamıştı. Şuan sinirden onu öldürebilirdi. Hızla yanlarına gidip Beomgyu'yu sertçe kolundan kaldırdı.

"Hyung..." dedi Beomgyu şaşkınca.

"Kes sesini! Sen bununla nasıl görüşürsün Beomgyu!?" dedi burnundan soluyarak.

"Ona bağırma!" dedi Taehyun.

"Sen karışma! Yürü Beomgyu!" diyerek peşinden sürükler.

Arabaya bindiklerinde Beomgyu konuşur.

"Neden bu kadar sinirlisin?"

"Bir de soruyor musun!? Hepimizden en iyi sen biliyorsun bunu sorman hata!" diyerek sesini yükseltti.

Eve geldiklerinde kapıyı açar ve kolundan tutarak içeri götürür.

"Ya bırak." dedi Beomgyu.

O sırada evden çıkmak üzere olan Jimin ve Jungkook onlara bakar.

"Ne oluyor?" der Jungkook.

"Beomgyu'yu o oğlanla konuşurken gördüm."

"Ne!?" dedi ikiside aynı anda.

"Beomgyu hâlâ uslanmadın mı!?" dedi Jungkook bağırarak.

"Odana çık Beomgyu." dedi Jimin.

"Ne!? Beni eve kapatmayı düşünmüyorsunuz herhalde." diye çıkıştı Beomgyu.

"Odana çık. Jimin sen de evde kal."

"Tamam."

"Ben şirkete gidiyorum." diyip evden çıktı Soobin.

Ardından Jungkook da çıkınca Beomgyu kendini koltuğa atar. Jimin yanına oturur.

"Beomgyu neden böyle yapıyorsun?" dedi Jimin sakince.

"Arkadaşlarıma karışamazsınız." dedi Beomgyu.

"Beomgyu sana daha iyi gelecek kişilerle arkadaşlık yapmalısın."

Beomgyu göz devirip odasına çıktı ve kapısını kitledi.
Anlamıyordu. Neden Taehyun'un babaları ve kendi babaları düşmandı. Düşman olacak sebepleri neydi.
Bu düşüncelerle gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı.

———————

Step Brother -SOOGYU-Место, где живут истории. Откройте их для себя