7

342 32 40
                                    

"Günaydın"

"Günaydın Beomgyu" der Jungkook ve Jimin.

Soobin'in cevap vermediğini gören Beomgyu hemen koltuğa -yanına- oturur.

"İnsan bi' günaydın der ya"

"Git başımdan Beomgyu..." der Soobin ona sarılan genci iterek.

"Bana niye böyle davranıyorsun." diyerek ayağa kalkar Beomgyu.

"Nasıl davranıyormuşum!?" diye o da ayağa kalktı.

"Her şeye beni tersliyorsun. Bir şey söylesem ya da sorsam senden cevabını alamıyorum. Benimle hiç konuşmuyorsun. Ve bunların yaklaşık 2 yıl önce olmaya başlaması normal mi!? Ne oldu da bana böyle davranmaya başladın hyung..." gözleri dolan Beomgyu odasına çıkar.

Arkasından Jimin de yanına gider.

FlashBack

Soobin bahçedeki çiçekleri mutlu bir şekilde sulayan Beomgyu'yu izler. Onu izlerken yanına gelen Jungkook'u bile farketmemişti.

"Duygularını göm Soobin." dedi Jungkook da baktığı yere bakarak.

"Ne?"

"Beomgyu'dan hoşlandığını biliyorum. Soobin o senin kardeşin."

"Bunun doğru bir şey olmadığını biliyorum ama ne yapabilirim baba?"

"Okulun bir ay'a bitecek zaten,şirkette vakit geçirirsin. İşine vakit ayırırsan unutursun."

"Peki."

---------

Jungkook Soobin'in yanına oturur.

"Cidden neden böyle davranıyorsun?"

"Duygularımı bastırmak için."

"Sen böyle yaptıkça duygularını değil Beomgyu'yu bastırıyorsun."

"O ne demek?"

"Onu üzüyorsun demek."

"Duygularından kurtul diyen sen değil miydin baba?" diye çıkıştı Soobin.

"Tamam öyle dedim ama şirketle uğraş falan dedim sana,böyle yap demedim."

"Zaten bütün günüm şirkette geçiyor."

"Her neyse Soobin ona böyle davranma."

"2 yıldır böyleyim,elimde değil."

"Ne elinde değil?" dedi Jimin.

İkiside şokla merdivenin başında duran Jimin'e bakar.

"Ee...bir şey yok." dedi Jungkook.

"Umarım öyledir." dedi Jimin ve koltuğa oturdu.

"Ben kahvaltı hazırlamaya gidiyorum." diyip oturduğu anda kalkar.
Jimin gittikten sonra Jungkook hemen Soobin'e döner.

"Sen hâlâ âşıksın değil mi?"

"Ben...bilmiyorum...sanırım öyle."

"Ne yapacaksın?"

"Unutmaya çalışıcam."

"Gelin kahvaltıya yardım edin!" diye bağırdı Jimin.

"Soobin Beomgyu'yu da çağır!" dedi ardından.

Soobin ayağa kalkıp yukarı çıktı.

"Babam seni çağırıyor." dedi.

"Geliyorum."

Soobin odadan çıkmayınca Beomgyu kafasını kaldırıp bakar.

"Ne bekliyon?" diye çıkıştı.

"Gelmeni bekliyorum."

"Sana bir şeyler olmuş ama ne?"

"Bir şey olmadı. Hadi ya kalk yerinden."

"Ay doğru okula gitcem daha."

"Hafta sonu olduğunu hatırlatmama gerek var mı?"

"Ciddi misin? Aaa bugün hafta sonuuu" kahkaha atarak Soobin'e sarılır.
Sarıldığını anladığında ayrılır.

"Özür dilerim bir anlık sevinçle şey ettim."

"Ne ettin?"

"Şey ettim işte."

"Ney ettin Beomgyu?"

"Ya sarıldım işte."

Soobin Beomgyu'nun telaşlı haline gülümser.

"Güldün!"

"Ne gülmesi,gülmedim ben."

"Güldün işte güldün."

"Sus da aşağı in." diyerek odadan çıktı.

--------

"Bugün Namjoon hyunglarla dışarı çıkacağız haberiniz olsun."

"Ben gelmicem." dedi Soobin.

"Ben de." dedi Beomgyu.

"İkiniz de geliyorsunuz! Çıldırtmayın beni." dedi Jimin,Jungkook'un göğsüne yasladığı kafasını kaldırarak.

Jimin'in ani çıkışıyla ikiside kafasını aşağı-yukarı salladı.

"Ha şöyle. Adam olun." dedi kaldırdığı kafasını tekrar yaslarken.

"Ne yapacağız ki dışarıda ya?" dedi Soobin.

"Piknik yapıcaz." dedi Jimin Jungkook'un parmaklarıyla oynarken.

"Ben sıkılırım." dedi Beomgyu.

"Kai var,Soobin var." dedi Jungkook.

"Soobin hyung zaten sıkıcı. E Kai de çok boş yapıyo. Ben yine telefona kaldım anlaşılan." dedi dudak büzerek.

"Ya yerim seni. Hâlâ minik bir bebek gibisin Beomgyu." diye gülerek Beomgyu'nun yanaklarını sıkar Jimin.

"Ya baba ben bebek falan değilim." dedi kaşlarını çatarak.

Soobin ise Beomgyu'nun mimiklerini izliyordu. Tabi Jungkook onu dürtüp gülümsemese sırıttığını farketmeyecekti.

"Hadi hazırlanın da gidelim." dedi Jungkook elini Soobin'in omzuna koyarak.

"Tamam" dedi Beomgyu yukarı koşarken.

Soobin ise gülümseyerek onun arkasından gider. Beomgyu onunla birlikte odasına gelen Soobin'e döner.

"Buraya gelmişken giyeceğim şeylere karar ver. Gerçi sen modadan anlamazsın ama..." dedi mızmızlanarak.

"Bana diyene bak." dedi Soobin ellerini göğsünde birleştirerek.

O sırada Beomgyu çoktan yatağa kıyafetleri dizmişti. Eline iki tane tişört alıp Soobin'e döndü.

"Bu mu yoksa bu mu" dedi üstüne tutarak.

"İkiside aynı değil mi?"

"Ya hayır. Boşuna dememişim modadan anlamıyorsun diye." dedi Beomgyu haklı olduğunu düşünerek.

"Yine de bu tişörtler aynı."

"Of sen ne anlarsın." diyerek aşağı iner.

Beomgyu Jimin'e elindeki tişörtleri gösterirken Soobin ise merdivenden onu izleyerek gülümsüyordu.

Soobin Beomgyu'yu gerçekten seviyordu. Peki ya Beomgyu. O seviyor muydu? Soobin bunu zamanla öğrenecekti.

--------

Step Brother -SOOGYU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin